ABD ekonomisinin temelini oluşturan aile şirketleri hâlâ değer yaratma açısından kritik önem taşıyor. McKinsey’nin araştırmasına göre bu şirketler aynı zamanda diğerlerine kıyasla çok daha kârlı, verimli, istikrarlı ve üretken bir şekilde yönetiliyor. Rapor özel ya da halka açık olması fark etmeksizin tüm şirket sahiplerinin ve yöneticilerinin göz önünde bulundurması gereken bilgiler sunuyor. Aile işletmeleri 2017-2022 arasında ortalama $77.5 milyon kâr ve yüzde 2,6 hissedar getirisi elde etti. Buna karşılık aile işletmesi olmayanların ortalama kârı $66.3 milyon olurken hissedar getirisi yüzde 2,3 olarak kayıtlara geçti. Yatırılan aile sermayesinin ağırlıklı maliyetlerine kıyasla getiriler, aynı dönemde aile dışında kalan iş ve arkadaş çevresinde yüzde 33 daha yüksekti. Diğer kategorilere göre aile işletmeleri performansını gösteren bu ve diğer ölçütler önemli bir ekonomik etki yaratıyor. Çalışma aile işletmelerinin dünya GSYİH’sinin yüzde 70’ini, toplam istihdamınsa yüzde 60'ını temsil ettiğini ve yıllık $60-70 trilyon ciro yarattığını söylüyor. Bu arada aile şirketleri kendi toplumlarında eğitim, sağlık hizmetleri ve altyapı gelişimini desteklemede kritik rol oynuyor. Dahası çalışanlarının doğum günlerinde de parti vermeyi ihmal etmiyorlar. McKinsey farklı aile şirketleri tarafından paylaşılan dört kritik zihniyet ve beş stratejik eylemi belirledi. Sonra da bu ortak özellikleri bir formüle oturtarak diğer şirketlere de uyguladı ve şu sonuca vardı: Aile şirketi olmayan işletmeler bu özellikleri benimserse 2,5 ila 5,5 kat daha fazla kâr elde eder. Gelin formülün detaylarına birlikte bakalım:Her şey kârın ötesine geçen bir amaç belirlemekle başlıyor. Zira şirketin ömrünü uzatmak, müşteri memnuniyeti, çalışan refahı ve toplum yararı en az hissedarlarla sağlayacağınız kısa vadeli kazançlar kadar değerli.Uzun vadeli bakış açısı benimseyin. Aile şirketleri kısa vadeli yatırımcı ödemelerini ya da hızlı kâr sağlamak için yapılan satış hamlelerini ikinci plana atıyor.McKinsey’nin belirttiğine göre en eski ve en yüksek performanslı aile işletmeleri arasında finansal muhafazakârlık, borçlanmaya ve yüksek riskli yatırımlara karşı temkinli tutum zaman zaman azalıyor. Bunun yerine riske karşı bir koruma yöntemi olarak birikmiş servet depolarına güveniyorlar.Şirket içi kontrol mekanizmalarını hayata geçirirken merkezi ve esnek bir yaklaşım benimsemek, aile işletmelerinin bir diğer güçlü kası. Yani açık ve tutarlı bir şekilde uygulanan politikalarla hareket ediyorlar.McKinsey ayrıca beş yaygın aile işletmesi stratejik eylemini listeledi:Performansı yüksek aile şirketlerinin yüzde 40’ı gelirlerinin yarısından fazlasını ana faaliyet alanlarının dışındaki işlerden ve farklı coğrafi bölgelerden elde ediyor.Aile şirketleri kaynakları dinamik bir şekilde yeniden tahsis ederek hissedarlara yüksek getiri sağlıyor. Bu strateji uzun vadede dalgalanmaları azaltırken iflas riskinin de önüne geçiyor.Aile işletmeleri liderlerinin nesilden nesile aktardığı ve etkili uygulamalara dayanan yüksek operasyonel verimlilik araçları kullanıyor. Ayrıca performans değerlendirme için daha çeşitli metrikler kullanmayı ve yenilikçiliğe odaklanmayı da ihmal etmiyorlar.Şirket dışındaki yetenekleri cezbetmeye, geliştirmeye ve elde tutmaya odaklanıyorlar. Bu yetenekler aile işletmesi olmayanlara göre ortalama üç kat daha uzun görev süresine sahip. Güçlü kurumsal performans, farklı bir şirket kültürünün sürekli beslenmesi de aile şirketlerin ortak noktalarından. Ayrıca iş ve aile ilişkilerinin birbirinden ayrılması için yönetim mekanizmalarının gözden geçirilmesi de yine önemli tutumlardan.McKinsey her aile şirketinin ayrı olduğunu belirtiyor ve paylaştıkları özelliklerin neden farklı tanımlandığını ve uygulandığını açıklıyor. Fakat sonuç olarak, bu özellikleri benimseyen öz veya özel sermayeli şirketler de benzer şekilde sürdürülebilir ve kapsayıcı ekonomik büyüme sağlayabiliyor. Ayrıca istihdamı artırıp dünyanın dört bir yanındaki topluluklarda sağlık ve eğitim hizmetlerini iyileştirebiliyor. Orijinal yayın tarihi: 13 Kasım 2023Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir. Çok daha fazlası için Inc. Türkiye bültenlerine kaydolun.(*) Bu yazının çevirisinde Türk okura hitap etmek için birtakım değişiklikler yapılmıştır.