Kripto paraların başı çektiği yıkıcı inovatif etkiler finansal sistemi nasıl dönüştürecek? Mevcut işleyişteki aksaklıkların iyileştirilmesi yeterli olacak mı? Yoksa çok daha büyük çaplı bir revizyona, hatta yıkıcı bir yenilenmeye mi ihtiyaç var?Yaklaşık bir yıldan uzun süredir yukarıdaki sorularla olası yanıtlarına yönelik farklı finans ve teknoloji kaynaklarından eriştiğim gelişmeleri derliyor ve bunlar üzerinden elde ettiğim bulguları öngörülere çevirerek pozisyon almaya çalışıyorum. Bu bağlamda kişisel olarak öngörebildiğim en önemli husus, ABD Borsa ve Menkul Kıymetler Komisyonu’nun (SEC) Bitcoin Spot ETF başvurularını (büyük olasılıkla 2024 başlarında) onaylamasıyla yaşanacak. Bu durum ABD ve batı finans çevreleri ile uzun zamandır mesafeli durdukları kripto para ekosisteminin arasındaki buzları eritip birlikte yaşama (cohabitation) sürecini başlatacak.Bunun belirtileriniyse bazı anahtar figürlerin kısa sürede söylemlerini değiştirmeye başlamasıyla görebiliyoruz, örneğin daha önce Bitcoin ve kripto paralardan hiç hazzetmeyen, hatta onlardan “dolandırıcılık, saadet zinciri” diye söz eden ve yönettiği 10 trilyon dolarlık varlıkla dünyanın en büyük finans kuruluşları arasında yer alan BlackRock Capital’in tepe yöneticisi Larry Fink gibi…Bu u-dönüşünün arkasında yatan nedenlerden biri, ekonomik-finansal kriz ve savaşlarla geçen 2023 yılında başta altın olmak üzere hemen hemen tüm yatırım araçlarının getirileri bekleneni karşılamazken, Bitcoin’in yüzde 100’ün üzerinde yükselişiyle güvenli liman vasfını güçlendirmesi. Bir diğer nedense, 15 yıldır gösterdiği genel performansının kısa vadede çok keskin iniş çıkışlara sahne olsa da uzun vadede yukarı yönlü seyretmesi. Tabii bu da özellikle geleneksel finans enstrümanlarına karşı mesafeli duran genç kuşak yatırımcıların kripto para piyasalarına karşı iştahını da artırıyor. Böylece geleneksel ürün portföyleriyle bu kuşağın bir türlü ilgisini çekemeyen Larry Fink’in BlackRock’ı gibi birçok finansal kurum da çok hevesli olmasa da bu ekosisteme yaklaşmak zorunda hissediyor. Amaçları da açık: Bitcoin üzerinden kripto para ekosistemine yaklaşmak, alınacak ilham ve yapılacak işbirlikleri sayesinde (özellikle genç kuşak yatırımcılar için) yeni nesil finans ürünleri geliştirip hızla piyasaya sürebilmek.Çatı Kavram: Dijital Varlıklarİşte bu olası senaryolar bağlamında en çok merak edilen bu sürecin kripto para ekosisteminin mi yoksa geleneksel finans sisteminin mi çatısı altında gelişip büyüyeceği. Bu noktada kişisel görüşüm, ilerlemenin her iki çatı altında ve rekabetçi biçimde süreceği. Ancak bu yeni nesil finans ürünlerinin çatı olarak “Dijital Varlıklar” gibi her iki ekol tarafından benimsenip kullanılacak ortak bir kavram üzerinden yürüyeceğini düşünüyorum. Bu benimsemenin ilk işaretlerini Coinbase, Binance gibi kripto para oyuncuları ile BlackRock, Fidelity gibi geleneksel finans oyuncularının yeni nesil finans ürünleri için buterimi kullanmalarından anlayabiliriz. Hatta bu yıl içinde Avrupa Parlamentosu’nun bugüne kadar kabul ettiği en kapsamlı düzenleme olan MiCAR (Kripto Varlık Piyasası Düzenlemesi) için kullandığı “Dijital Varlıklar için düzenlemeler” tanımı da bunu destekliyor.Dijital Varlıklar çatı kavramı, biri çok genç ve biraz da anarşist, diğeriyse geleneksel ve ataletli iki finans ekolünü birleştirmekle kalmayacak, aynı zamanda bunların ortak finansal ürünler çıkarmalarını da sağlayacak. Ayrıca bu işbirliği anlayışı, devletlerin ve her sektörden kuruluşların da bu yeni nesil finansal teknoloji ürünlerini daha iyi kavrayıp benimsemelerini ve çok daha etkin ve yalın düzenlemeler yapmalarını teşvik edecek. Bunun da ötesinde, genç veya yaşlı, toplumun tüm kesimlerinden insanların konuyu çok daha iyi kavrayıp yatırım veya kariyer amaçlı olarak kendi fırsatlarını yaratmalarına da olanak tanıyacak. Örneğin hem kripto para ekosistemi hem de geleneksel finans kuruluşları çok sayıda dijital varlık ürünü için yoğun çalışmalar yapıyor. Bu çalışmalardan bazıları emtia sınıfındaki finansal ürünlerin (ev, altın, buğday gibi) token formatında dijital varlığa dönüştürülmesiyle oluşan Gerçek Dünya Varlıkları (Real World Assets - RWA), blokzincirler üzerinden şeffaf biçimde yürütülecek hazine bonolarıyla tahvillerin alım-satımı ve ihaleleri, ve borç verenlerle alanları insansız ve 7/24 kesintisiz biçimde buluşturarak borç, kredi ve getiri ilişkisini şeffaf biçimde sevk ve idare eden Merkezsiz Finans (DeFi) platformları.Ancak tüm bunların sorunsuz gerçekleşebilmesi için en önemli husus, dijital varlıklar konusunda geniş ve kapsamlı eğitimler verilecek gerek sokaktaki insanın gerekse bu işi geliştirecek kişi ve kurumların gerekli okuryazarlık seviyesine gelmesi ve ortak anlayışın sağlanması olacak. Dijital varlık okuryazarlığını her seviyede etkin, kitlesel ve hızlı biçimde verebilen ve içselleştirebilen ülkeler ve kurumlar şu iki şeyi başarmış olacak: Birincisi, yeni nesil ürün/hizmet ekosistemlerinin gelişimiyle ekonomik ve finansal refah sağlayacaklar. İkincisi, insanların bu yeni nesil finans okuryazarlığı üzerinden kendi varlıklarını etkin biçimde yönetmeleri için fırsat yaratacaklar. Ve belki bu sayede insanlık da yüzyıllar sonra paranın asıl anlamı olan “toplumla devlet arasında bir sosyal sözleşme” tanımına geri dönebilecek.Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.