Geçtiğimiz eylül ayında düzenlenen Meta Connect 2024 etkinliğinde, Meta uzun süredir üzerinde çalıştığı artırılmış gerçeklik (AR) gözlüğü olan Orion projesinin ilk prototipini kamuoyuna resmi olarak duyurdu. Bilindiği üzere Meta, uzun yıllardır genişletilmiş gerçeklik (XR) teknolojileri üzerine çok ciddi yatırımlar yapmakta ve buna doğrultuda şirket satın almaları gerçekleştirmekte. Şirket 2014 yılında Oculus VR’ın $2 milyara satın aldıktan sonra Oculus Rift ve Quest gibi sanal gerçeklik (VR) gözlükleri ve daha sonrasında da Quest 3 gibi karma gerçeklik destekli XR başlıkları piyasaya sürdü. Meta aynı zamanda 2019 yılında New York merkezli, nöral arabirim sistemleri geliştiren CTRL-labs isimli şirketi satın aldı. Bu şirket de geçtiğimiz etkinlikte lansmanı yapılan EMG bilekliklerini geliştirmişti. Meta'nın XR teknolojilerine yönelik en büyük adımlarından biri, her ne kadar bugün "Metaverse" kavramı eskisi kadar sık dile getirilmese de, şirketin ismini Meta olarak değiştirmesi oldu.Meta’nın bugüne kadar XR alanında piyasaya sürdüğü veya üzerinde çalıştığı hiçbir ürün, etkinlikte duyurduğu Orion AR gözlük projesi kadar fütüristik ve geliştirmesi zor değildi. Şimdilik sadece genel hatlarıyla tanıtılan ve sınırlı sayıda prototipi bulunan Meta Orion, gördüğümüz kadarıyla gerçek bir AR gözlüğü. Yani önceden üretilen Meta Quest 3 veya Apple Vision Pro gibi kullanıcının başını çevreleyen ve yüzünü kapatan bir XR başlığı değil. Aksine sıradan bir çerçeveye benzer, günlük hayatta ve sokakta rahatlıkla kullanılabilecek bir gözlük.Meta Orion’ı farklı firmaların ürettiği Apple Vision Pro, Pico, HTC Vive gibi cihazlardan ayıran özellikse görüntünün oluşmasını sağlayan dalga kılavuzu (Waveguide) teknolojisi. Bu teknoloji sayesinde gözlük çerçevesine yerleştirilen mikro LED projektörler yüksek çözünürlüklü görüntüler üretiyor. Kullanıcının göz hizasına yerleştirilmiş saydam lenslerse dalga kılavuzu teknolojisi sayesinde üretilen bu dijital görüntüleri doğrudan kullanıcıya iletiyor. Böylece gerçek dünyayla kesintisiz bir şekilde bütünleşmiş AR deneyimi yaşama imkânı oluyor. Bu saydam lenslerin üretimi oldukça zor ve pahalı olan silikon karbür (SiC) malzemesinden elde edilmiş. Sonuç olarak kullanıcının göz hizasına yerleştirilmiş bu saydam lensler, dalga kılavuzu teknolojisi sayesinde dijital içerikleri direkt olarak kullanıcıya yansıtıyor, bu da görüntülerin gerçek dünyayla kesintisiz bir şekilde artırılmış gerçeklik (AR) deneyimi olarak bütünleşmesini sağlıyor. Kullanıcı, hem etrafını yaklaşık 70 derece görüş açısıyla tüm detaylarıyla görebiliyor hem de dijital içeriklerin sanki gerçek dünyada yer alıyormuş gibi holografik olarak deneyimleyebiliyor. (Not: Waveguide teknolojisini Orion haricinde daha önceden Microsoft HoloLens 2 vb cihazlarda kullanıldı, Meta bu konuda ilk değil yani.) Cihazın sunduğu diğer bir yenilik de kontrolünün tamamen elektromiyografi (EMG) bileklikleriyle yapılıyor olması. Meta bu teknolojiyi yazının başında bahsettiğimiz CTRL-labs firmasını satın aldıktan sonra, ilk defa 2021 yılında kamuoyuna tanıtmıştı. Bir tür Nöral Arabirim (Neural Interface) olan bu EMG bileklikler, kullanıcının sinir ve kas sinyallerini gerçek zamanlı okuyarak, cihazın ve içerisindeki uygulamaların kontrol edilmesine olanak tanıyor. Bu yenilik devrim niteliğinde. Kullanıcılar taktıkları bu EGM bilekleri sayesinde ellerinde herhangi bir kontrol kumandası veya mouse benzeri bir arabirim olmadan yolda yürürken dahi karmaşık uygulamaları rahatlıkla ve çok ufak hareketlerle kontrol edebilme özgürlüğü sağlıyor. Bu teknoloji her ne kadar AR gözlükleriyle yaygınlaşacak olsa da yakında etrafımızdaki tüm cihaz ve robotları Nöral arabirimler (Örnek: Neurolink) sayesinde yöneteceğiz gibi görünüyor.Üretim Zorlukları ve Piyasadaki RekabetAR gözlüklerinin günümüzde yaygınlaşmamasının önündeki engellerin başında elbette teknolojik zorluklar ve üretim maliyeti gelmekte. Öncelikli olarak yeni malzemelerin kullanım ihtiyacı, bu engellerin başında geliyor. Bu cihazda kullanılan saydam lenslerin üretimi oldukça zor ve pahalı olan silikon karbür (SiC) malzemesinden elde ediliyor. Bu malzemeler gözlüğün hafif ve dayanıklı olmasını sağlarken geniş bir görüş alanı ve yüksek optik performans sunuyor. Fakat silikon karbürün üretimi ve işlenmesindeki maliyet seri üretimi zorlaştıran bir etken.Benzer şekilde Snap’in yeni piyasaya sürdüğü beşinci nesil Spectacles gözlükleri de üretim ve teknoloji açısından benzer zorluklarla karşılaşıyor. Enerji verimliliği, batarya ömrü veya görüntüleme esnasında ortaya çıkan ısı tüm üreticiler için önemli bir sorun. Gözlüklerin hafif olması için batarya boyutunun küçük tutulması gerekiyor. Fakat bu durum cihazın kullanım süresini kısaltıyor. Daha uzun kullanım süreleri için batarya teknolojilerinin de ilerlemesi gerek. Ayrıca ısınma sorunlarının önüne geçmek ve enerji tüketimini azaltmak için özel soğutma sistemleri ve enerji verimli işlemcilerin de geliştirilmesi gerekiyor.Sonuç: Heyecan Verici Bir Dönüm NoktasıAR gözlükleri henüz emekleme aşamasında olsa da, potansiyeli çok büyük. Şimdilik sadece sınırlı sayıda üretilen Meta Orion’ın yakın zamanda seri üretime geçmesi beklenmiyor. Eylül ayında gerçekleşen Snap’in geliştirici konferansında duyurulan beşinci nesil Spectacles AR gözlüğü de şimdilik sadece sınırlı sayıda ve geliştiriciler için üretiliyor. Google, Apple ve Samsung gibi devler zaten yıllardır son kullanıcıya yönelik AR gözlüklerine çok ciddi yatırım yapıyor. Eş zamanlı olarak da Xreal, RayNeo, Brilliant Labs gibi birçok firma da akıllı telefonların yerini alması muhtemel bu yeni alanda, şimdiden ürün çıkarmaya başladı. Akıllı telefonların yerini tamamen alıp almayacaklarını zaman gösterecek. Bana kalırsa 2030’a kadar zamanı var. Fakat kesin olan şey teknoloji dünyasının heyecan verici bir dönüşümün eşiğinde olması. Fakat bu dönüşümün gerçekleşmesi için hem teknolojik hem de üretimle ilgili engellerin aşılması gerekiyor. Batarya teknolojilerindeki ilerlemeler, malzeme bilimindeki gelişmeler ve yapay zekâ algoritmalarının optimizasyonu, bu süreci hızlandırabilecek faktörler arasında.Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.