“Girişimciliğin temel ve heyecan verici ilk adımı nedir?” diye soracak olursanız, hayal kurmaktır derim. Tutkulu zihinlerden çıkan bu küçük kıvılcımlar zamanla muhteşem bir ateşe dönüşebilir. Gerçeğe dönüştürmek istediğiniz hayaller, kendi yolunuzu çizmenin ve dünyayı daha iyi bir yer hâline getirme hazzını yaşatır. Ancak bu yolculuğun konforsuz bir iş kurma deneyimi vadettiğini de hatırda tutmalı. Çünkü girişimcilik, beraberinde dağınıklığı getirir. Modern dünyada teknik beceri ve araçlara sahip olmak önemli fakat, açık ve girişimci bir zihne sahip olmak çok farklı bir özellik.Siz de hayallerinizi gerçekleştirerek kahraman olmak istiyorsanız içinizdeki tutkuyu ateşleyin, cesaretinizi toplayın ve girişimcilik yolculuğuna adım atın. Unutmayın, her büyük girişim bir hayalle başlar. Kim bilir belki de bir sonraki milyar dolarlık girişim sizin fikrinizden doğacak. Gelin ete kemiğe bürünen fikirlerin nasıl milyar dolarlık girişimlere dönüştüğüne birlikte bakalım.Yolculuğun Başlangıcı: DigitalWisers’ın Öyküsüİnsanları ve şirketleri topluluklar altında bir araya getirerek işbirliğini teşvik etme arzusuyla yola çıkan DigitalWisers ekibi, projeleriyle hem Türkiye’de hem de küresel arenada başarılı bir girişime dönüşme potansiyeline sahip.“Hayal kurmak, insanı sınırların ötesine taşıyan bir eylem” şeklinde ifade ediyor DigitalWisers Kurucusu ve CEO’su Erkan Yıldırım. Öğrenme ve keşfetmeyle devam eden hayal kurma yolculuğu DigitalWisers’a çıkan Yıldırım, en büyük ilham kaynağının ise başarılı girişimcilerin öykülerine olan ilgisi ve rol modellerinden çıkardığı dersler olarak tanımlıyor.“Projemizin temelinde insan ve şirketleri topluluklar altında bir araya getirme ve işbirliğini teşvik etme arzusu yatıyor. Yetenekli girişimcileri daima örnek alırım. Onların başarılarını okumak ve çözüm yöntemlerini anlamak benim de benzer hikâyeler yazabileceğime dair inancımı pekiştirdi.” Şimdi girişimimizi başarıya götürmek için farklı stratejiler deniyor ve her deneyimden öğrendiklerimizle bir sonraki adıma odaklanıyoruz. “Genç girişimcilere vermek istediğim en önemli tavsiye, deneyime önem vermeleri ve aceleci olmamaları. Ayrıca doğru zamanın geldiğini anlayacaklarından şüpheleri olmasın. Hayal kurabiliyor ve onun için çalışabiliyorsanız bir gün bir yerde başarının mümkün olduğunu da göreceksiniz.”Robeff: 16 Metrekarede Doğan Büyük HayallerYTÜ öğrenci kulübünde başlayan ekip ruhu, piyasaya atılan gençleri tekrar bir araya gelip başarılı bir girişimin adımlarını atmaya çağırıyor. Peki monotonlaşmanın tetiklediği bu hikâye, 16 metrekarelik alanda başlayıp dünya ile rekabet edebilecek bir teknolojiye nasıl evrildi? Sürücüsüz elektrikli robot platformları tasarlayan, üreten ve geliştiren Robeff ekibi, başta aldığı riski şöyle ifade ediyor: “Hepimiz piyasada iyi maaşlarla çalışırken bir araya gelip kendi girişimimizi kurduğumuz takdirde bir anda parasız kalacağımızı biliyorduk. Tüm ekibin bunu göze alması ve sonucu ne olursa olsun bu serüvene atılmak istemesi bizim girişim yolculuğumuzun kırılma noktasıydı.“Henüz şirketi kurmadan çalışmalarımıza başladık ve elektronik dümenleme sistemimizi geliştirdik. Sonraki süreç tamamen müşteri arayışıyla geçti. Ancak geliştirdiğimiz ürünün çok da kayda değer bir pazarı olmadığını fark edince uzunca bir süre mühendislik hizmeti satmaya çalıştık. Yani girişim yolculuğumuz son derece kötü başlamıştı. Ardından bir strateji değişikliğine gittik. Teknoloji girişimleri gibi yalnızca tek bir probleme odaklanmaya karar verdik. En nihayetinde, kendi hayatlarımızda da tespit ettiğimiz probleme, yani son kilometre teslimata odaklandık ve otonom lojistik robotumuzun çalışmalarına başladık. İyi ki bu kararı vermişiz. 2022 martından beri bu ürünü geliştirerek iki yılda dünyayla rekabet edebilecek bir teknoloji ortaya koyduk. Bugün, değer üretebilen bir derin teknoloji girişimi hâline geldik.”Geçtiğimiz haftalarda atölyemizde dördüncü robotumuzu ürettik ve test ettik. Sahada yaptığımız çalışmalar neticesinde geliştirdiğimiz teknolojinin ne kadar fayda üretebileceğini gördük. Böylelikle, geleceğe çok daha umutla bakabiliyoruz.Ekip, Fikirden Daha ÖnemliDünya çapında başarılı olmuş girişimcilerin pek çoğu aynı şeyi söylüyor: “Ekip, fikirden daha önemli.” Dolayısıyla doğru ekiple yola çıktığınızdan emin olmanız gerekiyor. Dünya iyi fikirleri olan insanlarla dolu ve büyük ihtimalle sizin fikriniz ilk defa sizin aklınıza gelmedi. Dolayısıyla fikirleriniz paylaştıkça gelişir. Bu noktada doğru mentorlarla çalışmak çok önemli.Atari Salonlarında Başlayan Bir HikâyeKadir Demirden, Motion Blur, Kurucu Ortak ve CEOBaşarı hikâyesi yazmak zordur. Hele ki bu işi sektörde ilk defa yapıyorsanız. Başından beri bahsettiğimiz hikâyeyi fiile dönüştüren, ülkemizin ilk oyun stüdyolarından Motion Blur, AAA segmentinde bir oyun üreticisi. Motion Blur Kurucu Ortağı ve CEO’su Kadir Demirden hikâyesinin başlangıcını, “Hiç kimsenin bilmediği bir şeyi yapmak zordur. 90’lı yıllarda atari salonlarıyla ilk tanıştığımda oyun yapma hayalim gelişmeye başlamıştı. Okuldan kaçıp atari salonlarında geçirdiğim zamanlarda aslında oyun yapmaya dair bildiğim tek şey, bir bilgisayara ihtiyacım olduğuydu.” şeklinde özetliyor. Çevresinde kendinden yaşça büyük herkese aynı soruyu sorduğunu söylüyor: “Oyun nasıl yapılır?” O dönemde kimsenin bilmemesine aldırış etmeden babasının aldığı bilgisayarla öğrenmeye başlayan Demirden bugün, 40 kişinin üzerinde bir ekiple uluslararası bir AAA oyun geliştiriyor. “Hâlâ bilgisayar başına ilk oturduğum günlerdeki gibi durmaksızın çalışıyorum.” diyen Kadir, standardın ötesinde bir proje geliştirmek isteyenlerin öncelikle standarttan çok daha fazla çalışmanız gerektiğini görüşünde. “Bu evrensel gerçekliği ne kadar erken kabul ederseniz o kadar öne geçersiniz.”Bu yazı, Inc. Türkiye Nisan 2024 sayısında yayınlanmıştır. Abonelere özel çok daha fazla içerik için şimdi size özel tekliflerimizi inceleyin!