Yürürken aklıma yazmakta olduğum kitap hakkında güzel bir fikir gelmişti. Heyecanlandığımı, hatta kendimi zor bir kapının kilidini açmayı başarmış gibi iyi hissettiğimi hatırlıyorum.Ama aklıma gelen fikri hatırlayamıyorum…Ne var bunda, neden bu kadar abartıyorsun diye düşünebilirsiniz. Fakat inanın, hatırlama pratikleri üzerine bu kadar şey öğrenmiş biri olarak hatırlamıyor olmak çok kötü bir şey. Oysa yapılabilecek çok şey vardı. Mesela, bir takım bilgi ve becerileri art arda öğrenerek hafızama daha güçlü kazınmalarını sağlayabilirim.. Ya da hafıza güçlendirme ve yeniden pekiştirmenin gücünden yararlanabilirim. Yeni bir şey öğrenmeye başlamadan önce egzersiz yapabilirim. Hatta bilgiyi uzun süreli hafızaya aktarmak ve hatırlayabilmek için uyuyabilirim. Ya da atalarımızın söylediği, gibi söz uçar yazı kalır diyerek not alabilirdim. Ancak bu her zaman çok mümkün olmuyor. Özellikle yürürken ya da yazmaya müsait olmadığınız bir ortamda ya da hâldeyken. Peki, böyle anlarda aklınıza bir fikir geldiğinde ya da biriyle yeni tanıştığınızda, kısacası ileride hatırlamak isteyeceğiniz önemli bir şey olduğunda ne yapabilirsiniz?Bilim üç basamaklı bir yol çiziyor:Yüksek sesle tekrarlayın: Journal of Experimental Psychology’de yayınlanan bir çalışmaya göre kelimeleri yüksek sesle söylemek, bu mümkün değilse de dudaklarımızı kıpırdatarak tekrar etmek o şeyi akılda daha kalıcı hâle getiriyor. Nörobilimcilerin kuramlaştırdığı hâliyle bu taktik yüksek sesle söylenen bir şeyin “salt” düşünce olmaktan çıkıp farklı bir forma bürünmesine dayanıyor. Bu yöntemle sadece düşünmekle kalmıyor aynı zamanda duyuyorsunuz da. Bu da serebral korteksinizin hatırlamak istediğiniz şey her ne ise onu daha uzun süre hatırlamasını sağlıyor. Böylece bir fikri, bilgiyi ya da planı unutulmaz kılabilirsiniz.Hemen ardından kendinizi test edin: “Ben neyi hatırlamak istiyordum?” diye kendinize sorun ve cevaplamaya çalışın. Kabul ediyorum, kulağa bayağı abes geliyor ama lütfen bir kez deneyin. İşe yaradığını göreceksiniz. Psychology of Learning and Motivation’da yayınlanan bir çalışma, sonuçları öğrencilerin eğitim hayatını kökten etkilemeyen bir sınav/öğrenme sistemi tasarlamanın 10 faydasına odaklanıyor. Ve bir şeyi öğrendikten ya da düşündükten hemen sonra hafızayı test etmenin üzerinizdeki baskıyı artırmasına…. Ayrıca, bilgiyi ya da hatırlamak istediğiniz şeyi tekrar etmekten zarar gelmez.En sonunda ise dalıp gidin: Nature Reviews Psychology’de yayınlanan bir çalışma gün içinde dalıp gitmenin, hayal kurmanın, aktif olarak hatırlamaya çalışmamanın, yani kısaca “ayaküstü dinlenmenin” hafızayı güçlendirdiğini ortaya koyuyor. Bunun ardında yatan sebep, hafıza pekiştirmenin verimli şekilde gerçekleşmesi için dikkatimizi aralıklı olarak dağıtmamız gerekmesi. Araştırmacıların ileri sürdüğü gibi:Evrimsel perspektiften bakıldığında, hayal kurmak ya da dalıp gitmek gibi davranışlar, yiyecek aramak veya yırtıcı hayvanlardan gelebilecek tehlikelere karşı tetikte olmak zorunda olan atalarımız için muazzam bir zamanın kaybı.Öte yandan, bir süreliğine dış dünyadan kopmak, hem insanlarda hem de hayvanlarda gözlemlenen evrensel bir özellik. Bu da uzmanlara, zamanın bir kısmını duyusal uyaranları dikkate almadan geçirmenin hayati bir işlevi olabileceğini düşündürüyor. Dış dünyadan kopup zihnimizi ayaküstü dinlenmeye aldığımız bu anlar, hafızaya aldığımız taze bilginin canlandırılmasını sağlıyor. Hafızayı tekrarla canlandırarak, taze anıları zaman içinde güçlendirip kalıcı hâle getirebiliriz. Ayrıca, bilginin işlenmesini takip eden ilk birkaç dakika içinde, yani erken aşamada pekiştirilmesini sağlayabiliriz.Bir toplantının ortasında hayale dalabilmek aslında iyi bir şey. Ya da bir sunumun veya konuşmanın ortasında odağımızı kaybetmek… Endişeye mahal yok; bunlar ne tembellik ne dikkatsizlik ne de verimsizlik alâmeti. Sadece beynimizin yeni anılar biriktirdiğinin işareti.Tabii ki bunu bilinçli yapmak çok daha iyi bir yöntem. Hatırladığınız şeyi yüksek sesle söyleyin. Kendinizi test edin. Sonra alıcılarınızı kapatıp uzaklara dalın gidin. Konuşmayı tekrarlamayın. Öğrendiklerinizi ya da sayısal verileri ezberlemeye çalışmayın. Kitabınız için aklınıza gelen fikri hatırlamaya çalışmayın.Bunun yerine bir kaç dakikalığına ayaküstü dinlenme moduna geçin ve hülyalara dalıverin. Her ne kadar size mantıksız gelse de araştırmacılara göre:Bomboş durup dinlendiğiniz anlar zaman kaybından ziyade, insanın uyanık bilişsel işlevlerine katkıda bulunan kritik bir eylem olarak kabul edilmeli.Özellikle bilinçli olarak uygularsanız.Orijinal yayın tarihi: 21 Aralık 2023Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.Çok daha fazlası için Inc. Türkiye bültenlerine kaydolun.