Tüketicilerin kendilerine sunulan hizmete dair beklentileri giderek yükseliyor. Artık daha hızlı, verimli ve kişiselleştirilmiş hizmetler bekliyorlar. Bu beklentileri karşılamak isteyen işletmelerin de kaynaklarını optimize etmesi ve operasyonel verimliliği artırması gerekiyor. Konuşmaya dayalı yapay zekâ alanındaki gelişmeler, bu teknolojinin verimliliği artırmayı nasıl sağlayacağına dair içgörüler sunuyor. Ayrıca işletmelerin daha sofistike bilişsel yapay zekâ çözümlerini işlerine entegre etmelerine zemin hazırlıyor.Modern tüketici beklentilerini karşılayabilmek isteyen işletmeler konuşmaya dayalı yapay zekâ sistemlerinden faydalanabilir. Bunu yaparken kaynaklarını en verimli şekilde kullanıp yeni teknolojiler geliştirilmesine de alan açabilir. Gelin bu konuda Google’ın izlediği stratejileri inceleyip biraz ilham alalım. Gelişmiş Yapay Zekâ Sayesinde Artan VerimlilikGoogle’ın Gemini’ı gibi konuşmaya dayalı yapay zekâ sistemleri temel iletişim görevlerini yerine getirmekle kalmıyor, aynı zamanda iş verimliliğini artırmak için önemli bir potansiyel sunuyor. Rutin görevleri otomatikleştirerek ve operasyonları basitleştirerek çeşitli iş süreçleri için gereken zaman ve kaynakları da önemli ölçüde azaltabiliyor. Boston Consulting Group’un yeni raporuna göre, operasyonel verimlilik için dijital teknolojileri kullanan kuruluşların performans hedeflerine ulaşma olasılığı daha yüksek. Bu özellikle kaynaklarının verimliliğinin operasyonel maliyeti ve üretkenliği önemli ölçüde etkileyebileceği startup ve küçük işletmeler için geçerli.Ayrıca, Google yakın zamanda BCG’yle birlikte enerji yönetimi üzerine bir rapor yayınladı. Rapor yapay zekânın bir yerin mevcut doluluk oranı ve hava durumu gibi dinamik faktörleri dikkate alarak tüketimi ayarlama kapasitesini gösteriyor. Üstelik bilişsel yapay zekânın maliyet tasarrufları ve çevresel faydaların önünü nasıl açabileceğini de örneklendiriyor.Üretken Yapay Zekâdan Bilişsel Yapay Zekâya GeçişBilişsel yapay zekâ insana benzeyen öğrenme, akıl yürütme ve karar verme kabiliyetiyle tanımlanıyor ve insanlara karmaşık karar verme süreçlerinde destek oluyor. Hatta onların yerini alacak bir yol da sunuyor. Aigo’da çalışıyorum ve şirketin, üretken yapay zekâ sohbet robotlarına günden güne daha fazla risk sermayesi yatırımı yapıldığını gözlemliyorum. Çalışma arkadaşlarımı üretken yapay zekânın angarya işler için mükemmel olmasına rağmen insanlarla konuşurken ürettiği gerçek dışı bilgiler hakkında uyarıyorum. Çıktıları doğrulamak için insanların sürece dahil olması gerekiyor. Unutmayın, aslında yapay zekâ araçları bir kara kutudur. Eğitilmesi ve çalıştırılması da masraflıdır. Ayrıca her kullanıcının geçmişi, tercihleri, mevcut bağlamı ve hedeflerine göre hiper kişiselleştirme özelliği de yoktur. Sohbet robotları için bilişsel yapay zekâ kullanıldığı takdirde bu sorunların hiçbiri yaşanmaz.Bu gelişmeler yalnızca operasyonel verimliliği artırmakla kalmıyor, aynı zamanda müşteri etkileşimlerinde de dönüşüm vadediyor. Yakın zamanda yayınladığı bir makalede Salesforce, müşteri beklentilerinin nasıl değiştiğine ilişkin ayrıntılı bir rapora atıfta bulunuyor. Araştırmaya katılan müşterilerin yüzde 80’i deneyimin, en az ürün ve hizmet kadar önemli bir bileşen olduğuna inanıyor.Yapay Zekâ Sohbet Robotları Aracılığıyla Müşteri Memnuniyetini ArtırmaGelişmiş yapay zekâ sohbet robotları, müşteri memnuniyeti ve sadakâtini yükseltmeyi amaçlayan işletmeler için bir çerçeve sunar. Yapay zekâ yeteneklerinin altında yatan bu ilkeler, işletme sahiplerine üstün müşteri hizmetleri deneyimi sunmada teknolojiden nasıl yararlanacaklarını öğretebilir.İşte öğrenilmesi gereken birkaç önemli ders:Kişiselleştirilmiş Müşteri Desteği: Gelişmiş yapay zekâ sohbet robotları, müşteri sorularına anında kişiselleştirilmiş yanıtlar verir. Hem anlayışlı hem de bireyin ihtiyaçlarına göre uyarlanmış bir iletişim kurabilir.Erişilebilirlik ve Verimlilik: Müşteriler yapay zekâ sohbet robotlarına 7/24 erişebilir. Böylece uzun bekleme süreleri ortadan kalkar. Soruları çözmedeki bu verimlilik hem müşteri deneyimini geliştirir hem de işletmenin müşteri ihtiyaçlarını günün her saatinde karşılama konusunda ne kadar kararlı olduğunu gösterir.Operasyonel Verimliliği Artırma: Rutin görevlerin otomatikleştirilmesi, değerli kaynakların kullanıma sunulmasını sağlayarak işletmelerin müşteri hizmetleri ve stratejik gelişim gibi daha kritik alanlara odaklanmasına imkân tanır. Bu da müşteri gereksinimlerine hızla uyum sağlayan ve bunları karşılayan daha çevik operasyonların yolunu açar.Anlamlı Analizler: Yapay zekâ sohbet robotlarını kullanmak işletmelere müşteri tercihleri ve davranışları hakkında içgörü sunar. Bu analizler müşterilerin ne aradığına dair daha ayrıntılı fikir verir. Böylece hizmet ve ürünler müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere özelleştirilebilir.İşletmeler İçin Sürdürülebilir Uygulamalar Ve Yapay ZekâYapay zekâ teknolojilerini benimsemenin temel odağı verimliliği artırmak ve bilişsel yapay zekâ gelişmelerinin önünü açmak olsa da çevresel sürdürülebilirlik açısından faydalarını da belirtmekte fayda var. Örneğin BCG raporunda, yapay zekânın yakıt tasarruflu seyahat rotası oluşturma yeteneği, yolları optimize ederek CO2 emisyonunu önemli ölçüde azaltıyor. Yapay zekâ uygulamaları iklim değişikliğine dair tahminleri daha tutarlı kılar ve iklim eylemlerini destekler. Yani yapay zekâ operasyonel verimliliği artırırken sürdürülebilirlik çabalarına da doğrudan katkıda bulunur. Böylece iş inovasyonuyla çevresel sorumluluğu birleştirir.Üretkenliği Sürdürülebilirlikle Dengeleyen Bir GelecekHer geçen gün gelişen bilişsel yapay zekâ müşteri hizmetleri ve operasyonel verimliliğin kökten değiştirebilir. En büyük kazanımsa tüm bunları sürdürülebilirliğe değer vererek yapabilmektir.Orijinal yayın tarihi: 8 Mart 2024Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.Çok daha fazlası için Inc. Türkiye bültenlerine kaydolun.(*) Bu yazının çevirisinde Türk okura hitap etmek için birtakım değişiklikler yapılmıştır.