Erzincan’da sütçülük yapan bir ailenin çocuğu olarak doğan Hamdi Ulukaya, üniversite eğitimi için ABD’ye göç etmiş biri. Bir süre sonra, Küçük İşletme İdaresi’nden aldığı bir kredinin yardımıyla New Berlin, New York’ta batık Kraft fabrikasını satın alıyor. 2007 yılında üretmeye başladığı süzme yoğurda, ata mesleği çobanlığa selam ettiği Chobani ismini veriyor. İlk ürünü piyasaya sürmesinin üstüne geçen dört yılda Chobani, Amerika’nın önde gelen yoğurt markası oluyor. 2012’de, yıllık $1 milyarı aşan geliriyle Chobani, Inc. 5000 listesine 117’inci sıradan giriş yapıyor. 52 yaşına girmeye hazırlanan Ulukaya, yola iş adamı olma hayaliyle çıkmadığını söylüyor. Tek hayali bir yandan sağlıklı yiyecekler üretirken diğer yandan da çok sayıda göçmene ev sahipliği yapan, gözden düşmüş bir kasabayı yeniden canlandırmaktan ibaretmiş. Başarıya giden yolda yaptığı tek şey, girişimciliğin ilkelerini kelimenin tam anlamıyla benimsemek… 1. Bilinmeyene Yolculuk Her ne kadar planlı hareket etmek önemli olsa da büyümeyi teşvik eden şey bilinmeyene adım atmaktır. Bu yolculuk esnasında içinizde var olduğunun farkına bile varmadığınız taraflarınızı keşfedebilirsiniz. Chobani’yi kurduğumda ne yaptığımı ben de bilmiyordum. Bildiğim tek şey gerçekten o fabrikayı küllerinden diriltip bölge halkını geri getirebileceğim konusunda kendime duyduğum inançtı. Organik olarak büyümemizin cevabı buradan, bu inançtan geliyor.2. Uyumu AramakChobani’nin ilk zamanlarında yani fabrikayı kurduğum ilk yedi yıl, fabrikaya gitmediğim tek bir gün bile hatırlamıyorum. Açıkçası çok da iyi gelmişti. Hâlâ insanların “denge” diyerek neyi kast ettiğini anlamıyorum. Ben daha çok uyumu yakalamaya çalışıyorum.Eğer tutkulu bir girişimciyseniz, yaptığınız iş akşam yemeği yerken ya da seyahat ederken bile aklınızda olacak. Şaşıracaksınız, ama çocuklarınızla birlikteyken bile işinizin sıcak nefesini ensenizde hissedeceksiniz. İşin hayatınızın büyük bir bölümünü kaplamasından rahatsız olmak yerine, uyumu yakalamaya bakın.3. Olaylara Göçmen Kafasıyla Yaklaşınİnanın bana göçmen gibi düşünmenin mucizevi bir yanı var. Göçmenseniz yeni hayatınıza tutunabilmek için muazzam bir güç hissedersiniz. “Ben bunu yaparım.” demekten başka şansınız yoktur. Yola çıktığımda sahip olduğum en büyük avantaj; çok az insan tanımak, işi bilmemek ve bu yolculuğun nereye varacağını kestirememekti. Böylece işime daha fazla odaklandım. Problemler teker teker üstüme geldiğinde de çözüm yolları bulabildim.4. İşinizi Kişiselleştirinİş hayatındaki değerlerin kişisel ya da ailevi değerlerden bir farkı yoktur. Gerçi bunları birbirinden nasıl ayırabilirim, onu da bilmiyorum. Değer yargılarınıza göre hareket eder, dünyayla iletişiminizi de bu yargılara göre kurarsınız. Açıkçası girişim yolculuğunda ya da iş dünyasında değiştiğimizi düşünmüyorum.5. Huzursuzlukla BarışınGirişimci dedin mi rahatlığı unutacaksın. Zaten doğası gereği girişimci rahat olmaz ki. Halihazırda mevcut durumdan rahatsız olduğu için bir girişime kalkışmıştır. Huzursuzluk hissi, sizi sınırlara götürür ve sınırın en uç noktasına gelip baktığınızda görüşünüz de genişler.6. Kendi Fikirlerinize GüveninEnerjinizin zirvesinde ve büyük bir fikre sahipseniz kulaklarınızı dış seslere kapamayı öğrenmelisiniz. İşe yaramaz şeyleri bilmenin size ne gibi bir faydası olabilir ki?Sadece elinizdeki işe ve karşınızda duran cevaplara odaklanın. Dikkatinizi dağıtmamak sizi daha güçlü kılacak.7. Ofisin Dışına ÇıkınSavaş açtığım rutinlerin başında ardı arkası kesilmeyen toplantılar geliyor. Benim özgürlüğe ihtiyacım var. Büyük bir kararın eşiğindeysem, işyerinden çıkar, etrafında turlarım. İnsanlarla sohbet ederim. En parlak fikirlerim genelde diğer insanlarla rahatça sohbet ederken aklıma gelir. Ben de böyle ilham alıyorum.Bu yazı, Inc. Türkiye Nisan 2024 sayısında yayınlanmıştır. Abonelere özel çok daha fazla içerik için şimdi size özel tekliflerimizi inceleyin!