Son zamanların en popüler terimlerinden biri hâline gelen “spatial computing” kavramını eminim bir çoğumuz ilk defa geçtiğimiz haziran ayında, Apple Vision Pro’nun tanıtıldığı etkinlik sırasında duyduk. Her ne kadar bu kavram Apple sayesinde medyada geniş yer bulsa da aslında son birkaç yıldır dile getiriliyor. Microsoft, Magic Leap, Varjo gibi XR (genişletilmiş gerçeklik) teknolojileri üzerine çalışan firmalar bu alanda teknolojiler geliştiriyor. Türkçeye uzamsal bilgisayar veya uzamsal bilişim olarak da çevirebileceğimiz bu yeni terim iş dünyasından sanata, spordan eğlence ve oyuna kadar hayatın tüm alanlarını dönüştürmeye başladı bile.Uzamsal bilişim kısaca, kullanıcıların her türlü dijital kaynaklı görsel ve işitsel veriyle gerçek dünyada, kesintisiz ve kapsayıcı bir şekilde etkileşime girebilecekleri dijital bir deneyim türüdür. Kullandığımız bilgisayar monitörü veya akıllı telefon ekranlarından farklı olarak uzamsal bilgisayar cihazları sayesinde artık bulunduğumuz gerçek ortamlarda dijital kaynaklı verileri sanki o ortamın bir parçasıymış gibi deneyimleme şansına sahip olabiliyoruz. Uzamsal bilişim teknolojisi her ne kadar önceden bildiğimiz artırılmış gerçeklik (AR), sanal gerçeklik (VR) veya karma gerçeklik (MR) teknolojilerinin unsurlarını içerisinde barındırsa da, yapay zekâ ve nesnelerin interneti (IoT) gibi alanları da kapsaması nedeniyle geleceğe dair çok daha geniş bir perspektif sunuyor. Nedir bu uzamsal bilişim?Hepimizin bildiği gibi günümüzde sınırsız oranda veri internet ve GSM sinyalleri aracılığıyla etrafımızda dolaşıyor. Bu verilerin bizler tarafından görsel olarak algılanabilmesi içinse kişisel bilgisayarlar, akıllı telefon ve tabletlerin iki boyutlu ekranlarını kullanıyoruz. İşte tam da bu noktada uzamsal bilgisayarlar bizlerin bu verilere, geleneksel iki boyutlu ekranlar dışında üç boyutlu (3D) olarak erişebilme imkânı sunuyor. Böylece kapsayıcı bir deneyimle çevreleniyoruz. Meta Quest 3 veya Apple Vision Pro gibi cihazlar sadece bilginin gerçek mekânlarda gösterilmesini değil aynı zamanda bu verileri içeren uygulamaların, herhangi bir fare ve klavye gibi kontrol ünitesi olmadan tamamen el ve parmak hareketleriyle kontrol edilmesini sağlıyor. Cihazlardaki hassas kamera ve Lidar lazer tarayıcıları sayesinde, kullanıcının bulunduğu alan anlık olarak taranıp üç boyutlu grafiklerin gerçek mekân üzerinde konumlandırılması sağlanıyor. Diğer yandan da bu tarayıcılar kullanıcının el hareketlerini bilgisayar tarafından algılanabilecek komutlara dönüştürüyor. Şu anda piyasadaki uzamsal bilgisayar cihazlarını kullanırken, baktığınız herhangi bir noktada evinizdeki salonu kapsayan sanal bir ekran görebilir, bu dev ekranda video izleyebilir, hatta üç boyutlu grafik ve ses unsurlarını çevrenizde deneyimleme şansı yakalayabilirsiniz. Jurassic Park’ı izlerken bir anda üç boyutlu dinazorların ekranın yanında belirip salonunuzun ortasında dolaştığını bir hayal edin. Şu anda birçok Hollywood stüdyosu ciddi anlamda bu yeni nesil film deneyimi için hazırlıklara başladı bile. Uzamsal bilişim sektörleri nasıl etkileyecek?Öte yandan elbette bu teknoloji üzerine çalışmalar sadece kapsayıcı bir film deneyimi sunmaktan ibaret değil. Sağlıktan perakendeye, e-ticaretten eğitime birçok alanda faaliyet gösteren firmalar bu yeni nesil teknolojiyi kendi iş alanına adapte etmek için denemeler yapıyor. Dilerseniz önümüzdeki dönemde uzamsal bilişim teknolojisinin hangi alanlara nasıl yenilikler getireceğine hızlıca göz atalım.E-Ticaret ve PazarlamaUzamsal bilişim teknolojisinin etkileyeceği en önemli alanların başında elbette online alışveriş geliyor. Halihazırda büyük markalar mevcut web sitesi üzerinden ürünlerini üç boyutlu (3D) olarak ve artırılmış gerçeklik teknolojisinden yararlanarak göstermeye başladı bile. Fakat Apple Vision Pro veya Meta Quest 3 gibi cihazlar sayesinde, kullanıcılar artık bu ürünleri telefon ekranı üzerinden değil sanki yanı başındaymış gibi, üç boyutlu olarak görebilecek. Ayrıca üç boyutlu ve yapay zekâ destekli sanal müşteri temsilcileri yine kullanıcıların bulunduğu mekânlarda belirecek ve âdeta gerçek bir çalışan gibi iletişim kurarak ürün tanıtımı yapabilecek. Eğitim UygulamalarıUzamsal bilgisayarlarla öğrenciler ders içeriklerini üç boyutlu grafik ve videolarla bulunduğu ortamda görebilecek, bu sayede dersleri çok daha iyi kavrayabilecek. Aynı zamanda yapay zekâ destekli üç boyutlu sanal karakterler sayesinde, tarihi ünlü tarihçi Heredot’tan veya fiziği Einstein’den dinleyip eşsiz bir öğrenme deneyimi yaşayabilecekler. Eğlence, Spor ve SanatUzamsal bilişim uygulamaları sayesinde futbol maçları oturma odalarımız ortasında izlenebilecek, kullanıcılar ufak el ve parmak hareketleri ile maç sırasında ister sahanın tam ortasında isterlerse de kuş bakışı olarak maçı izleme deneyimine sahip olacaklar. Sanal Gerçeklik (VR) konser uygulamalarından farklı olarak biz sanatçıları sanal bir konser ortamında değil, sadece sanatçının kendisini bulunduğumuz mekanda sanki oradaymış gibi görüp dinleyebileceğiz. Sağlık UygulamalarıÖnemli değişikliklerin yaşandığı alanlardan biri de elbette sağlık sektörü olacak. Bugün bile test edilen bazı uygulamalarda doktorlar, ameliyat sırasında kullandığı uzamsal bilgisayar başlıkları sayesinde, hastaya ait röntgen ve tomografi sonuçlarını gerçek zamanlı olarak hastanın üzerinde görüntüleyebiliyor. Derinin altında ne olduğu bilgisi doktora gerçek zamanlı görsel olarak iletiliyor ve böylece kritik, zorlu ameliyatların çok daha başarılı sonuçlandırılması sağlanıyor.Dijital OyunlarOyun sektörü aynı e-ticaretteki gibi uzamsal bilişimin çok yoğun şekilde kullanılmaya başladığı alanlardan. Bu yeni nesil cihazlar oyun deneyimini iki boyutlu bilgisayar ve telefon ekranından çıkarıyor, oyuncunun bulunduğu ortamı oyunun bir parçası hâline getiriyor. Artık kullanıcılar oyundaki karakterleri bilgisayar ekranında değil kendi gerçek ortamda görebiliyor, bu sayede önceden tasarlanması mümkün olmayan bir oyun deneyimi yaratabiliyor. Örneğin bir nişan alma oyunundaki zombileri artık kendi odanızda görebileceksiniz. Korkutucu, evet ama bir o kadar da eğlenceli değil mi?Kısacası, uzamsal bilişim teknolojisi her alanda inanılmaz fırsatlar ve yepyeni iş alanları vadediyor. Bu aynı zamanda bilgiye erişimi ve makineleri kontrol etme biçimimize dair de yepyeni bir bakış açısı sunuyor. Her ne kadar henüz uzamsal bilgisayar cihaz sayısı sınırlı olsa da çok uzak olmayan bir gelecekte, bu cihazların akıllı telefonların yerini yavaş yavaş alacağını görmek mümkün.Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.Çok daha fazlası için Inc. Türkiye bültenlerine kaydolun.