21. yüzyıl hiç olmadığı kadar büyük nüfus kitlelerinin şehirlere göç ettiği bir yüzyıl oluyor. Bugün dünya nüfusunun neredeyse yüzde 90’ı şehirlerde yaşıyor. Peki nasıl oluyor da herkesin illallah ettiği yoğun şehir nüfusu aynı zamanda girişimciler için bir rekabet avantajına dönüşebiliyor? Nasıl oluyor da ülkelerin en stratejik ihtiyacı olan “yetenek” nitelikli iş gücü önce şehir diyerek herkesi boğan bu kaotik ortamdan kaçmak yerine kalmayı tercih ediyor? İşte bu soruların cevabı her şehir değil iyi akort edilmiş şehirlerde saklı…Bir şehrin iyi akort edilmiş olması demek içinde barındırdığı nüfusla bütünleşmesini tamamlaması demek. Şehri akort ederken dikkat edilmesi gereken notalar ise: Uyum, döngüsellik, topluluklar arası denge, direnç ve şefkat.Ekonomi, kültür, sağlık, enerji, iklim, güvenlik, eğitim, tarım ve sanayi… Kısacası neredeyse hayatımızı çevreleyen her şey şehirle ilgili. Bir şehrin doğa ve insanla uyumu o şehrin yaşanabilirlik endeksini yükseltiyor ve yeni başlangıçlar için fırsatlar sunuyor.Başlamak ve büyütmek bir girişimci için anahtar iki kelime. Hatta bu iki kelimenin de ötesine geçen idealler. Tam da bu yüzden geleceği şekillendiren girişimciler, bu idealleri gerçekleştirebilecekleri şehirleri arıyor ve o şehre göçüyor. Tıpkı Steve Jobs ve San Francisco gibi… Örnekleri çoğaltalım. Tıpkı Elon Musk ve Austin gibi… Şehir sağladığı sonsuz imkânlarla bir kapı açıyor ve girişimci o kapıdan girip dünyayı değiştiriyor. Şehirleri kuran insanın ta kendisi. İnsan var olduğu için şehirler doğdu. İnsan var olduğu sürece de şehir var olacak. Bu ayrılmaz ikili ya birbirine zarar vermeden var olmayı öğrenecek ya da birbirini yok edecek.Küresel ısınma, mülteci sorunu, enerji krizleri, su kıtlığı ve daha birçoğu gibi tüm dünyayı kasıp kavuran küresel tehditler insan eliyle yaratılan şehirleri yok edecek. Maalesef yok olan şehirlerle birlikte insanlık da tarih sahnesinden yavaş yavaş silinecek. Çözüm belki de Bach’a kulak verip onun bestelerini dinlemekte ve ilham almakta.. İyi akort edilmiş beste, iyi akort edilmiş şehre bir bütünlük yaratabilmek için umut olabilir.Peki hayal şehrimiz İstanbul sizce ne kadar iyi akort edilmiş durumda? Stratejik konumu, tarihi, kültürü ve her şeyden önemlisi ülkemizin tüm üstün yeteneklerinin ev sahibi olması özelliğiyle küresel ölçekte bir rekabet üstünlüğü yaratabilecek güzide şehrimiz… Sizce girişimciler için cennet olmaya ne kadar yakın?