Birinci Sam, 38 yaşındaki Sam Altman. OpenAI’ın kovulup geri alınan CEO’su. İkincisiyse kripto para borsası FTX’i kuran 31 yaşındaki Sam Bankman-Fried, namı diğer SBF. FTX 2022 başlarındaki zirvesinde $32 milyar değerindeydi. 2023’te 8 milyar dolarlık mali dolandırıcılık yaptığı iddiasıyla tutuklandı, davası görülmeye devam ediyor. Sam Altman aynen idolü Steve Jobs gibi üniversiteyi bırakmış, Stanford terk. SBF ise MIT mezunu. İki Sam’in de işi küçük paralarla.Sam Altman’ın annesi dermatolog, babası girişimci. SBF’nin annesi ve babasıysa Stanford hukuk profesörleri. Altman OpenAI’dan önce risk sermayesi şirketi Y Combinator’ın CEO’suydu. 2019’dan beriyse bugünkü değeri $86 milyar olan OpenAI’ın idaresinde.Sam Bankman-Fried, MIT'den mezun olduktan sonra sayısal analizlere göre işlem yapmaya odaklanan ticaret firması Jane Street'te işe başlamış. Oradaki pek çok çalışan, kazandıklarının çoğunu hayır kurumlarına bağışlamayı teşvik eden “etkin fedakârlık” (effective altruism) hareketini uyguluyormuş. Bankman Jane Street'te iyi bir maaş kazanmış ve söylediğine göre, bunun yarısından fazlasını bağışlamış. Jane Street’ten sonra FTX’te etkin fedakarlık nasıl dolandırıcılığa varmış, artık onu bana sormayın…Şimdi gelelim iki Sam’ın hikâyelerindeki ortak noktaya. Bu yıl gündemden düşmeyen bu profesyonellerin ortak noktası, etkin fedakârlık hareketinin hayatlarını etkilemiş olması. Bu hareket, “Herkes iyilik yapmak ister ama iyilik yapmanın birçok yolu etkisizdir.” düşüncesine dayanır. Savunucuları, sosyolog Auguste Comte’un, 19. yüzyılda ortaya attığı alturizmden, yani diğerkamlıktan hareketle etkili iyilik yapmanın yollarını arar. Çoğunlukla gençlerden oluşan bu topluluk, yaklaşık 10 yıl önce Oxford Üniversitesi'ndeki bir grup düşünür tarafından kurulmuş. Etkin fedakarlığa bağlı kuruluşların elinde $20 ila $50 milyar civarı bir meblağ olduğu tahmin ediliyor. Ve 2021'de hayır kurumlarına toplam $600 milyonun üzerinde bağış yaptıkları. Peki Sam Altman’ın bu hareketle ne ilgisi var? “Yapay zekânın tüm insanlığa fayda sağlaması” misyonuyla kurulan OpenAI'ın teknoloji devlerinin kâr odaklı çabalarına karşı bir denge unsuru olması gerekiyordu. Oldu mu? Olmadı. OpenAI'ın yönetim kurulu üyelerinin hem geçmişte hem de günümüzde etkin fedakarlık hareketiyle bağları vardı. Girişim, kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olarak başladı, ancak verilere göre ihtiyaçları olan büyük miktarı toplayabilmek için Microsoft'tan $13 milyar dolar aldı ve ekim ayı itibarıyla değerini $86 milyara sabitledi. Bu durum OpenAI'ın Altman ve Microsoft tarafından yönlendirilen ticari hedefleriyle bazı yönetim kurulu üyelerinin yapay zekâ gelişimini çok hızlı ilerletme konusundaki endişeleri arasında gerilime yol açtı ve muhtemelen OpenAI’daki sorunlar da bundan kaynaklandı.Etkili fedakârlık ne kadar iyiliğe yol açıyor, bilemeyiz. Fakat yeni teknolojilerin kullanıldığı ve çok büyük paraların kazanıldığı yerlerde etkili olduğu bir gerçek.Reuters’ta yer alan bir habere göre, “OpenAI CEO'su Sam Altman'ın dört günlük sürgünü öncesinde birkaç araştırmacı, yönetim kuruluna mektup yazarak insanlığı tehdit edebileceğini söyledikleri güçlü bir yapay zekâ keşfi konusunda uyarıda bulunmuş.” Görünüşe bakılırsa kurul da “etkin bir fedakârlık” yapıp Sam Altman’ı dört günlük sürgüne göndermiş…Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.