Apple ve Amazon gibi büyük şirketlere bakınca, başarının gökten zembille ineceğini düşünmek kolay. Ama işin aslı hiç de öyle değil.Apple’ın yolculuğu da tıpkı Amazon gibi küçük bir garajda başladı. Howard Schultz ortaya çıkana kadar Starbucks’ın ilk sahiplerine dört küçük dükkân yetti de arttı. Böyle işletmeler ve girişimciler hakkında akılda tutulması gereken en önemli şey, onların da yola çok küçük adımlarla başlamış olması. Söz konusu işletmeler ve girişimcilerin bugün bulundukları konuma gelmesi için fazlasıyla zaman, sabır ve enerji gerekti. Richard Branson’a bakalım. Bugünlerde Virgin Grubu’nun 200 şirket, 71 bin çalışan ve $20 milyar bir değerle inanılmaz bir başarıya ulaştığını biliyorsunuz. Fakat ilk kurulduğunda mini minnacık bir plak şirketiydi. Branson Londra’da bulunan bir ayakkabı dükkânının üst katını ofis olarak tutmuş, kirayı takas yoluyla ödemişti. Plak şirketi Virgin Records’ı açmaktaki asıl amacı Student dergisi için kaynak yaratmaktı. Bu daha küçük oluşum, Branson’ın aynı zamanda ilk girişimiydi. Minik plak şirketinin ulaştığı mütevazı başarının verdiği cesaretle risk alıp bir sonraki küçük maceraya atılmaya, yani Virgin Music’i kurup gerçek bir plak şirketi açmaya karar verdi. İlk etapta adı sanı bilinmeyen gruplarla anlaşan Branson’ın asıl çıkışı tuhaf bir şekilde akılda kalan, Mike Oldfield’ın Tubular Bells şarkısıyla oldu. Bu ilk başarı Branson’ı risk almaya teşvik etti. Tabii minik adımlarla, yavaş yavaş… Peki ya sonra ne oldu? Rolling Stones ve Sex Pistols gibi gruplar Virgin Music’le anlaşma yapmaya başladı.Branson’ın başarısının bir numaralı sırrı, dünyanın ihtiyaçlarına kulak kabartması ve tespit ettiği açıkları gidermek için farklı farklı yollarla gelir kanalları oluşturmasında saklı. Bir örnekle açıklayalım. Mesela, Virgin Atlantic’ten Virgin Galactic’in doğmasıyla Branson imparatorluğuna bir de uzay yolculuğu tahtı eklemiş oldu.İnsan için ne de küçük bir adım, değil mi?Bill Gates de aynı yolun yolcusu. Günümüzde Gates denince aklımıza büyük bir servet ve başarı gelse de yakın arkadaşı Paul Allen’la kurduğu ilk şirket tam bir fiyaskoydu. Traf-o-Data isimli bu şirket trafikteki örüntüleri incelemeyi hedefliyordu. Fakat yolda hararet yaptı ve motor ellerinde patladı.Harvard’ı bırakıp New Mexico’ya taşındıktan sonra tekrar denemelere başlayan ikili bu kez Micro-Soft’u kurdu. Şirketin ilk yılları pek de kolay geçmedi. Gates ve Allen kâr etmeye çalışırken kendilerini yasal sorunlarla boğuşurken buldu. Yalnızca 25 çalışanı bulunan ve daha ilk yıllarında para kaybeden Microsoft için başarı, merkezin 1979’da Seattle dışına taşınmasıyla geldi. Gates şeytanın bacağını annesinin de yardımıyla kıracağı yere böylelikle gelmiş oldu. Annesi Mary, Bill’i IBM’deki meslektaşlarıyla tanıştırdı. Bu etkileşimler sonrasında Gates MS-DOS isimli ürününü IBM’e sattı. Henüz telif haklarını dahi almadığı bu ürünün satışının bir hayli riskli olduğunu söylemeye gerek bile yok.Gördüğünüz gibi, Microsoft gibi bir şirketin sahibi Bill Gates dahi bu yola çıkarken aile bağlantılarından medet ummuş.Peki ya Martha Stewart? Martha da yola bebek adımlarıyla çıkıp devleşenlerden. New Jersey’de büyüyen Stewart mütevazı bir aileden geliyor. Ergenlik yıllarında para kazanmak için modellik yapmasının ardından Barnard Üniversitesi’ne girdi ve 1962’de mezun oldu. Martha, asıl sevdiği mesleğin gurme aşçılık olduğunu fark edene kadar birkaç yıl Wall Street’te çalıştı. Yüreğinin sesini dinleyen Stewart, bol kazançlı işini bir kenara bırakıp Julia Child’ın yemek pişirme kitabından çalışa çalışa kendini eğitti ve kısa sürede yemek şirketini açtı. Peki büyük başarı nasıl geldi? Eşinin desteğiyle ilk kitabı Entertaining’i yayınlayacak birilerini buldu (Clarkson Potter, 1982. Bu sayede Today isimli televizyon programına çıktı. Martha Stewart, 10 yılın sonunda bugün bildiğimiz Martha Stewart oldu.Kıssadan hisse: İşin sırrı küçük adımlarla başlamakta saklı.Orijinal yayın tarihi: 1 Aralık 2023Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazarın kendisine aittir.Çok daha fazlası için Inc. Türkiye bültenlerine kaydolun.