Girişimcilik benim için uzun yıllar boyunca içimde büyüyen ve doğru zamanı bekleyen bir tutku oldu. Yıllarca kurumsal hayatta, yoğun tempolu bir kariyerin içinde koştururken fark etmeden kendi bedenimi ve sağlığımı ihmal ettiğim bir döngünün içindeydim. Şimdi bir bütünsel sağlık ve beslenme koçu olarak danışanlarıma rehberlik ederken, bu yolculuğun beni nerelere taşıdığına şahit olmak, her gün yeni bir heyecan. Ama bu noktaya gelmek, benim için kolay olmadı.Çocukluktan Kurumsal Hayata: Diyet Döngüsü ve Sağlık MücadelesiÇocukluk yıllarımda yaşıtlarıma göre iri bir bedene sahiptim. Akran zorbalığı ve ailemin kilo konusundaki eleştirileri, yıllarca sürecek bir diyet döngüsü ve kilo takıntısının başlangıcı oldu. İlk gençlik yıllarımda kilo vermek için, sonra da kilo korumak için denemediğim yöntem kalmadı. Fakat hep bir şeyler eksikti.Kurumsal hayatla tanıştığımda diyet döngüsü daha da kritik bir hâl aldı. Yoğun egzersiz mesaim 2007’nin nisan ayında çalıştığım bankanın spor salonunda başladı. Bankacılık kariyerim, ardından yüksek lisanslar ve danışmanlık pozisyonları derken hayatımı işime adayıp diyetlerimi katılaştırmaya ve spor mesaimi artırmaya devam ettim. Yoğun tempoda ayakta kalmaya çalışırken sabah kahvaltısı olarak kahve, öğle yemeklerinde salata, akşam yemeklerindeyse yoğurt tercih ediyordum. Bu şekilde formda kaldığımı sanıyordum ama bedenim alarm veriyordu.Yüksek lisans yaparken iki-üç saatlik uyku bu temponun tuzu biberi oldu. Bir gece mide ağrısıyla uyanıp “Ben mide kanseri oldum.” diye hüngür hüngür ağladığımı hatırlıyorum. Aslında hem uykuya hem de doğru besinlere açtım.2016’da Almanya’ya taşındığımda da beslenme ve sağlık süreci benim için daha iyiye gitmedi. Çünkü aynı anda daha çok şeyi başarmaya çalışırken beslenmemi ve uykumu doğru yönetemiyor, hırsımı spordan çıkarıyordum.Dönüm Noktası: Sağlık için Eğitim2019’da Türkiye’ye döndüğümde kendimi sağlık problemleriyle yüzleşirken buldum. Haşimato teşhisi aldığımda 36 yaşındaydım ve bu durum artık vücudumun sinyallerine kayıtsız kalamayacağımı bana gösterdi. Yıllarca kilo koruma odaklı diyetlerin ve yoğun tempolu bir yaşamın bedelini ödüyordum.Bu farkındalık beni önce rafine şeker ve gluteni hayatımdan çıkarmaya, ardından Londra’da bütünsel beslenme koçluğu eğitimi almaya yöneltti. Cumartesi ve pazarlarımın 10’ar saatini eğitime ayırdığım bu dönemde âdeta aydınlandım. Artık beslenmemi düzene sokma konusunda kararlıydım. Çünkü beslenmenin yalnızca fiziksel bir ihtiyaç olmadığını aynı zamanda duygusal bir denge işi olduğunu öğrenmiştim. Bugün danışanlarıma fit bir bedenin yüzde 70’inin beslenme, yüzde 30’unun spor ve beslenmenin yarısının da duygusal faktörlere bağlı olduğunu sıkça söylüyorum. Keşke bunu o zamanlar bilseydim. Kendimi daha iyi kılmak için aldığım eğitimin çok da uzak olmayan bir gelecekte benim için bir girişimcilik hikâyesine döneceğini de bilemezdim.Kurumsaldan Girişimciliğe: Fırsatları GörmekKurumsal hayattan girişimciliğe geçişim, hem profesyonel hem de duygusal açıdan büyük bir adım oldu. İlk başlarda hedeflerim net olmasa da ulaşmak istediğim yer belliydi, bu nedenle yolumda karşıma çıkan fırsatları değerlendirmek için alıcılarım hep açıktı. Bunu “kırmızı araba deneyi” olarak görüyorum. Deney şu şekilde: “Bugün hiç kırmızı araba gördünüz mü?” diye sorsaydım muhtemelen cevabınız “Görmüş olabilirim, hatırlamıyorum.” olurdu. Eğer gün içinde gördüğünüz her kırmızı araba için size ₺500 verileceğini söyleseydim kaç tane kırmızı araba görürdünüz sizce? Şans ve fırsat tam da böyle işliyor. Etrafınızdaki fırsatları fark etmek için bilinçli bir şekilde algınızı açmanız gerekiyor. Eğer algınızı dikkatinizi verdiğiniz konuya yoğunlaştırırsanız fırsatları da yakalarsınız. Eğer odaklanmazsanız çevrenizdeki fırsatları fark etmezsiniz. Ama dikkat etmeye başladığınızda, onları görme ve değerlendirme şansınız olur.Girişimciliğin ilk aylarında çevremden gördüğüm, destekten ziyade sorgulamaydı. Yakınlarım influencer mı olduğumu, yoksa diyetisyen mi olmaya çalıştığımı sorarken, ben markalarımı tescil ettirmek, avukatımla hizmet süreçlerimi şekillendirmek ve vizyonumu anlatabileceğim bir internet sayfası kurmak için çalışıyordum. Heves kırıcı eleştirilere değil hedefime odaklanmam en büyük avantajımdı. Beni motive eden şeylerden biri de finans sektöründe çalışırken yaşadığım zorlukları hatırlamaktı. Yoğun iş temposunda gerçekçi olmayan diyet planları yerine sürdürülebilir ve esnek çözümler sunmanın ne kadar önemli olduğunu biliyordum. Bugün danışanlarıma sağlıklı yaşamın bir zorunluluk değil, bir yaşam tarzı olduğunu göstermek için çalışıyorum.Bütünsel Sağlık: Kendi deneyimlerimden ilham almakGirişimcilik yolculuğumda kendi deneyimlerim danışanlarımı anlamamda bana rehberlik ediyor. Almanya’da çalıştığım dönemde sabah beşte antrenman yapıp sonrasında beş yıldızlı otelimin restoranın bana uygun olduğunu düşündüğüm tüm yiyeceklerinden faydalanıyordum. Uzun saatler yerimden kalkmadan çalıştığım için bedenimi türlü yiyeceklerle doldurmaya çalışmanın kıtlık psikolojisi olduğunu da sonraları öğrendim. Şimdi geriye dönüp baktığımda, o dönemde bedenime ne kadar yüklendiğimi ve sağlığımı nasıl zorladığımı daha net görüyorum.Bugün danışanlarıma yalnızca kilo vermek veya fit bir görünüme kavuşmak için değil, aynı zamanda zihin, beden ve ruh dengesi kurmaları için rehberlik ediyorum. Çünkü biliyorum ki sürdürülebilir bir sağlıklı yaşam planı ancak kişinin kendi ihtiyaçlarına uygun şekilde oluşturulursa başarılı olur. Yoğun hayatı olan ya da tutkulu insanları basit bir reçeteyle dönüştürmeniz mümkün değil.Sonuç: İhtiyaçtan FırsataGirişimcilik tutkuyu hayata geçirmenin bir yolu. Benim yolculuğumda da bu tutku sağlıklı bir yaşam için kendi deneyimlerimden öğrendiklerimi başkalarına aktarma hedefiyle birleşti. Bugün danışanlarımı hem fiziksel hem de duygusal anlamda daha sağlıklı bir yaşam sürmeye teşvik ediyorum. Kürekte tanıştığım ve forma girmesi faydalı olabilecek bir arkadaşım bir gün bana şöyle dedi: “Bir beslenme koçuna ihtiyacım yok çünkü kilomla mutluyum ama seninle çalışmak istiyorum çünkü çok tutkulusun.”Bu süreçte öğrendiklerim, yoğun tempoda çalışan bireylerin sağlık ve yaşam kalitesini artırmada ne kadar çok fırsat olduğunu bana gösterdi. Çünkü sağlıklı bir yaşam yalnızca bireysel bir hedef değil, aynı zamanda başarıya ve hayatın her alanında mutluluğa giden bir yolculuk.Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.Çok daha fazlası için Inc. Türkiye bültenlerine kaydolun.