Hexclad: Inc. 5000 Sırası: 786, Üç yıllık büyüme oranı: %627, Los Angeles.Daniel Winer, Çin’in Guangzhou şehrinde katıldığı bir fuarda Koreli bir satıcının lazerle işlenmiş paslanmaz çelik mangal tepsileri sattığını görmüş. Eskiden bir tencere markasının ülke satış müdürü olan 58 yaşındaki Winer yeniliğin kokusunu 100 metre öteden almış. Hiç düşünmeden batırdığı meyve sıkacağı işindeki kurucu ortağı Cole Mecray’i aramış. Winer’ın teklifi, Koreli tedarikçiyle çalışarak dökme demir, yapışmaz ve paslanmaz çelik tavalar üretmek ve tüketiciye doğrudan satmakmış. 2016’da Winer ve Mecray yemek pişirme gereçleri markası HexClad’i piyasaya sürmüş. Costco’ya girmek için hemen bağlantılarını devreye sokmuşlar. Emekleri meyve vermiş olsa gerek zira pandeminin dört bir yanımızı sardığı o günlerde HexClad şöhretine şöhret kattı ve ünlü şef Gordon Ramsay’nin bile dikkatini çekti. Tabii bu işbirliklerini de beraberinde getirdi. 2021’de Ramsay şirketin sermaye ortağı oldu. 2023’te $380 milyon gelir elde eden HexClad şimdilerdeyse $1 milyar değerlemeye sahip.Dünya üzerinde doğrudan tüketiciye ulaşan ilk yemek pişirme gereçleri şirketi olmaya karar verdik. Daha önce girdiğimiz meyve sıkacağı işi bizim suyumuzu sıkmıştı. Kendimi çok başarısız hissetmişim. HexClad için yola çıkarken kötü tecrübeleri bir kenara bıraktık. Fakat yine de hiçbir şey garanti değildi.Cole’la HexClad’i kurduk ve her köşe taşını birlikte taşıdık desem yeridir. Sermayeye ihtiyacımız vardı. Birkaç görüşmeden de elimiz boş döndük. Neyimiz var neyimiz yok bu işe yatırdık. Birikimlerimiz yetmedi, kredi kartlarımızı şişirdik. Emeklilik birikimlerimizi bile bozdurduk. Doğrudan müşteriye ulaştığımız bir iş planıyla yola çıktığımız için online platformlarda insanlarla nasıl iletişim kuracağımızı anlamak zaman aldı. Ne söylersek gönüllerde taht kurabilirdik? 2017’nin sonlarında etkileşimimizi artırabilecek bir reklam bulduk. Tavaların merkezde olduğu son derece havalı bir görselle şu soruyu yönelttik: “Kim demiş tencere-tavalar seksi olamaz diye?” Doğru notayı bulmuştuk.Müşterilerinin yaş ortalaması 55 olan Amerikan perakende zinciri Costco’yla görüşme planladık. Ürünlerin genç kuşaklara hitap ettiğinin farkındaydık. Toplantıda “Babaannelere değil Z kuşağına hitap ediyoruz.” dedim. Önce birbirlerine sonra da adı sanı duyulmayan markamızla karşılarında oturan bize bakıp “Tamam, satalım bakalım.” dediler. Fountain Valley’deki bir şubelerinde satışa start verecektik. Tabii kasamız tam takır kuru bakır. Ürünleri fabrikadan çıkarıp markete götürmeye yetecek paramız bile yok. Tek tek ellerimizle paketledik. Elimizi kolumuzu o kadar çok kesmişiz ki kutularda kan lekeleri vardı.İlk parti peynir ekmek gibi satıldı. Costco hemen yeni sipariş geçti. Satış noktasına yakın olduğumuzdan nakliyeyle çok zaman kaybetmiyorduk. Satışların başarısı Costco’daki yerimizi de güçlendirdi. Bu sırada sosyal medyada da stratejik içerik üretiyorduk. İçeriklerimiz ve doğrudan tüketiciye ulaştığımız iş modelimiz Gordon’ın dikkatini çekmiş. Sosyal meda uzmanımız hemen beni aradı ve “Gordon Ramsay bizi Instagram’da takip ediyor.” dedi. O an “ Ne diyorsun? Adama yıllardır aşığım.” diye sevinç çığlıkları attım. Asistanlarından biri bizimle iletişime geçerek “Tavalarınızdan birini aldı ve bayıldı. Diğer ürünlerinizi göndermek isterseniz çok memnun olacaktır.” dedi. Ekibiyle konuştuktan sonra 12 parçalık yemek setimizi denemesi için gönderdik. Ardından “Gordon’ın yemek pişirme ürünleri satan başka bir markayla anlaşması var mı?” diye sorduk. Beş gün sonra Los Angeles’ta bir otoparkta, menajeri Michael Thomas’la telefonda konuştum. Bana “Gordon işbirliği konusunda çok seçidir. Bir reklam filmi için ne kadar ödeme yapabilecekseniz bunu kabul etmeye hazır.” dedi. Sanırım o zamanlar herhangi bir şirketle ortaklığı yoktu. Thomas’la yaptığımız bir diğer konuşmada “Gordon’la ilgi yeni gelişmeler var. İstediğinizden daha fazlasını almaya hazır mısınız?” dedi. “Nasıl yani?” diye sordum. “Biraz esneklik gösterirseniz umduğunuzdan daha fazlasını alırsınız.” diye yanıt verdi. “Çıkar ağzındaki baklayı!” dedim. Hemen bir Zoom görüşmesi ayarladık. Gordon beni görür görmez “Danny.” dedi. Ben de “Gordon.” diye karşılık verdim. Sonra “Tanıştığımıza memnun oldum. Bu arada kızartma tavanıza bayıldım.” dedi.Hem yemek sanatının piri hem de bir iş insanı olarak Gordon’ın HexClad’in başarısına katkısı büyük. Hem ürün geliştirmede hem de büyümemiz için gereken stratejik adımlarda hep yanımızdaydı. Tüm prototipleri teker teker denedi ve yorumladı. Bakış açısı ürünleri bambaşka bir seviyeye taşıdı. Mesela yakın zamanda çıkardığımız çelik pizza tahtasının çok yönlü kullanımını test etmek için mangalda geleneksel İngiliz kahvaltısı pişirdi. Reklam stratejilerimiz hakkında konuşmaya bayılıyor. Satışların nasıl gittiğini yakından takip ediyor. Yapmak zorunda olmadığı işleri bile yapıyor. Mesela restoranlarına ürünlerimizi koymak gibi. TV programında HexClad ürünlerine yer veriyor. Üstelik bunun için bizden bir kuruş bile almadı. Gerçekten tencere-tavalarımızda yemek pişirmeyi sevmese neden yapsın? Gordon ürünlerimize canı gönülden inanıyor ve bu bizim için çok kıymetli. İnanılmaz bir iş ortağı.—Christine Haughney Dare-Bryan'la sohbetindenBu yazı, Inc. Türkiye Ekim 2024 sayısında yayınlanmıştır. Abonelere özel çok daha fazla içerik için şimdi size özel tekliflerimizi inceleyin!