Belli ki 2024 insan ve kültür alanına damgasını vuracak bir yıl olacak. Kısacası liderler, bazı değişiklikler yapmak için acele etse iyi olur.Geçmişte insan yönetiminin insan kaynaklarının işi olduğunun altını çizen Sapient Insights Group’un araştırma müdürü ve yönetici ortağı Stacey Harris, “Son üç-dört yılda bu konu kurumla lider arasındaki diyalogun can damarı hâline geldi.” diyor. Peki neden? Harris’e göre bunun bir numaralı sebebi rekabetçi emek piyasası. Birinci sınıf şirket kültürü ve işgücü yönetimi yetenekler açısından şirket seçiminde önemli bir kıstas. Dolayısıyla liderlerin odağı da bu noktaya kaydı.Ancak günümüz liderleri eş zamanlı olarak iş dünyasında gelişen yeni teknolojiler, hibrit programlar, işgücü faaliyetleri, çalışan memnuniyeti ve sonuç olarak şirketlerinin genel başarısını etkileyen büyük bir dönüşümle karşı karşıya.Tam da bu yüzden insan kaynakları alanındaki değişimi yakından takip etmek çok önemli. 2024’e sayılı günler kala uzmanlardan, işletme sahiplerine yeni yılın beklenen trendleri ve bunlara nasıl hazırlanmaları gerektiğine dair tavsiyelere birlikte bakalım:1. Normalleşme ve uzaktan çalışma planları netleşecekABD İnsan Kaynakları Yönetimi Derneği Başkanı ve CEO’su Johnny C. Taylor Jr., 2024’ün birçok yönetici için ekiplerinin nerede ve nasıl çalışacağı konusunda karar vermesi gereken kritik bir dönüm noktası olacağını öngörüyor.Pandeminin dünyayı kasıp kavurmaya başlamasının üzerinden neredeyse dört koca yıl geçti. Artık liderler ofiste ya da uzaktan çalışmanın, ekiplerinin performansını nasıl etkilediğine dair içgörüye sahip. Taylor, “Nihayet üretkenlik ve personel devir hızı gibi konularda yeterli veriye sahibiz.” diyor. Ona göre bu veriler yeni normalin sınırlarını ekiplere anlatma konusunda oldukça kullanışlı bilgiler sunuyor. Birçok şirket 2023’te yeni normalini buldu:Chicago Üniversitesi, ITAM, MIT ve Stanford Üniversitesi’nin çalışma düzenlemeleri hakkında aylık online anket hazırlayan WFH Research projesi verilerine göre, 2023 yılında evden çalışma süresi haftanın yaklaşık yüzde 28’inde sabitlendi. Ancak her kurumda durum bu kadar belirgin değil. Birçok şirket hâlâ ofise dönme sancılarıyla kıvranıyor. Taylor’a göre şimdi “Bizim şirket kültürümüz nasıl olmalı?” diye düşünmenin tam zamanı. 2. Becerileri geliştirmeyi önemseyen lider sayısı artacakHer ne kadar emek piyasası esneyip güçlense de şirket liderleri doğru yetenekleri istihdam etmekte hâlâ zorlanıyor. Amerika Ulusal Bağımsız İşletmeler Federasyonu'na göre kasım ayında işe alım yapan veya buna niyetlenen küçük işletme sahiplerinin yüzde 93'ü açık pozisyonlara gelen nitelikli başvuru sayısının ya çok az ya da sıfır olduğunu söylüyor.Tam da bu yüzden, insan kaynakları araştırmacısı ve danışmanı Josh Bersin 2024 yılında liderlerin “işe alım, geliştirme ve şirket içi hareketlilik adına daha iyi becerilere dayalı bir sistem kurma konusunda büyük bir baskıyla” karşı karşıya kalacağını söylüyor.Elbette bu bir sürpriz değil. Ancak hem teknoloji hem de işler çeşitlenip geliştikçe baskının dozu artıyor. LinkedIn’in 2023 İşyeri Öğrenme Raporu’na göre, beceri setleri 2015’ten bu yana yaklaşık yüzde 25 oranında değişti ve bu oranın 2027 yılında iki katına çıkması bekleniyor. Bu araştırmanın üstüne Harris, “Direktörlerin, müdürlerin ve başkan yardımcılarının şirketteki kalifiye yetenekleri ne kadar etkin ve anlamlı kullandığını konuşacağız.” diye ekliyor.3. Ekipler yapay zekâyı iyice içselleştirecekBeceri geliştirmenin özellikle hayati olabileceği bir alan biliyor musunuz? Durun ben söyleyeyim. Tabii ki yapay zekâ. Her çalışan ChatGPT ustası olacak demiyorum. Ancak uzmanlar 2024 yılında yapay zekânın şirketlerin işleyişinde daha büyük paya sahip olacağını söylüyor. Zaten ABD Ticaret Odası’nın araştırmasına göre, halihazırda küçük işletmelerin yaklaşık yüzde 23’ü çoktan yapay zekâyı içselleştirmiş vaziyette.Bersin “2024 son derece deneysel ve hackathon’larla dolu bir yıl olacak” diyor.Ancak yapay zekânın yaygınlaşmasının, liderler açısından teknolojiyle ilgili daha fazla parametre tanımlayıp daha fazla sorunla mücadele etmek anlamına geldiğini de gözden kaçırmamak gerek. McKinsey’nin 2023 raporuna göre, yapay zekâ benimseyen katılımcıların sadece yüzde 21’i kurumlarının yapay zekânın nasıl kullanılacağına dair resmi bir politika oluşturduğunu belirtirken, yüzde 32’si kuruluşlarının odaklandığı şeyin altı üstü “hesaplardaki hata payını azaltmak” olduğunu söyledi.2024’te insan kaynaklarına ve şirket yöneticilerine düşen, ekiplerini yeni teknolojinin fayda ve riskleri konusunda yönlendirmekle birlikte yapay zekâyı şirketlerinde hangi alanlarda kullanabileceklerini söylemek olacak. Bu konu üzerine epey mesai harcayan Taylor, “2024'te, insanlara yapay zekânın dostumuz olduğunu ve onu kucaklamamız gerektiğini nasıl anlatacağımız büyük bir tartışma konusu olacak.” diyor.4. Siyasi gerilimler tırmanacakİsrail-Hamas ve Rusya-Ukrayna savaşları hız kesmeden devam ederken 2024’te Amerika’da başkanlık seçimi, Türkiye’de de yerel seçimler yaklaşıyor. Görünüşe göre hem birçok ülke özelinde hem de dünya genelinde 2024 siyasi gerilimlerle dolu bir yıl olacak. Taylor “Bunların işle ne alakası var?” sorusunun geleceğini tahmin ettiğinden, insanların etkilendikleri politik iklimi işyerine taşıdığı konusunda yöneticileri farkındalığa davet ediyor. Özellikle küçük işletmelerde siyasi gerilimlerin tam bir ateş hattı yarattığı uyarısını yapan Taylor “10 bin kişilik bir şirkette muhatap olduğunuz insanlarla kafanız genelde uyuşurken küçük bir yerde bu bir lükse dönüşebiliyor.” diyor.Sonuç olarak Taylor, 2024 yılının bu politik ikliminde, liderlerin çalışanlarına kaba tabirle “çobanlık” etmesi gerekeceğini söylüyor. Yöneticilerin odaklanması gerekenin, politik pozisyon seçme telaşından ziyade değerlerine nasıl sadık kalacaklarını düşünmek olduğunu ancak bunun da olaylar karşısında sessizliğini korumak anlamına gelmediğini belirtiyor. Mesela Taylor, yakın zamanda bir CEO’ya İsrail-Hamas savaşına nasıl tepki vermesi gerektiği konusunda şöyle bir tavsiyede bulunmuş: “Teröre kesinlikle karşı olduğumuz gibi, din, ırk, cinsiyet, ulusal köken vb. temelinde insanlara yönelik herhangi bir ayrımcılığa ya da düşmanca tavra da karşı durmalıyız. Bunun tartışılacak bir tarafı yok. Taraf seçmeye başladığınızda, kendinizi bir bataklıkta bulmanız işten bile değil.”Orijinal yayın tarihi: 18 Aralık 2023Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.Çok daha fazlası için Inc. Türkiye bültenlerine kaydolun.