Haziran ayında başlayan üniversite mezuniyetleri son demlerini yaşıyor. Eylülde yeni akademik dönem başlamadan mezuniyet törenlerini yapan okullardakiler de dahil binlerce genç istihdam edilmeye hazır ve nazır. Bazı 2024 mezunlarıysa işgücüne katılmaya başladı bile. İş dünyasına ilk adımlarını atan bu çalışanları şirketinize çekmek ve onlarla etkileşime geçmek insan kaynaklarının yeni gündemini oluşturuyor.2024 mezunlarının da istihdam edilmesiyle bu yıl işgücü dağılımına baktığımızda Z kuşağının Baby Boomer’ları geride bırakmması bekleniyor. San Diego Üniversitesi Knauss İşletme Okulu’ndan iş etiği profesörü ve işletme bölümü başkanı Tara Ceranic Salinas’a göre, yeni mezunları Z kuşağı deyip genellemek yanlış. Profesör, bu grubun en büyük farkını “lise yıllarında COVID-19 pandemisiyle mücadele etmek zorunda kaldılar.” diye özetliyor.Kamusal alana ilk adımlarını atan gençler liseye başlar başlamaz pandemiyle karşılaştı. Derslerine evlerindeki bilgisayarlarının ekranlarından girdiler. Stajlarını hiç ofise gitmeden uzaktan yaptılar. Hatta kendi kariyer yolculuklarına çıkarken yeni çalışma yaklaşımlarındaki değişimleri bizzat tecrübe ettiler. İşte 2024 mezunlarını şirketinize nasıl çekebileceğinizin ayrıntıları:Esnek olmayan çalışma mı olur?Yazımıza konu olan bu gençlerin birçoğu 2020’de liseyi tamamladı ve pandeminin en kritik döneminde üniversiteye başladı. İki yıllık üniversite okuyup istihdam edilmeyi bekleyenlerse lisenin de büyük bir kısmını pandemi döneminde geçirdi. Bu kuşağın deneyimlediği sosyo-politik dönüşümlere dikkat çeken Ceranic Salinas “Artık çalışma biçimlerine esneklik hâkim.” diye belirtiyor.Deloitte’un 2023’te yaptığı Z ve Y Kuşağı Araştırması Salinas’ın gözlemini destekler nitelikte. Bulgular Z Kuşağının hibrit ve uzaktan çalışma eğiliminde olduğunu gösteriyor. Bu tercihin ardındaki en büyük motivasyonsa iş-yaşam dengesi, zihinsel sağlık, üretkenlik ve finans konularındaki faydalar olarak sıralanmış. Uzaktan veya hibrit çalışan Z kuşağı katılımcılarının yüzde 77’si, kendilerinden tam zamanlı çalışmaya başlamaları istenirse başka bir iş aramayı düşüneceklerini söyledi.Tabii Z kuşağının her bir mensubu da izole çalışmaktan bu kadar memnun değil. Katılımcıların yüzde 18’inin de belirttiği gibi gençler arasında “yakınlık önyargısı”na dair kaygı yüksek. Müdürlerinin veya ekip liderlerinin uzaktan çalışanlar ve ofisten çalışan kişilere farklı davranacağı düşünen bu gençler, uzaktan çalışmanın kariyerlerini olumsuz etkileyeceğinden endişeli. Üstelik yapılan son araştırmalar da bu endişelerinin haklı olabileceğini gösteriyor. Bu genç çalışanlardan bazıları da evden ve uzaktan çalışırken kendilerini hayattan kopmuş hissediyor. Daha az insanla bir araya geldikleri için meslektaşlarıyla bağlantı kurmakta ve mentor bulmakta zorlanıyorlar.Kuşaklar üzerine çalışmalar yürüten uzman ve yazar Ryan Jenkins “Tabii ki işverenler bu noktada devreye girerek gençlere yardımcı olabilir. Mesela ekiplerin yüz yüze zaman geçirecekleri etkinlikler düzenleyebilir ya da online toplantıların başında iş dışı konular için birkaç dakika ayırabilirler.” diyor. Jenkins’e göre asıl mesele, “insanların fiziksel olarak bir arada olmaları değil, gerçek bir bağlantı kurabilmeleri.”Bazı gelişim alanları olsa da eğitime açıklar.Ceranic Salinas’a göre, bu gençlerin üniversite hayatlarının büyük kısmı uzaktan eğitimle geçtiğinden iletişim kurma ve profesyonellik hususlarında gelişmeye ihtiyaçları var. Salinas “Bize ne kadar tuhaf gelse de onlar için yüz yüze iletişim kurmak son derece zor.” diyor. Ceranic Salinas şirketlerin oryantasyon süreçlerine daha fazla “sosyal beceri” eğitimi eklemeleri konusunda şöyle diyor: “Oryantasyon yüzeysel bir mesele değil. İK departmanları daha detaylı içerik sunabilmeli. Mesela yeni mezun çalışanlarınıza ‘Sizden bunları bekliyoruz. Şirket içi kılık-kıyafet kurallarımız budur. İşte sizin için modellediğimiz müşteri etkileşimlerinden bazı güzel örnekler.’ gibi açıklamalar yapmalısınız.”The Guardian’a göre Deloitte ve PwC gibi şirketler genç çalışanların profesyonel becerilerini geliştirmeleri ve iş dünyasında kabul gören, insanın hem içi hem de dışına yönelik âdâb-ı muâşeret kurallarını öğrenmeleri için özel eğitimler düzenliyor.Rutgers Üniversitesi Bilgi ve İletişim Fakültesi’nde yardımcı doçent ve Türkçeye ZEO: Yeni Liderler Z Kuşağından Çıkar şeklinde çevirebileceğimiz ZEO: Introducing Gen Z, The New Generation of Leaders yazarı Mark Beal, Z kuşağının taşıdığı benzersiz yeteneklerin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor.Mesela yeni çıkan teknolojileri öğrenme ve uygulama konusunda becerikliler. Handhake’in Ağustos 2023 tarihli raporuna göre mezun olan son sınıf öğrencilerinin yüzde 85’i “ChatGPT ve DALL-E gibi araçlardan haberdar.” Bu çalışmadan birkaç ay önce yapılan araştırmadaysa bu oran yalnızca yüzde 61’di. Beal bu kuşağın diğer kuşaklara göre “daha çok değil, daha akıllı” çalışmaya özen gösterdiklerini söylüyor.Sözlerine, “Onlara mentorluk yapın, onlarla işbirliği kurun, onları güçlendirin. Eğer açık fikirli olursanız büyük değer katabilirler.” diye devam ediyor.Anlamlı bir iş-yaşam dengesi istiyorlar.Evden çalışmak birçok çalışanın daha iyi bir iş-yaşam dengesi kurmasının anahtarı gibi görünüyor. Fakat Z kuşağı için bu ayrıcalıktan ziyade artık bir zorunluluk.Deloitte’un raporuna göre göre son iki yıldır Z kuşağı çalışanları iş seçerken en çok iş-yaşam dengesine dikkat ediyor. Bu durum öğrenme ve gelişim fırsatları ve maaşın bile önüne geçti. Handshake raporuna göreyse özellikle 2024 mezunlarının yüzde 67’si kişisel sorumluluklarla başa çıkabilmek için esnekliğin çok önemli olduğunu söylüyor. Bu nedenle Jenkins, işverenlerin pazarlama ve işe alım çalışmalarında ve Z kuşağından adaylarla yapılan görüşmelerde iş-yaşam dengesini ön planda tutmaları gerektiğini ekliyor.Beal’a göre Z kuşağı adaylar çalıştıkları şirketin amacında bir anlam bulmak istiyor. Beal “Daha iyi bir dünya, daha iyi bir toplum yaratma yolunda çorbada tuzlarının olduğunu hissetmek istiyorlar.” diyor.Ve eğer liderler işlerini bu şekilde tanımlayabiliyorsa, Beal, bunu “açıkça dile getirmeleri gerektiğini,” söylüyor.Orijinal yayın tarihi: 3 Nisan 2024Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.Çok daha fazlası için Inc. Türkiye bültenlerine kaydolun.(*) Bu yazının çevirisinde Türk okura hitap etmek için bir takım değişiklikler yapılmıştır.