Google'ın her yıl düzenlediği geliştirici konferansı I/O’da konuşan yöneticiler iki saatlik açılış konuşması boyunca “yapay zekâ” kelimesini yüzden fazla kez kullandı. Yeni özelliklerin hepsi çok güzeldi. Özellikle, Google’ın aramayı yeniden tasarlama şekli çok ilginç. Fakat bu günlere gelene kadar yapay zekânın tanımını kaybedip kaybetmediğimizi merak etmekten kendimi alamıyorum.Burada her şirket için gerçekten ilginç olabilecek bir ders var. Çünkü bir yandan bahsettiğimiz teknoloji oldukça inanılmaz. Diğer yandan ise yapay zekâ, gerçekten de çok hızlı bir şekilde sadece “kendine verilen görevi yapan bilgisayarlar” anlamına gelen bir pazarlama terimine dönüşmüş gibi duruyor.Pazarlama terimlerinde sıkıntı yok. Fakat yapay zekâ temelde "organik" kelimesinin teknolojideki karşılığıymış gibi bir durum ortaya çıktı. Ve şirketler bu güncel trendden geri kalmak istemedikleri için yapay zekâyı mümkün olan her ürüne entegre etmek için yarışıyor.Tabii buna bir trend dediysem de bir teknoloji olarak yapay zekânın ortadan kalkacağını düşündüğümden değil. Sadece henüz olması gerektiği yere gelmediğini düşündüğümden.Örneğin, OpenAI’ın piyasaya sürdüğü, tartışmasız en popüler "A.I." ürünü olan ChatGPT çok havalı evet, ama unutmamak gerek ki kendi kendine düşünen bir bilgisayar bir yapay zekâ ürünü değildir. Sadece prompt’unuzu ayrıştıran, insanlar tarafından eğitilebilen, sahip olduğu devasa veri setine dayanarak en olası kelime kombinasyonunun ne olması gerektiğine karar veren bir modeldir. Elbette tüm bunlar etkileyici olmadığı anlamına değil, sadece bir yapay zekâ olmadığı anlamına geliyor.Bir de başka bir yönden bakalım. Diyelim ki bir sürü fotoğrafınız var. Bir yazılımdan bu fotoğrafları çekildikleri tarih ve saate göre düzenlemesini isterseniz, bu yapay zekâ mıdır? Cevap, “Hayır, bu sadece verilen görevi yapan bir bilgisayar”dır. Çünkü bu yazılım sadece meta verilere bakıp bu verileri bir insanın programladığı bir şeye göre düzenliyor.Bir zamanlar etkileyici bir teknolojiydi ama günümüzde o kadar yaygın ki lazım olsun veya olmasın, bir fotoğraf yazılımından bile bunu yapmasını bekliyoruz.Peki ya bu yazılım, fotoğrafları içinde kim olduğuna göre düzenleyebiliyorsa, yapay zekâ mıdır? Hayır, hâlâ sadece verilen görevi yapan bir bilgisayardır. Evet, çok havalı. Bir görüntüdeki piksellere bakarak onları başka piksellerden oluşan bilgisayar ortamındaki bir haritayla eşleştirmek kesinlikle tarihlere bakmaktan daha karmaşık. Fakat yine de dosyaları, sadece bir insanın programladığı bir şeye dayanarak düzenliyor.Peki ya bu yazılım o fotoğraflardan birinin arka planından dikkat dağıtıcı bir öğeyi kaldırabilseydi? Bir insan bunu Photoshop veya Pixelmator Pro gibi yazılımları kullanarak yapabilir. Resminizde istemediğiniz şeylerin piksellerinin üzerine, arka plana benzeyen yeni pikseller boyamak için çeşitli fırça ve araçları kullanabilirsiniz.Bazı yazılımlar bunu otomatik olarak yapabiliyor. Google Fotoğraflar'ın Magic Eraser adını verdiği ürün, yapay zekâ kullanarak bunu kendi başına yapabildiğini söyleniyor. Hatta şirket, nesneyi yeniden çerçeveleyerek ve eksik olan her şeyi ekleyerek fotoğraflarınızı düzenleyebileceğini belirtiyor.Ama bilgisayarınız iyi bir fotoğraf nedir bilmiyor. Sadece güzel olduğunu söylediğiniz şeyleri biliyor. İstediğiniz işlemi yapmak için gereken (arayüzde bir fareyi gezdirmek gibi) ara adımları ortadan kaldırıyor ve istediğinizi size kendi başınıza yapabileceğinizden daha iyi ve hızlı şekilde veriyor. Zaten bilgisayar kullanmanın amacı da her zaman buydu. Artık Photoshop öğrenmek zorunda değilsiniz. Google Fotoğraflar kullanın yeter. Bilgisayarlar yine verilen görevleri yapıyor.Ya da Apple’ı ele alalım. Tim Cook, son gelir raporu toplantısında şirketin EKG, düşme ve çarpışma algılama gibi özellikleri olan bir yapay zekâ geliştirdiğini söyledi. Peki öyle mi? Geliştirdikleri şey gerçekten de bir yapay zekâ mı?Şirket elbette Apple Watch'unuza merdivenden düştüğünüzü tespit etmeyi öğretmek için algoritmasını devasa veri setleriyle eğitti. Fakat makine öğrenmesi (ML), insanların yapay zekâ denince aklına gelenle aynı şey değil.Google I/O'da şirketin donanım bölümünün başında bulunan Rick Osterloh, Pixel 7a'yı tanıtırken Pixel'in her zaman "yapay zekâ üzerine inşa edilmiş bir akıllı telefon" olduğunu söyledi. Gerçekten mi? Bu ne anlama geliyor ki?Bence bu sadece Google çalışanlarının Pixel'e her türlü yararlı şeyi koyduğu anlamına geliyor. Bu sayede Pixel spam aramaları ve mesajları tespit edebilecek, fotoğraflarınızı düzenleyebilecek. Hatta sizin adınıza arama yapıp aramaları beklemeye alabilecek. Tüm bunların önemli olmasının nedeni, kelimelerin önemli olmasıdır. Bir şeyi nasıl tanımladığınız önemlidir. Çoğu insanın bilgisayarın ve yazılımın nasıl çalıştığını bilmeyişine aldanıp da önemsiz olduğu yanılgısına kapılmayın. Havalı özellikleri yapay zekâ olarak adlandırabilirsiniz. Çünkü kendi kendine düşünebilen bilgisayarları daha önce hiç görmedik. Onun yerine şimdilik sohbet eden ve bir şeyler uyduran bilgisayarlarla yetineceğiz.Yapay zekânın önemli bir şey olacağı o günün geleceğine kesinlikle inanıyorum. Ama henüz o noktada değiliz. Ayrıca sırf herkes bundan bahsediyor diye, havalı yazılım özelliklerini yapay zekâ olarak adlandırmak hem kullanıcılarınıza hem de teknolojiye zarar verir. Şimdilik elimizdeki gerçeği kabullenmeye bakalım: Bilgisayarlar kendilerine verilen görevleri yapıyor.Orijinal yayın tarihi: 13 Mayıs 2023Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.