“I wish you live in interesting times.”(Dilerim ilginç zamanlarda yaşarsın.)Bir röportaj sırasında günümüz toplumuyla ilgili düşünceleri sorulduğunda Zygmunt Bauman bu Çin atasözünü hatırlatıyor. Aslında atasözü de değil. Bauman’a göre bu cümle eski zamanlarda Çin’de hakaret olarak kullanılan bir ifadeymiş. Haksız sayılmaz, heyecan verici olduğu kadar riskler de barındıran bir dönemden geçiyoruz. Şirketler, çalışanlar, iş yapma biçimleri… Her şey yeniden yapılanıyor.Bu dönemin itici gücü yapay zekâ. MarketsandMarkets’a ait bir veri değişimin boyutlarını anlamak için bir ipucu sunabilir: Global yapay zekâ pazar hacmi 2023 yılında 150.2 milyar dolardı. Bu sayının yüzde 36,8 bileşik büyüme oranıyla 2030 yılında 1.345,2 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Aslında bu durum şaşırtıcı değil. Yapay zekâ; büyük veri analizleri, robotlar, nesnelerin interneti (Internet of Things, IoT) gibi yükselen teknolojileri de tetikliyor. ChatGPT ve yapay zekâ temelli içerik üretimi hemen her sektörü alt üst ediyor. Buna yaratıcı endüstriler bile dahil. Warner Music Group yöneticileri yakın zamanda yapay zekâ tarafından bestelenen şarkıların müzik piyasasına sürüleceğini duyurdu.Yeni teknolojiler sektörleri ve pazarları değiştirirken iş yönetimi yaklaşımlarında da büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Startup’lardan dev holdinglere kadar hemen her seviyede ve iş yönetiminin her alanında buna şahit olmak mümkün. Elon Musk tam da bu dönemde Twitter’ı X’e dönüştürürken özel sektörde otoriter bir liderlik tipi sergiliyor. Twitter’ı alıp ismini, fiyatlandırmasını, kullanım kurallarını değiştirirken alıştığımız kurumsal yöneticilik pratiklerinin çoğu zaman dışına çıktı. Henüz bu sürecin sonuçlarını gözlemlemek için erken olsa da siyasette yükselen otoriter-popülist lider tipinin özel sektörü de etkilediği kesin.İlham verici örneklere yerli başarı hikayelerimizi de eklemek mümkün. SpaceX örneğini anımsatan bir yol haritası ile ilerleyen Selçuk Bayraktar akla gelen ilk isimlerden. Baykar, savunma sanayindeki bir Türk markasının dünya pazarlarına çıkışının hikâyesini yazıyor. Covid döneminin parlayan yıldızlarından Getir, Nazım Salur önderliğinde 2.5 milyar dolar değerlemeyle 500 milyon dolar yatırım alıyor. Türk bilim insanı Mete Atatüre dünyaca ünlü Cavendish Laboratuvarı’nın yeni bölüm başkanı olarak göreve başlayıp hepimize gurur kaynağı oluyor. Kadın voleybol milli takımımız tüm rakiplerini geçerek dünya bir numarası oluyor.Gerçekten ilginç zamanlarda yaşıyoruz. Bölgesel çatışmalar, küresel dalgalanmalar, ekonomik zorluklar içinde olsak da biz Türkler zoru severiz. Ticarette, sanayide, inovasyonda, bilimde en üst seviyelere çıkabilecek potansiyele sahibiz. Büyük değişimlerin yarattığı fırsatları görmek için her zamankinden daha çok bilgiye, deneyime ve içgörüye ihtiyaç var.Inc. Türkiye tam da böyle bir zamanda yayın hayatına başlıyor. 40 yılı aşan bir yayın geçmişine sahip Inc. Magazine’in kapsamlı içeriği, iş dünyasının ruhunu yansıtan etkinlikleri, geleceğe yönelik analiz ve tahminleri ile ülkemiz iş dünyasının ihtiyaç duyduğu bilgi birikimi, deneyim ve uzmanlık artık Türkiye’de.Herkese merhaba, biz geldik…