Zamanında, kıvamında, ortamında ve üslubunda veremiyorsak geribildirim vermemekte fayda var.Zamanında vereceğiz ki, doğru davranışla ilişkilendirilsin.Kıvamında vereceğiz ki, bir sonraki geribildirim için fırsatımız olsun.Uygun ortamda vereceğiz ki, almaya hazır ve istekli olunsun.Üslubuyla vereceğiz ki, tamir etsin ve kırmasın.Bu arada geribildirimleri biriktirmeyeceğiz, verirken şişirmeyeceğiz, verdikten sonra da tezahürat beklemeyeceğiz.Öğrenme ya da gelişim, insanoğlunun bir sebeple bozulmuş dengesini yeniden bulma sürecidir. Denge kişinin bir ihtiyacı, eksikliği veya gelişim alanı nedeniyle bozulur ve kişi bu ihtiyacı karşılayarak, eksikliği tamamlayarak ya da kendini geliştirerek dengeyi kurmaya çalışır. Bu denge arayışı ve döngüsü hayat boyu devam eder. Öğrenme, uyum sağlama, problem çözme ya da değişim ihtiyacı hep bu arayışın sonuçlarıdır. İnsanoğlu dengeyi önemsemeyip vazgeçtiğinde hayatla bağları da yavaş yavaş kopmaya başlar. Bu süreçte en önemli konu kişinin davranışlarının olaylara ya da başkalarına etkisi ve buna karşılık olarak gelen tepkilerdir. Tepkilerin isabet oranı ve kalitesi kişinin davranışının gelişmesi için, yani dengeyi yeniden sağlaması için çok değerlidir. Çünkü, hayatta elde ettiğimiz başarıların ana kaynağı, aldığımız kaliteli geribildirimlerdir.Geribildirim, iş hayatının kalitesini belirlerEtkin geribildirim gerek kişisel gerekse mesleki gelişimin en temel tetikleyicisidir. Doğru zamanda verilen geribildirimler kişilere eksiğini görme, ihtiyacını anlama, gelişimini yönetme ve yönünü belirleme anlamında katkı sağlıyor. Aynı zamanda insanlarla aramızdaki iletişimin sıklığına da bir düzen kazandırıyor. Genel olarak güçlü ve zayıf yönleri belirlemek, performansı geliştirmek, iyiye teşvik etmek, davranışı düzeltmek ve başarıyı artırmak amacıyla verilen geribildirimler önemli bir gelişim aracı olarak görülüyor. Düşündüren, geliştiren, öğreten ve yönlendiren geribildirimler özel ya da iş hayatının kalitesini de belirliyor. Geribildirim, şirketlerde kurulan tüm sistemlerin gelişiminde de büyük rol oynuyor. Bu çerçevede, kişileri geribildirim alma ve verme konusunda cesaretlendirmek ve bilinçlendirmek amacıyla verilen geribildirimin yolu ve yöntemi hakkında sayısız içerik oluşturulmaya başladı. Zamanında verilmeyen geribildirimler birikerek çığa dönüşürKarşılıklı olarak geribildirime kapalı olmak da büyük bir sorun. Fakat daha önemlisi, geribildirim alırken de verirken de niyet ve üslup noktalarında büyük sorunlarımız var. Peki neden? Bizi zorlayan ne? Gerçeklerle, kişilerle ve kendimizle yüzleşme sorunumuz… Şayet mizacımız da geribildirim vermeye yahut almaya uygun değilse mesele daha da büyüyor. Kendimizi eksik ya da yetersiz hissetmek, kendimizle yüzleşememek, çatışmadan kaçmak, pozisyonumuzu korumaya odaklanmak, uyumlu olmaya çalışmak gibi nedenler işimizi daha da zorlaştırıyor. Sonuçta kar tanelerini andıran ertelediğimiz meseleler çığa dönüştüğünde hepimiz altında kalıyoruz ve nihayetinde her iki taraf da bu afetten zarar görüyor. Eğer geribildirim almakta veya vermekte zorlanıyorsak bu eksik olduğumuz ve tamamlanmamız gerektiği anlamına gelir. Zamanında verilmeyen her geribildirim, davranış üzerindeki etkisini yavaş yavaş yitiriyor ve olumsuz sonuçların büyümesine neden oluyor. Başkalarının olumsuz, hatalı ya da eksik davranışlarına yol açan, bizim vermediğimiz geribildirimler olabilir mi? Katkısı olduğuna şüpheniz olmasın.Geribildirimde amaç davranışı tedavi etmek olmalı.Geribildirim kişiliği değil, davranışı tedavi etmeyi amaçlar. Özellikle iş hayatımızda verdiğimiz geribildirim muhatabına, ekibe ve organizasyona katkı sağlamalıdır. Geribildirim verebilmek için değerlendirme yapmak, değerlendirme yapmak için ölçmek, ölçmek içinse hedef belirlemek gerekir. Bu nedenle, performansla ilişkilendirmek önem taşır. Hedef koymadığınız, onu ölçmediğiniz ve değerlendirmediğiniz ortamlarda geribildirim vermenin izahı da mantığı da olmaz. Faydasızdır. İlişikleri bozduğu gibi güveni de sarsar. Kendisinden ne beklendiğini net olarak bilmeyen birinin davranışlarını da doğru yönlendirmesi beklenemez. Buna ek olarak geribildirim uzaklaşarak değil, yakınlaşarak verilir. Dolaylı, ima yoluyla ya da başkalarının aracılığıyla verilmez. Geribildirim veren birey, almaya da hazır ve niyetli olmalıdır. En büyük yanlışımız, zamanında söylememiz gereken her şeyi biriktirip zamansız bir patlama gibi tek seferde muhatabımıza aktarmaktır. Tabii ki bu durumda sonuç her açıdan kaybetmek olacaktır.Bunlara dikkat!Geribildirimden daha önemli bir şey varsa o da davranışlarınızdır.İş hayatında doğruyu teşvik, iyiyi takdir etmek, yanlışı düzeltmek ve eksiği tamamlamak temel bir yetkinliktir. Ve ortak sorumluluk olduğu kadar, bu davranışları görmeyi beklemek herkesin en büyük hakkıdır. Çalışanlar öncelikle geribildirimin kaynağına bakar ve kaynakta üç temel şeyi arar: Güven, samimiyet ve liyakat. Bu üç önkoşul sağlanmadığında geribildirimi alan da veren de zorlanır. Eğer karşılık bulmuyor, şüpheyle karşılanıyor veya biz vermekte zorlanıyorsak geribildirimde bulunmadan önce yukarıdaki üç temel noktayı sorgulamak gerek. Güvenilir olmak için güvenmek, inanılır olmak için içtenlik göstermek zorundayız. Bir diğerinin gelişmesine yardımcı olmak içinse yetkinliklerimizden emin olmak zorundayız. Geribildirim gözlerinin içine bakacak kadar şeffaf, kalbine girecek kadar samimiyet ve gelişimine katkı sağlayacak yetkinliklerle verilirse sorun kalmaz.Son olarak, bir hatırlatma yapalım.Aşağıdakiler geribildirim verme yöntemleri değildir:SusmakKüsmekSurat asmakMesafe koymakMuhatap almamakKaçmakKaçınmakAşağılamakİletişimi kesmekBaskı yapmakDolaylı mesaj vermek Bunlar ve çoğaltılabilecek benzer davranışlar geribildirim verme repertuarında yoktur. Bu davranışların niyeti, anlamı ve mesajı çok açıktır: Mobbing.Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.Çok daha fazlası için Inc. Türkiye bültenlerine kaydolun.