İkinci Dünya Savaşı’nın, sonunda ABD askerleri ordunun iletişiminin karman çorman olduğu gerçeğiyle yüzleşti. Japon çıkarması hakkındaki tebliğlerle, subayların kahvaltıda ne yediğine dair mesajları birbirine karışırdı. Askeriyenin içindeki siyasi çekişmeler de işleri zorlaştırıyordu. Rusya’dan ABD’ye doğru bir tehdit rüzgârı da esmeye başlamıştı. Hâl böyle olunca dönemin ABD başkanı Dwight David Eisenhower girişimcilik şapkasını önüne alıp çözüm yolları düşünmeye başladı. 1958’de Eisenhower öncülüğünde Savunma Bakanlığı’na bağlı ARPA (Advanced Research Projects Agency) kuruldu.1972’de DARPA (Defense Advanced Research Projects Agency) adını alan ajansın amacı iletişim sorunlarını çözebilecek parlak akademisyenler bulmaktı. Bilgisayarlardaki ağ üzerinden iletişim kuran ordunun birbirine taktik verebildiği bir gelecek hayal ettiler. Dahası bilim insanlarının çalışmalarını paylaşabildiği bir teknolojiyi devreye sokmak… Günümüz internetine öncülük eden Arpanet adlı bu proje, askeriyeyle akademinin ortak gayesinin ne olması gerektiğine dair tartışmaların fitilini ateşledi. Arpanet’in tohumlarını eken bilim insanları bugün dünyayı saran ağın güvenliğini sağlayan teknolojiyi de tasarlamış oldu. Inc. bu atılımlarda imzası olan altı kurucuyu “İnternetin Deli Dahileri” serisinde bir araya getirdi. Esaslı girişimciler ele aldıkları fikirle devrim yarattılar. Bu uğurda yazdıkları hikâyeleri kendi ağızlarından podcast olarak da dinleyebilirsiniz.Leonard Kleinrock: Veri kullanımının en verimli hâliLeonard Kleinrock 1960’lardan beri kullandığı UCLA’deki ofisinde. Şimdinin aksine 1960’lar bilgisayar profesörü olmak için harika bir dönemdi. Leonard Kleinrock da geleceğin ağını oluşturmaya çalışan hükümetin cömertliğinden faydalanan o isimlerden biriydi. O zaman yetkililer “Sen harikalar yaratmaya bak, emeğinin karşılığını alacaksın.” demişler. Sınırlı kaynaklarla hizmet veren sistemlerde taleplerin nasıl karşılanacağına odaklanan kuyruk teorisi uzmanı Kleinrock da telekomünikasyon sisteminin doğasındaki verimsizlik sıkıntısıyla boğuşmuş. Kleinrock’a göre sistem veriyi bir anda yoğun olarak gönderiyor, ardından uzun süre veri iletimi olmuyordu. 1988’de, Los Angeles’taki Kaliforniya Üniversitesi’nde (UCLA) Arpanet operasyonlarını yöneten Kleinrock, hazırladığı raporda veriyi hızlı ve etkin biçimde işleyebilecek ulusal bir ağ kurulmasını önerdi. Rapor dönemin senatörlerinden Al Gore’un 1991 tarihli Yüksek Performanslı Bilgi İşlem Yasası’na destek olmasına vesile oldu. Yasa da “bilgi otoyolu” olarak adlandırılan modern interneti doğurdu. Akademi, iş dünyası ve ordu arasında internetin işlevi ve amacına dair tartışmalar körüklendi. Arpanet üzerinden gönderilen ilk mesajın kayıt defteri, ağın planları, dokuz metrelik beyaz tahtanın tepesine ulaşmak için kullanılan merdiven.Daha 1978’de Kleinrock gelecekte internetin neye dönüşeceğinin farkındaydı. Ekibiyle Digital Equipment Corporation’ın gönderdiği e-postanın spam kutusuna düştüğünü görünce hayret ettiler. Bu tarihteki ilk spam’dı. Deli dahimiz bilgisayara dair yazılan senaryoların ütopya olmadığını zaten biliyordu. Öngörüsü de modern ekonominin geleceğine ışık tutuyordu. Kendisinin de belirttiği üzere internetin para kazanma, alışveriş ve eğlence merkezi ya da dedikodu odasına dönüşmesi kaçınılmazdı.Robert Kahn: İnternetin babasıKarşı sayfa: Robert Kahn Virginia, Reston’daki ofisinde.Kahn’ın 2012’de İnternet Onur Listesi’nin ilk üyelerinden biri olarak aldığı madalya.İnternetin kurucu babalarından bir diğeri de Robert Kahn. Massachusetts, Cambridge merkezli araştırma firması Bolt Beranek and Newman’deki (BBN) ilk günlerinden itibaren ağlardan etkilenen Kahn yönlendirme, akış kontrolü ve arabellek konularında notlar almış. 1968’de Arpanet’in kurulması için öneride bulunan da yine Kahn’ın ta kendisi. BBN projeyi kazanınca Arpanet ekibini kurmak da Kahn’a düşmüş. Dört yıl sonra Vaşington’daki Hilton’un bodrum katında Arpanet halka tanıtıldı. Burada toplanan akademisyen ve telekom yöneticileri veriye gerçek zamanlı erişmek ya da birden fazla makineyi eşzamanlı kullanmak gibi daha önce hayal bile edilemeyecek teknolojilerle karşı karşıya kaldı.Düşününce, gökyüzünde uçaklar görünene kadar insanlar trenin yeri doldurulamaz sanıyordu. Kahn kısa süre sonra Arpanet’i devreye sokan DARPA’ya geçti. Uzun yıllar çalışmaları denetledi. Kahn’a göre internetin yaratıcıları bile dijital suistimal ve dolandırıcılığı önlemek için daha fazlasını yapamaz. Çünkü suç oranını en aza indirebilecek sert ve baskıcı önlemler halihazırda var. Kimse katı kuralların olduğu bir toplumda yaşamak istemez.Charley Kline: İnternet güvenliğinin öncüsüCharley Kline evinde.Charley Kline 1990’larda UCLA mezunlarının aile kampında yüzünden kalıp alınarak yapılmış maskeyle.Charley Kline 29 Ekim 1969 akşamı UCLA’deki bilgisayara L-O-G harflerini girdi ve yaklaşık 565 km uzaklıktaki Stanford Araştırma Enstitüsü’nde sistem programcısı Bill Duvall’e ulaşmasını bekledi. O esnada telefondaki ikili harflerin iletilişini izliyordu ki Charley Kline’ın sistemi çöktü. Aksaklık gülümseten bir tesadüfe vesile oldu ve mesaj “Ne çıksa beğenirsin?” anlamında kullanılan “Lo (lo and behold)” olarak ulaştı. Bu hadise de akıllara, telefonun mucidi Alexander Graham Bell’in yan odadaki alıcının başındaki asistanına “Watson bey buraya gelin. Sizi görmek istiyorum.” demesini getiriyor. Kline “O anda işin ciddiyetinin ayırdına varamadım. Gittim eve yattım.” diyor. Leonard Kleinrock’sa bu kısa ve basit mesajın internet devriminin mihenk taşı olduğunu düşünüyor. Kline 1982’de Unix sistemleri geliştiren Locus Computing’in kurucularından biri. Ayrıca şifreleme yoluyla bilgisayar güvenliği sağlamada da payı var. “Günümüzde yeni kurulan ağlara daha fazla şifreleme eklemenin faydası var mı?” diye sorulduğunda Kline şöyle cevap veriyor: “İnternetin emekleme döneminde güvenliği artıracak özellikler sınırlıydı. Açıkçası biz de yeterli bilgiye sahip değildik. Asıl sorun kullanıcıların girdiği websitelerinin güvenli olmaması. Fakat eklenecek hiçbir özellikle bunu değiştiremeyiz.”Steve Crocker: Arpanet’i yaygınlaştıran isimSteve Crocker 1960’larda Arpanet’in doğuşuna şahit oldu. Tarihe geçecek bu projenin parçası olduğunda henüz UCLA’de yüksek lisans öğrencisiydi. Arpanet ağına bağlanan diğer üç üniversitedeki yüksek lisans öğrencileriyle beyin fırtınası yaparak teknik sıkıntıları çözmeye çalışıyordu. Crocker’a göre iki ana bilgisayar arasındaki kontrol bağlantısını sağlamaya çalışmak gibi meselelere kafa yoran bu ekip zaten çağın ötesindeydi. Crocker’ın üstüne düşense toplantılarda ortaya çıkan teknik detayları anlamlı bir bütün hâline getirmekti. Bu doğrultuda görüşlerine başvurduğu meslektaşlarlarıyla yapay zekâdan ilk bilgisayar oyunlarına kadar birçok alanda işbirliği yaptı.Crocker 1970’lerde DARPA’da çalışırken de Arpanet’in gelişiminde önemli rol oynadı. Yüz yüze toplantının tek seçenek olduğu o dönemlerde ekip tekrar bir araya gelene kadar beyin fırtınası da diniyordu. Toplantıların dijital ortama taşınmasının temelleri de Arpanet’le atıldı. Crocker ve araştırmacı ekip, ağ bağlantısı sayesinde bir araya gelmeden de iletişim kurabiliyordu. Bu açıdan bakınca Crocker’ın uzaktan çalışmanın da öncülerinden olduğunu söylemek mümkün. Zira takvimler 1973’ü gösterirken dönemin dizüstü bilgisayarı sayılabilecek, 12 kg ağırlığında daktilo benzeri Texas Instruments Silent 700’le iş seyahatine çıkan ilk isimlerden biriydi.Vinton Cerf: Ağlara fısıldayan adamRobert Kahn 1960’larda ülkeyi dolaşıp Arpanet’in sitelerini test ettiği esnada UCLA’de yüksek lisans yapan Vinton Cerf’le yolu kesişti. Kahn’ın ARPA’da, Cerf’in Stanford’da çalıştığı 1970’lerdeyse ikili hem dost hem ortak oldu. Kafa kafaya verip Arpanet’ten öğrendikleriyle Savunma Bakanlığı için kontrol ve komuta sistemi geliştirmeleri gerekiyordu. Ki bu da mobil araçların, uçakların ve gemilerin hepsinde bilgisayar olması ve sistemin işlemesi için ağ kurulması anlamına geliyordu.1973’te ikili teknoloji profesyonellerinin buluşma noktasında Cabana Otel’de oturup plan yaptı. “İletim Kontrol Protokolü” (TCP/IP)” olarak adlandırılan bir protokol önerdiler. Her bir sayfanın ayrı ayrı zarflanıp postalanmasına benzeyen bu protokol, veri akışlarının ayrı ayrı paketlenerek iletilmesini sağlıyordu. 1 Ocak 1893’te bakanlığın öneriyi kabul etmesiyle internet çağında yeni bir kapı aralandı. Bugün Google’ın baş internet elçisi olan Cerf internetin karşılaşacağı zorlukları şöyle anlatıyor: “Erişim maliyetinin düşmesi Dünya’da, Ay’da, Mars’ta ve asteroitlerde yeni işletmeler kurulamasına vesile olabilir. Politikanın uzayda teknolojiyi yakalaması gerekiyor. Kulağa imkânsız gelmesin. Geçmişte de bugünün teknolojisi hayaldi.” PODCAST: İnternetin Anlatılmamış TarihiChristine Haughney Dare-Bryan internetin kurucularının yaptığı çalışmalar ve bunların bugünkü sosyo-ekonomik ve ekonomi-politik iklimi nasıl şekillendirdiği üzerine röportaj yapmak için 10 ay boyunca ülkeyi dolaştı. Altı bölümlük serisinde bu dijital yaşamımıza yol açan buluşları, tartışmaları, övünmeleri, kavgaları ve alınan kararları inceliyor. Inc.’in İnternetin Deli Dahileri adlı podcast’ine buradan ulaşabilirsiniz.Bob Metcalfe: Hem bahtını hem Ethernet’i yaptı Tarihler 1972’yi gösteriyordu. Bob Metcalfe Vaşington’da Steve Crocker’ı ziyaret ettiğinde uykular haram olmuştu. Geçmişte Arpanet üzerine çalışan Metcalfe koyun saymak yerine kalktı, kitaplığı karıştırdı. Hawaii’de ARPA tarafından finanse edilen, bilgisayar verilerini radyo dalgaları hâlinde ileten ALOHAnet hakkında bir makale buldu. Metcalfe’ın dikkatini çeken ALOHAnet’in verileri düzenli değil de rastgele iletmesi oldu. Metcalfe öğrendiklerini “Basit ve hızlıydı. İstasyonlar sinyali gönderiyordu, ulaşırsa ne âlâ. Ulaşmazsa yeniden deniyorlardı.” diyerek özetliyor.Eski bir Ethernet kablosu, Bob Metcalfe’in Arpanet günlerinden kalma Rolodex’i.Bir makale okuyup hayatı değişen Metcalfe Ethernet’i, ardından da Wi-Fi’yi tasarladı. Pek çok meslektaşının aksine internetin geleceğine dair fikirlerini paraya çevirdi. 1979’da ağ ürünleri firması 3Com’u kurdu. HP bu firmayı 2010’da $2.7 milyona satın aldı. Metcalfe “Arpanet üzerine çalışan pek çok kişi şirket kurmadı. Hâliyle para da kazanamadı. İçimizden zengin olan azınlığa kızgın olanlar var.” diyor. Bu yazı, Inc. Türkiye Kasım-Aralık 2024 sayısında yayınlanmıştır. Abonelere özel çok daha fazla içerik için şimdi size özel tekliflerimizi inceleyin!