Tarım mı sanayi mi tartışmasıyla başlayan Türkiye’nin kalkınma yolculuğu, KOSGEB’in küçük ve orta ölçekli işletmelere (KOBİ) verdiği desteklerle yeni bir boyuta taşınıyor.1800’lerin sonunda yüzyıl sürecek o tartışmanın ilk filiti ateşlenir: Tarım devleti mi olacağız yoksa sanayi mi? Hükümetler ve uluslararası konjönktür değiştikçe sübvansiyonlarla bir çiftçi desteklenir, bir ithalatı önleyip ihracatı artıracak sanayici. 1960’larda başlayan kalkınma tartışmaları hızlandıkça 1973’te Türkiye’yle Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı arasındaki Milletlerarası Anlaşma kapsamında Küçük Sanayi Geliştirme Merkezi (KÜSGEM) kurulur. Böylece küçük işletmeci ilk kez ekonomi sahnesine adımını atar. 1980’lerde Özal hükümetlerinin imzaladığı stand-by anlaşmaları ve yapısal ekonomik reformlarla daha da önem kazanırlar. Artık ülkeyi kalkındırma görevi ne milletin efendisi köylünün ne de cumhuriyetin aydınlık yüzü sanayicilerin omuzlarındadır. Ekonomide ve sosyal yaşamda küçük ve orta ölçekli işletmelerin payını ve rekabet düzeyini artırmak ve sanayi entegrasyonunu kolaylaştırmak için Sınai Eğitim ve Geliştirme Merkezi Genel Müdürlüğü (SEGEM) ve Küçük Sanayi Geliştirme Teşkilatı Genel Müdürlüğü (KÜSGET) eliyle çalışılır. Bu kuruluşlar 1990’da KOSGEB adıyla, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı çatısı altında birleştirilir. 2009’a kadar yalnızca imalat sanayisine hizmet eden bir kuruluş, o yıldan itibaren odağına ticaret ve hizmet sektöründeki işletmeleri de ekler. KOSGEB Başkanı Ahmet Serdar İbrahimcioğlu’na göre kurumun şimdilerde gündeminde dijitalleşme ve yeşil dönüşüm var.Kimdir bu KOBİ’ler?250 kişiden az çalışan istihdam eden, yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri ₺500 milyonu geçmeyen işletmeleri KOBİ olarak tanımlayabiliriz. Başkan İbrahimcioğlu’nun belirttiğine göre Türkiye’de istihdamın yüzde 70’ini, cironun yüzde 43’ünü, ihracatın yüzde 31’ini ve ithalatınsa yüzde 15’ini gerçekleştiren yaklaşık 4 milyon KOBİ var. Bu işletmelerin 3,2 milyonuysa KOSGEB’in radarında. Kurum KOBİ’leri çalışan sayısı, yıllık ciro veya bilanço büyüklüğü gibi ölçütlere göre sınıflandırıyor.KOBİ’lere KOSGEB destek planları neler?“TÜİK 2022 istatistiklerine göre, tüm girişimler içindeki payı yüzde 99,7 olan KOBİ’leri gelecekte bekleyen en büyük zorluk dijitalleşme ve yeşil dönüşüm süreçlerine uyum sağlayabilmek.” diyen başkan, KOBİ’lerin bu iki alanda yetkinliklerini artırmaya çalıştığını söylüyor. KOSGEB işletmelerin dijitalleşme, enerji verimliliği, karbon ayak izi azaltımı ve yenilenebilir enerji kullanımına yönelik projeleri hayata geçirmelerini teşvik ediyor. KOBİ’lerin sürdürülebilir üretim modellerine geçiş yapabilmeleri için de çeşitli eğitim, danışmanlık ve hibe programları mevcut. Yeşil Mutabakat kapsamında Avrupa Birliği’nde yürütülen uygulamalar ve ayrıca 2026 itibarıyla hayata geçmesi planlanan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması, karbon emisyonu yüksek ürünlerin maliyetini artıracak. Bu düzenlemeden KOBİ’lerin zarar görmemesi için KOSGEB, Yeşil Sanayi Destek Programı’nı hayata geçirmiş. Zira Avrupa, Türkiye’nin en büyük pazarı. Örneğin Güneş Enerjisi Yatırımlarının Desteklenmesi çağrısında işletmelere üst limiti ₺14 milyon olan fon yardımı yapılacak. Temiz ve Döngüsel Ekonomi Destek Çağrısının da üst limiti ₺4 milyon. Başkan sadece fon ve eğitimlerle yetinmediklerini, KOBİ’lerin yeşil dönüşümün önemi konusunda farkındalığını artırmak için de çalışmalar yürüttüklerini dile getiriyor. KOSGEB’in yatırım fonları nasıl oluşuyor?KOSGEB’in tüm fonları hazineden alınan payla şekillenmiyor tabii. Avrupa Birliği, Dünya Bankası, Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) gibi uluslararası finansal kurumlar tarafından sağlanan fonlar da mevcut. Başkan “Özellikle Yeşil Sanayi Destek Programı, COSME, Dijital Dönüşüm Destek Programı ve Deprem Sonrası İşletmeleri Canlandırma Destek Programı gibi projelerimiz uluslararası fonlarla hayata geçiriliyor. KOSGEB Avrupa Birliği ve Alman Federal Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı gibi kurum ve kuruluşlardan da hibe alarak fonlarını oluşturuyor. Bu işbirlikleri sayesinde €100 milyon hibe fon temin ettik.” diyor. Bu destekler KOBİ’lerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşması, dijital yetkinliklerini artırması ve karşılaşılan afetlerin etkilerini azaltması için hazırlanmış. KOSGEB yatırım yapacağı girişimleri nasıl seçiliyor?KOSGEB destek çağrılarına ve yatırım fonlarına başvuran girişimcileri titizlikle yürütülen üç aşamalı bürokratik bir süreçle seçiyor. İş fikirlerinin yenilikçi olması, sürdürülebilir bir iş modeli sunması ve ekonomik katma değer oluşturma potansiyeline sahip olması gibi kriterler aradıklarını belirten İbrahimcioğlu girişimcilerin nasıl seçildiğini şu şekilde anlatıyor: “Başvurular öncelikle şekil şartlarını taşıyıp taşımadığı konusunda değerlendiriliyor. Gerekli şartlar sağlayanlar değerlendirme aşamasına sevk ediliyor. Ardından projeler kurul ve jüri değerlendirmesi olarak iki aşamadan geçiyor. Kurul aşamasında, girişimcinin bulunduğu ilin dışından gelen bir uzmanımız başkanlığında kurul oluşturuluyor ve inceleme başlıyor. Kuruldan geçen projeler, ikisi KOSGEB’den olmak üzere kamu, üniversite, banka, sivil toplum kuruluşu ve yöneticilerinden oluşan en fazla yedi kişilik bir jüriden geçiyor.”Yatırım değerlendirme süreçlerinde girişimler seçilirken en önemli kıstaslardan biri de kuruldukları illerde sağlayacakları katma değer oluyormuş. Destek üst limiti ₺2 milyon olan Girişimci Destek Programı’nın yanı sıra İbrahimcioğlu dezavantajlı gruplara yönelik birtakım ayrıcalıklardan da bahsediyor. “Girişimcinin genç, kadın, engelli, gazi veya birinci derece şehit yakını olması durumunda İş Kurma Desteğinde ₺10 bin, İş Geliştirme Desteği’ndeyse ₺150 bin ek ödeme yapılıyor.”KOSGEB destek programlarını oluştururken takip ettiği stratejiler2024-2028 yıllarını kapsayan 12’nci Kalkınma Planı stratejilerine göre KOSGEB işletme finanse etmek yerine proje desteklemeyi önceliklendirecek bir yapıya eviriliyor. Bu plan kapsamında KOSGEB’i imalat, bilişim, bilgi iletişim ve teknolojik alanlarında destek vermesi bekleniyor. İbrahimcioğlu bu yalınlaştırma vizyonu çerçevesinde öncelikle KOSGEB’in destek programlarını “girişimcilik, ölçek büyütme, sürdürülebilirlik ve küresel rekabet” başlıklarında topladıklarını belirtiyor. Başkana göre sınai gelişimi hızlandırması beklenen işletmeleri destekleyen KOSGEB, yerini dört temel destek bağlamında KOBİ’leri tohum aşamasından küreselleşme sürecine kadar destekleyeen bir yapıya bırakıyor.KOSGEB’in hedefi, girişimcilik destekleriyle ekosistemi geliştirmek. Ölçek büyütmeyle KOBİ’lerin kapasitelerinin artırılması planlanıyor. Küresel rekabet desteğiyle de işletmelerin kullandığı teknolojinin geliştirilmesi ve yenilikçi ürünlerinin dünya çapında ticarileştirilmesi… Sürdürülebilirlik başlığı altındaysa iklim değişikliği, yeşil büyüme, enerji ve kaynak verimliliği, döngüsel ekonomi ve dijitalleşme alanlarında yapılan çalışmalar önceliklendiriliyor. KOSGEB’e başvuracak girişimcilere önerilerİbrahimcioğlu girişimcilerin proje yazmanın inceliklerini öğrenmesini öneriyor: “Valilik, sanayi odası, ticaret odası ve üniversiteler gibi kurumlara gidip destek programları ve proje yazımı hakkında gerekli bilgilendirmeleri yapıyoruz. Girişimcilerin bunlara katılmalarını tavsiye ediyorum.”KOSGEB personeli her perşembe tüm KOBİ’leri ziyaret ederek onların sorularını cevaplandırıyor ve bilgi alışverişi yapıyor. Başkan sözlerini tüm girişimcilerin ya da girişimci adaylarının bu eğitimlere katılmalarının önemini vurgulayarak bitiriyor. Unutmayın ki yatırım almak için sadece iyi bir fikre sahip olmak yetmez. Yatırımcının karşısına geçtiğinizde meramınızı iyi anlatacak sunum becerilerine de ihtiyacınız var. Inc. Türkiye editörleriyle paylaştıklarından.Bu yazı, Inc. Türkiye Ekim 2024 sayısında yayınlanmıştır. Abonelere özel çok daha fazla içerik için şimdi size özel tekliflerimizi inceleyin!Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.