Bağlantılı araçlar ve hemen peşinden gelen otonom versiyonları sayesinde otomobiller sürücülerin zamanlarını değerlendirdikleri farklı bir platforma dönüştürürken araçlar da yazılımı uzaktan yükseltilebilir bir hâle geliyor. Dahası, küresel ölçekte otomobil satışları büyümeye devam ederken hem yeni mobilite hizmetlerinin daha çok tüketiciye ulaşmasını hem de farklı hizmet modelleriyle çeşitlenmesini bekliyoruz.Tüketici davranışları hızlı değişiyorTüketici davranışları yeni otomotiv ekosistemini şekillendirecek biçimde değişirken 2030'da satılan her 10 otomobilden birinin paylaşımlı araç ve bağlantı hizmetleriyle gelirleri McKinsey raporuna göre yaklaşık yüzde 30 artırarak 1,5 trilyon dolara kadar çıkarması bekleniyor.Değişen tüketici tercihleri, teknolojik atılımlar ve bireysel hareketlilik davranışında temel bir değişime katkıda bulunuyor. Tüketicilerin beklentilerinin daha önde olacağı bu dönemde onlara özel çözümler ve özel ihtiyaçlar için tasarlanmış yeni özel araç segmentleri ve hizmet modelleri oluşmaya başladı. Üstelik bu durum daha da hızlanarak devam edecek.Mobilite çözümleri odaktaUluslararası Enerji Ajansı(IEA)verilerine göre, mobilitedeki talep artışıyla 2050’de satılan her üç arabadan birinin paylaşımlı olması beklenirken şehirlerin ve tüketicilerin mobilite ihtiyaçları, yeni otomotiv dünyasının geleceğinin daha hızlı bir biçimde şekillenmesinin yolunu açıyor.Gelecekteki iş fırsatlarının nerede olduğunu anlamak, mobilite pazarlarına her zamankinden daha ayrıntılı bakmayı gerektiriyor. Segmentler arasında tüketici tercihleri, yeni iş modelleri, büyük kentlerdeki trafik yoğunluğu, park ücretleri, park yeri eksikliği gibi sebepler araç sahibi olmayı daha da zorlaştırırken özellikle yeni nesillerde araç paylaşımının öne çıkmasını sağlıyor.Şehirlerde e-mobilite önemli bir adımŞehiriçi ulaşım için en iyi alternatifler arasında yer alan mobilite çözümleri hem ülkemizde hem de tüm dünyada popülaritesini artırmaya devam ediyor. Devletler ve yerel yönetimler şehirlerde yeni altyapı yatırımları, köprüler, alt geçitler, yollar için çalışırken ulaşım planları pandemi sonrasında daha hızlı bir şekilde e-mobilite ve mobiliteye dönmüş durumda.McKinsey’in bir raporuna, 2030'da satılan yeni arabaların yüzde 15 kadarının tamamen otonom olması bekleniyor. Teknolojik hazırlık konusunda da ekosistem genişliyor: Otonom araçların geliştirilmesi yarışına teknoloji şirketleri de dahil oluyor.Otonom araçlar tüketicilere işe giderken çalışma, sosyal medyayı kullanma, alışveriş yapma, film izleme imkanı sağlıyor. Daha düşük pil maliyetleri ve yaygınlaşan şarj altyapısı da önümüzdeki yıllarda elektrikli araçların artışına destek olacak. Batarya teknolojisi ve maliyetindeki sürekli iyileştirmeler sayesinde elektrikli araçların geleneksel araçlardan giderek daha fazla pazar payı kazanması bekleniyor.Müşteri bağlılığı için yeni uygulamalarOtomobil üreticilerinin farklılaşma için gelecekte oynayacağı kozlardan biri e-mobilite hizmetlerinin ürünlere eklenmesi olacak. E-mobilite hizmetleri müşteri bağlılığını şekillendirirken hem farklı gelir modelleri doğuracak hem de yeni finansman modellerini sürdürülebilir tüketici finansmanı altında şekillendirecek. Örneğin dijital taşıt kredileri, paylaşımlı araç kullanan müşterilere özel dijital alışveriş kredileri ve araç içi finansal uygulamaları çok yakında görmeye başlayacağız.Yeni e-mobilitenin finansmanı Araç sahipliğine bağlı sorunlar kullanıcı sayısı artıkça çeşitleniyor. Trafik yoğunluğu, kentsel alanlarda bulunamayan park yerleri, yüksek sigorta primleri, vergiler ve bakım giderleri pek çok tüketiciyi mobilite çözümlerine yöneltiyor. Son zamanlarda yapılan bir araştırmaya göre araç sahiplerinin yüzde 96'sının yüzde 48'i e-mobilite kapsamındaki alternatif çözümlere açık olduklarını iletirken, mobilite hizmetlerinin 2027 yılına kadar 500 milyar dolara ulaşması bekleniyor.Sürdürülebilir tüketici finansmanı, e-mobilite adımlarını dijital çözümler aracılığıyla atarken, entegre ulaşımın desteklenmesi ve bu alanda büyümek için çözümler üretmek daha da önemli hâle geliyor. Önümüzdeki beş yılda farklılaşmasını beklediğim başlıkları şöyle sıralayabiliriz: Ulaşımda e-mobiliteyle oluşan yeni segmentlerin kapsaması gereken tanımlanmış ihtiyaçları belirlemek, dijital uygulamaların gelişmesi, uzaktan banka müşterisi olma imkanının gelişmesi ve servis bankacılığı uygulamalarının ana firmanın son kullanıcıya ulaşma imkanını tanıması.Elektrikli araçlara yönelik talep artışının üreticilerle finans partnerlerinin kuracağı ortaklıkları ve bu sayede tek çatı altında sunacakları finans imkanlarını atırması beklentisindeyim. Satış sonrası hizmetin ve iletişimin daha kaliteli bir seviyeye çekilmesiyse finansman kanalıyla ekosisteme dahil edilen müşterinin bağlılığını güçlendirmek için başvurulacak en önemli araçlar arasında olacak. Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.