Amerikan rüyası birçok girişimci için bir hayal değil, stratejik adımlarla ulaşılabilecek somut bir hedef. Dünyanın en büyük ekonomisine sahip bu ülke, girişimciler için benzersiz fırsatlara sahip. Bu fırsatları değerlendirmek ise doğru hukuki adımları atmaktan geçiyor.National Foundation for American Policy tarafından 2022’de yapılan bir araştırmaya göre değerlemesi $1 milyarın üzerinde olan 582 Amerikan şirketinin yarısından fazlasının en az bir göçmen kurucusu var. Bu istatistik girişimciler için ilham verici olmalı. Peki, Amerika'da başarılı bir iş kurma yolculuğunda hangi hukuki adımları atmalısınız?Amerika Pazarına AçılırkenAmerika pazarına açılmak sanıldığı kadar zor olmasa da kapsamlı bir hazırlık gerektiriyor. Bu süreçte ilk adım, Amerika'da iş yapma kültürünü anlamak ve pazar araştırmasını detaylı şekilde yapmak. Global Entrepreneurship Monitor'ın 2024/2025 Global Raporu'na göre, Amerika Birleşik Devletleri girişimcilik ortamının genel kalitesi 2024’te güçlü bir şekilde iyileşme gösterdi. Ülkenin Ulusal Girişimcilik Bağlamı Endeksi (NECI ) puanı 2023'te 4,8'e düştükten sonra 2024'te 5,1 seviyesine tırmandı. Özellikle sosyal ve kültürel normlar ve girişimcilik finansmanı alanlarında artışlar gerçekleşti. Bu avantajlı ortamdan faydalanmak için öncelikle hedef kitlenizi doğru belirlemeniz ve bu kitleye uygun bir iş planı oluşturmanız şart. Zira iş planı yalnızca vize başvurusunda kullanacağınız bir belge değil, aynı zamanda Amerika pazarındaki yol haritanız olacak. Bu planı hazırlarken Amerika'daki rekabet ortamını, pazar dinamiklerini ve yasal şartları göz önünde bulundurmalısınız. Finansal projeksiyonlarınız gerçekçi ve potansiyel yatırımcıları ikna edebilecek nitelikte olmalı. Amerika'da yatırımcılar özellikle ölçeklenebilir iş modellerine ve yenilikçi çözümlere ilgi gösteriyor. İş planınızda bu noktaları vurgulamak finansman bulmanızı kolaylaştıracaktır.Hangi şirket türüyle yola çıkılmalı?Amerika'da iş kurarken almanız gereken ilk hukuki kararlar arasında şirket yapısının belirlenmesi olacak. Limited Liability Company (LLC), yani limited şirket ve Corporation (C-Corp, S-Corp) en yaygın şirket türleri. Her birinin vergi avantajları, sorumluluk sınırları ve operasyonel kriterleri farklı.LLC basit ve esnek yönetim yapısı ve pass-through taxation özelliğiyle bilhassa yeni başlayan girişimciler için cazip bir seçenek. Bu yapıda şirket kazancı doğrudan ortakların kişisel geliri olarak vergilendirilir, böylece çifte vergilendirme önlenir. Ayrıca LLC şirketlerin kurulum maliyetleri genellikle daha düşüktür.Corporation ise özellikle büyüme hedefi olan ve yatırım almayı planlayan girişimler için uygun. Bu yapıda şirket ayrı bir tüzel kişilik olarak vergilendirilir ve hissedarların sorumluluğu sınırlıdır. C-Corporation yatırımcıları çekmek için bir avantaj olan hisse senedi ihraç etme ve farklı hisse sınıfları oluşturma esnekliği sunar. Fakat çifte vergilendirme (şirket ve hissedar düzeyinde) dezavantajı vardır. C-Corporation’ın çoğu avantajına sahip olan S-Corporation ise, pass-through taxation özelliğiyle çifte vergilendirmeyi önlerken yabancı ortaklara izin vermez.Şirket yapısını seçtikten sonra şirketinizin kurulacağı yere karar vermelisiniz. Şirket kuruluşu eyaletten eyalete farklılık gösterir. Delaware, Nevada, Wyoming, Texas ve Florida gibi eyaletler bireysel veya kurumsal vergi avantajlarıyla öne çıkar. Örneğin Delaware işletme dostu yasal sistemi, gelişmiş iş mahkemeleri (Court of Chancery) ve gizlilik korumalarıyla startup'lar arasında popüler bir eyalet. Nevada ve Wyoming de eyalet gelir vergisi olmaması ve güçlü gizlilik korumalarıyla dikkat çekiyor.Texas ve Florida ise düşük vergilendirme politikaları, işletme dostu düzenlemeleri ve büyük iç pazarıyla yatırımcılar ve girişimciler için cazip alternatifler arasında. Özellikle Texas enerji sektörü ve teknoloji alanlarında öne çıkarken, Florida uluslararası ticaret, lojistik ve turizm sektörlerinde güçlü bir profil çiziyor. Şirket yapınızı ve kuruluş yerinizi belirledikten sonra Amerika'da yasal olarak iş yapabilmek için bir sonraki kritik adıma, vize sürecine geçmeniz gerekecek.Vize Seçenekleri ve Göçmenlik StratejileriŞirket yapınızı belirledikten sonra Amerika'da yasal olarak iş yapabilmek için uygun vize kategorisini seçmelisiniz. Amerika'da iş kurmak isteyen girişimciler için çeşitli vize seçenekleri mevcut. Her girişim türü ve iş modeli için uygun bir vize kategorisi bulunuyor. Doğru vize kategorisinin seçiminin Amerika yolculuğunuzun en kritik adımlarından biri olduğunu söylemek mümkün.Yatırımcı vizeleri (E-2), şirket içi transfer vizeleri (L-1) ve olağanüstü yetenek vizeleri (O-1) girişimciler için en yaygın seçenekler. Her kategorinin kendine özgü şartları ve avantajları var. E-2 vizesi Amerika'da bir işletmeye kayda değer miktarda yatırım yapanların başvurabileceği bir vize. Esnek bir kavram olan “kayda değer yatırım miktarı" işletmenin türü ve sektörü gibi faktörlere göre değişiyor. Bazı durumlarda $100.000 yeterli olabilirken, bazı sektörlerde daha yüksek yatırım istenebiliyor.L-1 vizesi son üç yılda en az bir yıl aralıksız çalıştığınız bir şirketin Amerika'daki ofisinde ya da bağlı kuruluşunda yönetici veya uzman olarak çalışmanıza olanak tanır. Bu vize özellikle mevcut bir işletmesi olan ve Amerika pazarına açılmak isteyen girişimciler için ideal.O-1 vizesiyse alanında olağanüstü yeteneklere sahip profesyonellere veriliyor. Bu vize kategorisi teknoloji, bilim, sanat veya iş dünyasında istisnai başarılar göstermiş girişimcilerin değerlendirebileceği bir fırsat.Kısacası, ister E-2’ye, ister L-1’e, isterseniz de O-1’e başvurun, iş planınızın detaylı ve gerçekçi olması, finansal projeksiyonlarınızın sağlam temellere dayanması ve işletmenizin Amerikan ekonomisine katkısını net bir şekilde ortaya koymanız başvurunuza kabul almanızın teminatı olacak. Ayrıca başvuru dosyanızın profesyonel bir şekilde hazırlanması, gerekli tüm belgelerin eksiksiz ve doğru formatla sunulması da başarı şansınızı artıracaktır.Amerika’da Kalıcı Olarak Yaşamanın YollarıVize sürecinizi başarıyla tamamladıktan sonra uzun vadede kalıcı oturum (Green Card) elde etmeyi düşünebilirsiniz. Amerika'da iş kurma yolculuğunda uzun vadeli hedefleriniz arasında muhtemelen kalıcı oturum elde etmek de var. İş temelli Green Card kategorileri girişimciler için çeşitli alternatifler sunuyor.EB-1, EB-2 NIW ve EB-5 vizeleri girişimciler için en yaygın Green Card seçenekleridir. EB-1 kategorisi olağanüstü yeteneklere sahip kişilere, tanınmış profesörlere/araştırmacılara ve çokuluslu şirketlerin yöneticilerine hitap eder. EB-2 kategorisiyse master ya da üstü diplomalı veya istisnai mesleki yeteneklere sahip profesyoneller için tasarlanmıştır. Bu kategoride "National Interest Waiver" (NIW) opsiyonuyla işveren sponsorluğu olmadan da başvuru yapılabilir. Bu seçenekle başvuru yapabilmek için adayın işinin Amerika’nın ulusal çıkarlarına fayda sağlaması aranır. Yani önerilen işin ülke ekonomisine, toplum sağlığına, eğitimine veya güvenliğine kıymetli katkılar sunması beklenir. EB-5 kategorisiyse Amerika’ya belirli bir miktar (bölgeye göre $800.000 veya $1.050.000) yatırım yapan ve bunu takip eden iki yıl içinde de ülkede en az 10 tam zamanlı istihdam yaratan yabancı yatırımcıları kapsar. Yasal statünüzü güvence altına aldıktan sonra iş ekosistemine entegrasyon ve networking, yolculuğunuzun bir sonraki aşaması olacak.Networking ve Amerikan İş Ekosistemine EntegrasyonAmerika'da iş kurmanın hukuki boyutunun yanında, başarının bir diğer anahtarı da networking ve ekosisteme entegrasyondur. Zira Amerikan iş kültürünün vazgeçilmez bir parçası olan networking etkinliklerine aktif katılım birçok fırsatın kapısını açabilir. Sektörünüzdeki diğer girişimcilerle, potansiyel yatırımcılarla ve iş ortaklarıyla güçlü bağlantılar kurmak, pazarda tutunmanızı kolaylaştırır. Amerika'da yaşayan binlerce Türk girişimcinin oluşturduğu güçlü network'ler de bu açıdan büyük önem taşıyor. Türk-Amerikan İş Konseyleri, Türk Ticaret Odaları ve çeşitli Türk profesyonel birlikleri gibi organizasyonlar yeni gelen girişimcilere hem kültürel geçiş sürecinde hem de iş bağlantıları kurmada değerli destekler sunuyor. Bu topluluklar aracılığıyla benzer deneyimleri yaşamış kişilerle iletişime geçmek, Amerika pazarında karşılaşabileceğiniz zorlukları aşmanıza yardımcı olacaktır. Ayrıca yerel ticaret odaları, girişimci toplulukları ve sektörel organizasyonlara üye olmak hem vizyonunuzu genişletir hem de kalıcı ilişkiler kurmanızın önünü açar.Bunun yanında Amerikan iş dünyasında açık iletişim, girişimcilik ruhu ve risk alma cesareti taktirle karşılanır. Toplantılarda doğrudan iletişim kurmak, fikirlerinizi net bir şekilde ifade etmek ve proaktif olmak iş ilişkilerinizi güçlendirir. Ayrıca Amerikan tüketicisinin beklentilerini ve alışveriş alışkanlıklarını anlamak da faydanıza olacak. Ürün veya hizmetinizi bu beklentilere göre şekillendirmek size rekabet avantajı sağlayacak.Özetlemek gerekirse, Amerika'da başarılı bir iş kurma yolculuğu doğru hukuki adımların atılmasıyla başlar. Kapsamlı bir hazırlık, doğru şirket yapısının seçimi, uygun vize kategorisinin belirlenmesi ve uzun vadeli planlama, bu yolculuğun temel taşları arasında yer alıyor. Derinlikli bir strateji, profesyonel destek ve sabırla Amerika'da da gayet başarılı bir iş kurmak mümkün.Amerika yolculuğunuzda hukuki süreçlerin karmaşıklığı sizi yıldırmasın. Doğru profesyonel desteği aldığınızda bu süreçler sandığınızdan çok daha kolay yönetilebilir. Hayallerinizi gerçeğe dönüştürmek için ilk adımı atmaktan çekinmeyin. Unutmayın, değerlemesi $1 milyarın üzerinde olan Amerikan şirketlerinin yarısından fazlasının en az bir göçmen kurucusu var. Belki de bir sonraki başarı hikâyesi sizinki olacak.Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.