Kontrol delisi bir patronunuz mu var? Ya da ekip arkadaşınız hijyenine dikkat etmiyor mu? Inc.com köşe yazarı Alison Green, kontrol delisi patronla mücadele etmekten ekibinizin kötü kokan üyesiyle durumu nasıl konuşacağınıza kadar işyeri ve yönetim hakkındaki her türlü soruyu cevaplıyor.İşte okurlardan gelen dört soru ve Green’in yanıtları.1) Cadılar Bayramı partisi gerçekten korkutucu olduğundaGeçtiğimiz hafta çalıştığım şirket, mesai saatleri dışında bir Cadılar Bayramı partisi düzenledi. Davetiyede ailelerimizi de getirebileceğimiz yazıyordu, bazılarımız yaşları beşi bile geçmeyen çocuklarımızı da alıp gittik. Vardığımızda bizi korkunç bir manzara karşıladı: Tavandan, üzerinden kan damlayan kollar, bacaklar sarkıyordu. Yetmezmiş gibi, ekipten Bob gerçek gibi görünen kukla zombilerle çocukları dehşete düşürdü. Anne-babalar çok rahatsız oldu. Partinin korku dozunun çocuklara uygun olmadığını bilselerdi onları getirmezlerdi. Partiyi organize eden arkadaşımın iyi niyetinden şüphem yok ama aileler açısından uygunsuz olabileceğini hesap edemedi galiba. Bu durumu nasıl konuşabiliriz? Mızıkçılık etmek istemiyorum ama annneler bari ofis partisinde çocuklarla uğraşmak zorunda kalmasaydı.Green’in cevabı: Partiyi düzenleyen arkadaşınla konuş ve korku dozunun çocuklara hiç uygun olmadığını izah et. Ayrıca, partiden sorumlu ekibin de “çocuklar için uygun” derken neyin kastedildiği hakkında pek fikri yok gibi. Belli ki bu çerçevenin net bir şekilde çizilmesi gerek. Bu mızıkçılık değil. Aksine, bilmedikleri ve büyük ihtimalle öğrenmek isteyecekleri bir konuda onları bilgilendirmiş olacaksın. (Sen olsan öğrenmek istemez miydin?)Şöyle bir şey söyleyebilirsin: “Sanırım davetiyeye partinin çocuklar için uygun olduğunu yazanlarla dekorlarını hazırlayanlar arasında bir iletişim kopukluğu yaşandı. Maalesef parti küçük çocuklara hiç ama hiç uygun değildi. Dekorlar ve Bob’un kuklaları çocukların ödünü kopardı. Önümüzdeki senelerde bu konuda daha dikkatli olabilir miyiz? Tabii ki böyle partilerin çocuk dostu olmasını beklemiyorum ama davet edildikleri bir yerde çocukların korkmasını da istemem.”Ayrıca bu uyarının unutulması ya da partiyi seneye başkalarının planlanması olasılığını göz önünde tutarak konuyu sık sık hatırlatmalısın. Son partide çocukların korktuğundan bahsedip tam olarak neyin planlandığını öğrenmek isteyebilirsin. (Hatta belki önümüzdeki yıl Bob’la partiden önce konuşabilirsin.)2. Adayların sohbet etmeye çalışmasıBüyük bir yazılım şirketine geçip LinkedIn profilimi güncellediğimden beri iş başvurusu yapanların bağlantı kurma talepleriyle kuşatılmış durumdayım. Tabii ki tanımadığım kişileri kabul etmekte sakınca görmüyorum. Ama bu kişiler “xyz” pozisyonu hakkında bilgi almak ya da sadece sohbet etmek için mesaj attıklarında ne cevap vereceğimi bilemiyorum. Genellikle insanlara şirketin internet sitesine girmelerini ve ilgilendikleri pozisyonlara başvurmalarını öneriyorum. Fakat iki satır yazışınca hemen telefonumu istemelerine deli oluyorum. Ben de bir zamanlar iş arıyordum. O yüzden kabalık etmek ya da tepeden bakıyor gibi görünmek istemiyorum. Ama bana sırf çalıştığım şirkete kapağı atabilmek için yazan onlarca insanla sohbet etmeye vaktim yok. Yoksa asıl işimi yapmaya vakit bulamam. İmdat!!!Green’in cevabı: Aslında cevap ekibin işe alım felsefesine, çalışan olarak senin bu süreçteki rolüne ve pozisyonuna göre değişir.Eğer çalıştığın şirkette doldurması zor pozisyonlar varsa ya da yüksek potansiyelli adayları işe almak görevlerin arasındaysa uygun gördüğün adaylarla konuşmak iyi bile olabilir. Ama bu “herkes” anlamına gelmiyor. Hatta genelde çok küçük bir kesimi ifade ediyor. Eğer sana ulaşan kişi parlak bir aday gibi görünmüyorsa şunu demen yeterli olur: “İlk adım olarak iş portalımız üzerinden başvuru yapın, sonrasında oradan devam ederiz”. Eğer bu cevaba rağmen seni sıkıştıran olursa, “açık pozisyonlarımıza çok fazla başvuru oluyor, o nedenle sizi genel başvuru sürecine yönlendirmemiz daha uygun olacaktır.” diyebilirsin.3. Profesyonel bağlantılardan gelişigüzel e-postalar Büyük devlet bankalarında birinde çalışan biriyle iş için yazışıyordum. Gönderdiği e-postalar noktalama, imla ve dilbilgisi hatalarıyla dolu olduğu için yazdıklarını ciddiye almakta oldukça zorlanıyordum. E-postalarında titri yazmadığı için şirketteki pozisyonunun ne olduğunu da bir türlü anlayamadım ve sormak zorunda kaldım. Bana “bireysel bankacı” olduğunu söyledi. Yazma becerilerindeki eksiklik o kadar dikkat çekiciydi ki bunun dile getirilmesi gerektiğini hissettim. Sizce üstleriyle iletişime geçip durumu anlatmalı mıyım? Çalışanlarının yazılı iletişim becerilerinin bu denli zayıf olduğunun farkında bile olmayabilirler ve bu durum markaya oldukça kötü yansıyabilir. Eğer benim bir iş arkadaşım bu beyefendi kadar kötü yazılmış e-postalar göndermiş olsaydı bilmek isterdim.Green’in cevabı: Bu durum senin onu anlama becerini ya da ondan ihtiyaç duyduğun bilgiye erişimini engelliyor mu? Cevabın hayırsa boşver gitsin. Eğer yöneticileri işlerine bunu fark edecek kadar dikkat etmiyorsa, bu onların sorumluluğu.Eğer söz konusu yetersizlik bizzat senin iş hayatını zorlaştırıyorsa o zaman iş başka tabii. Öyle bir durumda yazışmaları anlamada yaşadığın zorluğun ihtiyacın olan bilgiye erişmeni engellediğini söyleyerek yeni bir temsilci talep edebilirsin. 4. Bir kişi için verilecek referans sayısının bir sınırı var mı?İki yıl boyunca yarı zamanlı olarak altımda çalışan ekip arkadaşlarımdan biri yaklaşık dört aydır iş aradığı hâlde bulmakta zorlanıyor. İşten ayrıldığından beri (yaklaşık dört ay oluyor) telefonla ya da yazılı olarak onlarca kez ona referans oldum. Referanslarım faydalı olsun diye, başvurduğu her pozisyona uygun olarak yorumlarımı şekillendirmeye dikkat ettim. Bu da her bir başvuru için 45 dakika ila bir saat arasında zaman ayırmam gerektiği anlamına geliyor. Sence kibar bir şekilde başka birilerinden referans istemesini önermeli miyim? Bu iş ayırdığım zaman yetti de arttı. Green’in cevabı:Zor bir durum, ne de olsa iş bulmasına engel olmak istemezsin. Ancak daha şimdiden ciddi bir zaman harcamışsın gibi görünüyor. Bu kişi sizin şirketten önce bir yerde çalışmış mı? Eğer başka yerlerde de yeteri kadar tecrübe edinmişse, bir çizgi çekme konusunda kendini o kadar da suçlama derim. Durum öyle değilse ve gerçekten iyi bir çalışan kendisine referans olmamı istiyorsa elimden geldiğince yardım etmeye devam ederdim. Gerçi sen yardım etmek için zaten epey zaman harcamışsın gibi görünüyor. Nihayetinde, gerekiyorsa çizgiyi çekmelisin!Belki şöyle bir şey söylemeyi de deneyebilirsin: “Önümüzdeki birkaç ay boyunca oldukça yoğun olacağım ve bana ulaşmakta güçlük çekebilirsin. Bu yüzden güvenilir bir referans olamayacağım gibi görünüyor. Yardım isteyebileceğin başka birileri var mı? Belki de son çalıştığı kişi sen olduğundan ya da daha iyi bir referans olduğunu düşündüğü için diğer olası referanslarını gözardı etmiştir. Böylece, önerinle diğer ihtimalleri hatırlatmış olur ve yükü üzerinden atarsın.Ayrıca yazılı referans vermek telefonla görüşmekten çok daha zahmetli. İş yoğunluğun nedeniyle yazılı referans veremeyeceğini, bu yüzden sadece telefonda görüş vermeye uygun olduğunu söyleyebilirsin. Ya da o kadar kişiselleştirilmiş referanslar yazmamak da bir seçenek olabilir. Her aday için özel bir şeyler yazman çok güzel fakat gördüğün gibi, pek sürdürülebilir değil. Yazılı referans konusunda ısrarcı olanlar için hazırda bir referans mektubu bulundurabilir ve daha detaylı bilgi almak isterlerse seni telefonla aramalarını önerebilirsin. Tabii ki çoğu şirket bunu kabul etmeyebilir. Mesela bazı şirketler mutlaka bazı formları doldurman gerektiğini söyler. Öyle bir durumla karşılaşırsan da arayıp sadece telefon üzerinden görüşmeler için zamanın olduğunu söylersin.Orijinal yayın tarihi: 30 Ekim 2023Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.