Bana, günümüzde teknolojiye bağımlı olmayan bir sektör çizebilir misin Abidin? Üretimdeki otomatik süreçlerden tutun da tarım teknolojileri, medya, finans, sağlık hizmetleri ve daha fazlasına, her alanda teknolojinin özgül ağırlığı hissediliyor. Gün geçtikçe gelişen iş süreçlerini basitleştirmek ve iyileştirmek için teknolojiyi kullanmanın daha iyi yollarını keşfediyoruz.Teknolojinin etkisinin en yoğun hissedildiği alan şüphesiz eğitim. Okullar, öğrenme sürecini geliştirip öğrencilerin ilgisini daha canlı tutmak için yeni çözümler aramaya çoktan başlamıştı. Her geçen gün öğrencilerin sınıflardaki deneyimleri daha dijital hâle geliyordu. Fakat Covid’in getirdiği izolasyon, eğitimde bir uyanışına vesile oldu. Ve sektör, eğitimi mümkün olduğunca dijitalleştirmek için hemen kolları sıvadı.Dijital Eğitimin YükselişiPandeminin vurduğu o günlerde çalışanlar işe gidip gelmeyince durma noktasına gelen sektörler oldu. Herkes işine devam etmek için yeni yollar bulmak zorundaydı. Okula gidemeyen öğrencilerin eğitimleri aksamasın diye birçok ülke uzaktan eğitim politikaları ve altyapıları geliştirdi. Bugün, eğitimin geleceğine dair ipuçları veren online diploma ve sertifika programlarıyla, tam kapsamlı online üniversitelerin yaygınlaşmasına tanık oluyoruz. Sizinle dijital eğitim üzerine bazı sayısal veriler paylaşmak istiyorum. Şu anda dünya genelindeki öğrencilerin yaklaşık yarısı online eğitime katılmış durumda. ABD’li öğrencilerin yaklaşık yüzde 63’ü her gün online eğitimden yararlanıyor. Öğrencilerin yaklaşık yüzde 70’iyse online eğitimi geleneksel eğitime tercih ediyor. Sebebi mi? Online eğitimin daha kalıcı öğrenme sağladığını düşünmeleri.Pandemiyle artan uzaktan eğitimin (e-learning) etkisi her geçen gün büyüyerek devam ediyor. Üstelik, bu öğrenme modeli ana akım eğitimi de geçecek gibi. Diğer yandan pandemiyle birlikte, birçok şirket ve organizasyon işe alım ve oryantasyon süreçlerini yeniden tasarladı. Ayrıca çalışan eğitim yöntemlerinde kısmen veya tamamen çevrimiçi modeller tercih etmeye başladı. Dijitalleşen birçok şirket çalışan bağlılığının ve kârlılığının arttığını, daha fazla maliyet tasarrufu yaptığını bildiriyor. Dijital eğitimin faydaları saymakla bitmez. Birkaç tıklamayla, herkes kendi ihtiyaçlarına uygun online eğitim platformlarına veya birbirinden farklı çözümlere erişebilir.Öğrenme yönetim sistemlerini (LMS), fakültelerin ve şirket yöneticilerin başucu kitabı hâline geldi. LSM genellikle ilgi çekici eğitim materyallerini yaymak ve öğrencilerle çalışanların kavrayışını test etmek için kullanılıyor. Bu pazarın 2023’te $18,26 milyar büyüklüğe ulaştığı ve 2030 yılına kadar $47 milyarı aşacağı tahmin ediliyor.Tabii ki mevcut becerileri geliştirip üzerine yenilerini eklemek isteyenler için tasarlanmış daha genel geçer bilgi platformları da mevcut. Udemy, Edx, Duolingo ve Jumpspeak gibi uygulamalar, dijital öğrenmenin tüm eğitim biçimleri için nasıl hızla ana akım hâline geldiğinin en büyük kanıtı. Bu platformlarda çizim ve grafik tasarımı, oyun tasarımı, ürün geliştirme gibi daha teknik becerileri geliştirmek ve hatta daha akademik materyallere ulaşmak mümkün. Bazı kursların sonunda, zorunlu sınavlar ve iş bulma fırsatlarını artıran sertifikalar da sunuluyor.Kâr amacı gütmeyen Prosperity for America’ya göre 2023’te Udemy, sahip olduğu 75 bin eğitmen ve 75 dilde 210 bin kursla 64 milyondan fazla kişiye eğitim hizmeti ulaştırdı. Aynı yıl Coursera ve EdX, sırasıyla 129 milyon ve 110 milyon öğrenciye ulaşarak Udemy’i de geride bıraktı.Eğitim tamamen dijitalleşecek mi?Eğitim ve öğretimi teknolojiye entegre ettikçe olumlu yönleri de artıyor. İlk olarak, öğrenme sürecinde herhangi bir teknolojiyi kullanmanın bir diğer çıktısı da bu kullanıcıların aynı zamanda teknoloji okuryazarlığı kazanması. Okullarda bilgisayar, tablet, laptop gibi cihazların bulunması öğrencilerin okuldan sonra da faydalı olacak araç ve programlara kolayca erişmesini sağlıyor.Okullar da şirketler de sundukları online eğitimi kolaylıkla kişiselleştirebilir. Eğitim, herkese uyan tek bir program olabileceği gibi kişiye özel de sunulabilir.E-bilgi modelini kullanarak kendi işini kuran eski polis yeni yazar Paul Alex Espinoza’yı bu durum hiç mi hiç şaşırtmadı. Espinoza, “Öğretmenler ve eğitmenler, materyallerini modüller hâlinde yükleyebilir, önceden belirledikleri programda sunabilir. Diğer seçenek de özellikle şirketler için faydalı olan kendi hızında öğrenme. Kurumlar programlarını yeniden yapılandırarak bu öğrenme biçiminin nimetlerinden yararlanabilir.” diyor.Öğrenme sürecini oyunlaştırmak çevrimiçi öğrenmeyle oldukça kolay. Öğrencileri motive etmek ve süreci daha heyecanlı hâle getirmek için grafikler, oyunlar ve daha fazlasıyla süreci destekleyen çok sayıda öğrenme yazılımı mevcut.Her yeni teknolojik gelişmede olduğu gibi, adaptasyon konusunda bazı kaygılar duyulması son derece doğal. Söz konusu uzaktan eğitim olduğunda karşımıza iki önemli endişe çıkar: Birincisi çocukların cihazlara bağımlılık geliştirmesi. İkincisi de eğitim sürecinde cihazdan başka bir sekmeye kolayca erişebilecekleri için odağı kaybetme ihtimali. Ayrıca ebeveynler çocuklarının internette geçirdikleri süre arttıkça daha fazla kötü karaktere maruz kalacağı konusunda da endişeli. Bu yüzden de genellikle ekran başında geçirilen sürenin kısıtlanması gerektiğini savunuyorlar. Uzaktan eğitim, online kurslar ve öğrenme yönetim sistemleri hayatımızın ayrılmaz bir parçası. Bu durum dünyamız teknolojiyle elde edilen verimliliğe daha da bağımlı hâle geldikçe daha görünür olacak.Elbette eğitim ve öğretimin yüz yüze ve uygulamalı olarak yapılması gereken yanları baki kalacak. Fakat bu durum e-bilgi alanlarının büyümesini hiçbir zaman durduramayacak. Öğrenmenin gelecekte nasıl şekilleneceğini henüz kestiremesek de uzaktan eğitim ana akım tartışmaları belirlemeye devam ettikçe bize sadece gelişmeler için heyecanlanmak kalıyor.Orijinal yayın tarihi: 14 Mart 2024Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.Çok daha fazlası için Inc. Türkiye bültenlerine kaydolun.(*) Bu yazının çevirisinde Türk okura hitap etmek için birtakım değişiklikler yapılmıştır.