Tanıdığım hemen her profesyonel elinden gelenin en iyisini yapmak için gün içinde yeterince zaman bulamıyor. Buna rağmen kendilerini sürekli “Tamam, onu da hallederiz.” derken yakalıyorlar. Bunun nedeni kimi zaman işverenleri tarafından cezalandırılma korkusu. Ama aslında başkalarını hayal kırıklığına uğratmaktan hoşlanmıyorlar. Hâl böyle olunca teslim etmeleri gereken işleri kriz anında, stresli bir şekilde ve kendilerinden şüphe ede ede yapmak zorunda kalıyorlar. Öte yandan baskı altındaki profesyoneller gelen isteklere karşı saldırgan bir tavır takınarak ya da kesin bir cevap vermekten kaçarak “Hayır.” deme eğilimde de olabiliyor. Bu yaklaşımlardan her ikisi işleri daha da kötüye götürüyor. Ayrıca suçluluk hissine, tükenmişliğe ve devam eden uyum sorunlarına yol açıyor. Çözüm buzdağının altında. Yani iş hayatınızın kontrolünü geri almak mümkün. Danışmanlık şirketi Brilliance CEO’su Denise R. Green’in Türkçeye İş-Yaşam Dehası: Stresi Azaltma ve Arzuladığınız Yaşamı ve Sağlığı Yaratma Araçları olarak çevirebileceğimiz kitabında da anlatıldığı gibi: Yeniden özgürlük ve söz sahibi olma duygusunu kazanmaktan geçiyor.İş dünyası profesyonellerine mentorluk yapan biri olarak kitabın bana en çok hitap eden kısmı, liderlerinin karşılaştığı bitmek bilmeyen taleplerle nasıl başa çıktıkları konusuydu. Green gerçekten severek yaptığınız işlerde kontrolünüzü kaybetmenize neden olan ve aldığınız tatmini azaltan üç büyük sancıyla (sosyal, statü ve öncelikler) başa çıkmak için pragmatik tavsiyelerde bulunuyor.İşiniz başınızdan aşkın olduğunda ya da başka öncelikleriniz varken gelen istekleri nazikçe geri çevirmek için benim de etkili bulduğum altı yönteme göz atın. 1. Cevap vermeyin, es verin. Ağzınızdan çıkan bir “Evet.” lafını ya da pat diye gönderdiğiniz bir e-postayı suçluluk duymadan geri almak çok zordur. Bu yüzden cevap vermeden önce en azından derin bir nefes alın. Ya da daha iyisi “Bu konuyu biraz düşüneceğim ve gün sonuna kadar size geri döneceğim.” gibi bir yaklaşımla zaman kazanın. Güvenilirliğinizi muhafaza etmek için verdiğiniz sözleri tuttuğundan emin olun.2. “Hayır.” demeden reddedin. “Olabilir.” veya “Deneyeceğim.” gibi ifadeleri pas geçin. Cevabınızın açık ve net olduğuna emin olun. “Yardımcı olmayı çok isterdim ama halihazırda çok yoğunum.”, “İstediğiniz işleri şu anda yapmam pek mümkün değil.” veya “Bu hafta programıma yeni bir iş eklemem imkânsız.” gibi ifadeler kullanın. Yüzünüzden tebessümü hiç eksik etmeyin.3. Reddetme gerekçenizi inandırıcı bir şekilde açıklayın. Çok çalışmaktan ve yeterince takdir edilmemekten yakınmanın faydası yok.d Sizden talepte bulunan kişiye gerçekçi ve samimi bir açıklamada bulunun. Mesela “Şu an elimde teslim etmem gereken başka bir iş var.” ya da “Bu benim uzmanlık alanım değil o yüzden yanlış yönlendirmeyeyim.” gibi.4. Samimi bir şekilde teşekkür edin (tabii eğer gerekiyorsa). Sözü teşekkürle bitirmek red cevabını yumuşatabilir. “Beni düşündüğünüz için teşekkür ederim.” veya “Böyle önemli bir konuda bana güvendiğiniz için çok memnun oldum.” gibi. Araştırmalar insanların başlangıçlardan ziyade sonlara daha fazla dikkat ettiğini gösterse de teşekkürle başlamak da bir seçenek olabilir. 5. Herkesin işini kolaylaştıracak bir öneride bulunun. Sırf kendinizi daha iyi hissetmek için bir şey önermeyin. Şöyle bir çözüm yolu sunabilirsiniz: “Size yardımcı olabilecek kişinin iletişim bilgilerini veriyorum.” ya da “Size bu işi en kısa sürede çözmenizi sağlayacak yeni bir yol önerebilirim.” Amacınız işin yapılmasını sağlamak ve olası talepleri ortadan kaldırmak olmalı.6. Suçluluk duygusundan kurtulun. Çoğu zaman suçluluk duygusu sadece kötü bir alışkanlıktır. Başka bir deyişle gerçekçi olmayan ve ulaşılması mümkün olmayan standartlara göre yaşamaya çalışmanın sonucudur. Suçluluk hissediyorsanız kendinize “Birine zarar mı verdim?” veya “İnandığım değerlere karşı mı geldim?” diye sorun. Cevabınız evetse özür dileyin ve sonrasında elinizden gelenin en iyisini yapın. Aksi takdirde, kendiniz için gerçekten verimli bir şey yaptığınızda suçlu hissetmeyin.Unutmayın, insanlaın sizi lider olarak görmesi için her şeye evet demenize gerek yok. Hatta çevrenizdeki itibar sahibi kişilere bakarsanız destekledikleri ve yapmayı kabul ettikleri şeyler konusunda net ama seçici olduklarını görebilirsiniz. Bu kişiler önceliklerini kontrol edebilen, bunun sonucunda da hem daha az strese girmeyi hem de daha üretken olmayı başarabilmişlerdir. İşten ve hayattan keyif almanın en iyi yolu da tam olarak budur.Orijinal yayın tarihi: 19 Mayıs 2024Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.Çok daha fazlası için Inc. Türkiye bültenlerine kaydolun.(*) Bu yazının çevirisinde Türk okura hitap etmek için birtakım değişiklikler yapılmıştır.