Kirby Winfield, tohum öncesi yatırımı arayan girişimlerle çalışan, Seattle merkezli risk sermayesi (VC) şirketi Ascend’in kurucu ortağı. Hâliyle pek çok girişimci, Winfield’ın sahip olduğu bağlantılardan yararlanmak ve startup’ını daha büyük sahalara çıkarmak için peşine takılıyor. Peki onu diğer VC’lerden ayıran ne? Winfield, portföyündeki startup kurucularının çeşitli talepleri için geliştirdiği mükemmel bir formül sunuyor. Yatırımcılarından kendilerini bağlantılarıyla tanıştırmasını isteyen kuruculara oldukça açık ve makul talimatlar veriyor. LinkedIn hesabı olan herkes tarafından kolayca uygulanabilecek bu öneriler, hangi sektörden olursa olsun girişimini sahaya çıkarmak isteyen kurucuların ekmeğine yağ sürecek.(GeekWire’daki arkadaşlarıma e-posta bültenlerinden bu makaleye yönlendirdikleri için çok teşekkür ederim.)Şimdiden Winfield’ın bu yaklaşımını nasıl kullanabileceğimi planlamaya başladım. Ascend’in çok sayıda ekran görüntüsünü de içeren bu blog yazısına göz atmanızda fayda var derim. Böylece takip etmeniz gereken adımları görebilirsiniz. Hadi birlikte hızlı bir bakış atalım.1. Etki gücü yüksek biriyle tanışın.Startup’ınızı kurdunuz. Yatırımcınızı ya da belki de VC’nizi buldunuz. Tebrikler! Başlangıç için çok iyi bir noktadasınız. Bu kişiler kelimenin tam anlamıyla sizin başarınıza yatırım yapmış ve finansal hedeflerinize ulaşmanıza destek olmak için oldukça yüksek motivasyona sahipler. Fakat diyelim ki kapısını çalabileceğiniz nüfuzlu yatırımcılarınız yok. O zaman ne yapacaksınız? Mutlaka sizden daha ileride olan bir arkadaş, tanıdık, sosyal medya aracılığıyla tanıştığınız birileri veya iş arkadaşlarınız vardır. Yani şirketinizin başarısına katkıda bulunabilecek, tanışmak isteyeceğiniz kişilerle temas hâlindesinizdir. Bunlar sizin güçlü bağlantılarınız. Değerlendirmeyi bilmelisiniz.2. Kontağınızın LinkedIn bağlantılarına bakın.Pek çok kaynağa, geniş bir network’e, insanları etkileme gücüne sahip ve üst pozisyonlarda çalışmış başarılı kişilerle LinkedIn üzerinden bağlantı kurmanız için birçok geçerli sebep sayabilirim. Eğer henüz bağlantılarınız arasında böyle birileri yoksa, işe bağlantı kurma isteği göndererek başlayabilirsiniz.LinkedIn üzerinden bağlantı talebi gönderdiğiniz kişiyle bağlantı kurduktan sonra ikinci adıma geçiyoruz. Hemen onun bağlantıda olduğu kişileri, “tüm filtreler” özelliğini kullanarak ihtiyaç duyduğunuz özelliklere göre aratmak.Winfield blog yazısında, “Anahtar kelimeler bölümündeki ‘başlık’ ve ‘şirket’ kısımlarındaki tanıtım mesajı size yardımcı olabilir.” diyor. Winfield, LinkedIn’in Sales Navigator adını verdiği ürünü kapsamında sunduğu ücretsiz deneme sayesinde, daha spesifik arama yapabileceğinizi de hatırlatıyor. Tüm bu adımları izleyip elinizdeki fırsatları öğrendikten sonra yapmanız gereken, en çok tanışmak istediğiniz kişilere yer verdiğiniz bir liste oluşturmak olmalı. Ama dikkat: Listenin uzunluğu 20 kişiyi geçmemeli. 3. Listeyi etki gücü yüksek bağlantınıza gönderin.Eğer karşınızdaki kişi bir tanıdık, yatırımcı ya da size yardım etmeye istekli herhangi biriyse hazırladığınız listeyi e-posta yoluyla ona gönderip, yer alan isimlerle iletişime geçmek için yardım isteyebilirsiniz.Zaten tanıdığınız biriyle iletişimdeyseniz, listedeki isimlere ulaşma talebinizi ona hızlıca ileterek başlayabilirsiniz. Tabii ki önce bir hâl hatır sormak gerekir. Ardından başarılarını ne kadar takdir ettiğinizi söyleyin. En sonunda da tıpkı Winfield’ın da dediği gibi, bu süreci karşı taraf için en zahmetsiz hâle getirmeye çalışın. Bu nedenle e-posta göndermeden önce listenize isim, unvan, şirket adı ve LinkedIn profil bağlantısı eklediğinizden emin olun.4. E-postalarınızın başka birine iletilebilir hâlde olmasına dikkat edin. Bağlantı kurduğunuz kişilerin sizi kendi bağlantılarıyla tanıştırmalarını kolaylaştıracak formülün en mükemmel kısmına geliyoruz. Sizi rahatlıkla tanıştırabileceğini söyledikleri her kişi için özel e-postalar hazırlamalısınız. Bu noktada dikkat etmeniz gereken kritik bir konu var: Bu kişiler, e-postanızı teknik açıdan kolayca başkalarına iletebilmeli.E-postalar kişiye özel olmalı. Böylece dersinize iyi çalıştığınızı, onları ve şirketlerini yakından tanıdığınızı gösterebilirsiniz. Ne öğrenmeyi beklediğinizi belirtmeli, ne talep ettiğinizi açıkça ifade etmelisiniz. Hızlı bir telefon görüşmesi mi yapmak istiyorsunuz? Ya da video konferans mı?Asıl şimdi işin dahiyane kısmı geliyor. Yüksek mevkideki bağlantınıza göndereceğiniz e-postaya öyle bir giriş yazın ki, ona sadece “ilet” düğmesine tıklayıp e-postanızı ulaşmasını umduğunuz kişiye göndermek kalsın. Tabii ki Winfield, blog yazısında bizler için bunun da nasıl yapılacağına dair harika bir örnek sunuyor. İşte bu kadar, artık armudu pişirdiniz. Süreci o kadar kolaylaştırdınız ki, etki gücü yüksek kontağınız e-postanızı iletişime geçmek istediğiniz kişilere kolayca iletecek. Ulaşmak istediğiniz kişinin de kendisine iletilen e-postanızı açma olasılığı çok yüksek, çünkü etki gücü yüksek kontağınız tarafından gönderildi. Bu sayede siz de işinizin başarılı olması için size yardımcı olabilecek kişilerle görüşme fırsatını dört kolay adımda yakalamış oldunuz. Inc.com okuyucuları arasında, kişisel gelişim ve küçük çaplı motivasyonel zorluklara dair ipuçlarından oluşan mesajlarımı her gün ulaştırdığım ve günden güne büyüyen bir kitle var. Çoğu zaman bu mesajlarıma verdikleri cevaplar sayesinde kendileriyle sohbet etme fırsatı buluyorum. (Merak edenler, örnek içeriklerime ve deneme üyeliği için özel davetiyeye bağlantıdan ulaşabilir.) Konuştuğum çoğu girişimci veya iş liderinden, doğru bağlantıları kurmanın başarılarında kilit rol oynadığını duyuyorum. Belli ki bu basit formül de epey yardımcı olabilir.Orijinal yayın tarihi: 7 Ocak 2024Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.(*) Bu yazının çevirisinde Türk okura hitap etmek için bir takım değişiklikler yapılmıştır.