Son zamanlarda kiminle konuşsam şirketindeki konumu pamuk ipliğine bağlı gibi hissediyor. Herkesin dilinde “Ya işten çıkarılırsam” lafı. Sandığınız gibi bu kaygı çalışanların can havliyle işlerine sıkı sıkı sarılmasını da sağlamıyor. Bu durum işletmeler için uyarı çanlarını çalıyor. Bu güvencesizlik hissini çalışan derinden inceleyelim. Morning Consult/Axios Inequality Index’e göre, ABD’li işçilerin büyük bir kısmı ocak ayına kıyasla şubatta gelirlerinin önemli ölçüde düşeceğini tahmin ediyor. Bu araştırmada bahsi geçen çalışanların yüzde 17’si yılda $100 binden fazla, yüzde 11’i $50 bin ila $100 bin arasında ve yüzde 14’ü de $50 binin altında kazanıyor.Amerika’da işten çıkarılma ve işsiz kalma oranlarının düşüklüğünü göz önünde bulundurduğumuzda yukarıda bahsettiğim rakamlardaki artış oldukça kafa karıştırıcı görünüyor. Axios’a konuşan Morning Consult’ın baş ekonomisti John Leer, “İşletme ekonomisinde görev alan birçok kişinin resesyon öngördüğünü ve insanların sıkışmış hissettiğini” söylüyor. Üstelik manşetlerden düşmeyen büyük şirketlerdeki kitlesel işten çıkarma dalgalarından henüz bahsetmedim bile. Çalışanların derinden hissettiği bu artan güvensizliğin işverene kesilen faturası da ağır olacak. The Centers for Disease Control and Prevention’ın 2019 yılında yaptığı çalışmanın sonuçlarına göre, her an işten çıkarılacak gibi hissetmek çalışanın işine bağlılığını da düşürüyor. Gallup’a göreyse bu “kullanılmayan üretkenlik fırsatı” küresel ekonomiye yaklaşık $8.8 trilyona mal oluyor. Ezcümle çalışanların gelecek kaygısı arttıkça üretkenliği dibe doğru çöküyor.Tabii dönülmez akşamın ufkunda değiliz. Zorlu ekonomik koşullar karşısında dahi işverenlerin çalışanları için yapabileceği şeyler var. Yukarıda bahsi geçen, 2019 tarihli araştırmanın sonuçlarına göre, “yöneticilerin olumlu desteği, iş güvencesizliğinin bağlılık üzerindeki olumsuz etkisinin hafifletilmesine yardımcı olabilir.” Yani kilit nokta yöneticileri eğitmekten geçiyor. Fakat gidişat bazı çalışanlarınızın işten çıkarılmasını gerektiriyorsa, bunu yaparken büyük hatalardan kaçınmanız gerekiyor. Örneğin haber verme sürecini gereksiz uzatmak ya da birlikte çalışmaya devam edeceğiniz çalışanlarınızla iletişim kurmayı ve onları desteklemeyi unutmak gibi.Orijinal yayın tarihi: 29 Şubat 2024Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.Çok daha fazlası için Inc. Türkiye bültenlerine kaydolun.(*) Bu yazının çevirisinde Türk okura hitap etmek için birtakım değişiklikler yapılmıştır.