Artan yakıt, hammadde ve işgücü maliyetleri karşısında kârlılığı korumak küçük işletmeler için bitmek bilmeyen bir mücadeleye dönüştü. Temmuz ayında yüzde 8,5’e ulaşan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ile Amerikan enflasyon verileri son kırk yılın en üst seviyesine ulaşmış durumda. Üstelik geçen yıl yüzde 13,1’in üzerine çıkan gıda fiyatları da Amerikan tüketicisinin elzem harcamalar dışındaki harcamalardan kaçınmasına neden oluyor. Küçük işletmeler açısından zorlu olansa bir yandan maliyetler ve nakit akışını gözetirken diğer yandan rekabetçi fiyatlarla işlerine devam etmek gibi görünüyor.Amerika’da durum böyleyken gelin bir de Türkiye’deki manzaraya bakalım. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK)açıkladığı ağustos ayı verilerine göre bir önceki yılın aynı ayına kıyasla TÜFE yüzde 58,94 artarken, gıda ve alkolsüz içeceklerdeki artış yüzde 72,86’ya ulaştı. Bu veriler, Türkiye'nin de aynı sorundan mustarip olduğunu ve işletmelerin maliyetleri dengeleme ihtiyacının ne kadar kritik olduğunu gösterir nitelikte.Temel bilgilerin üzerinden geçelim. Bir işletmenin değeri, sağlam bir nakit akışı ve satış yaratma becerisine bağlıdır. Nakit akışı ise olağan işletme faaliyetlerinin anlık bir görünümüdür. İşletmeden çıkan nakitin, girenden fazla olması bir sorundur. Hatta diyebiliriz ki küçük işletmeleri en sık başarısızlığa sürükleyen neden nakit yokluğudur.Şirket sahipleri aşağıda yer alan adımları atarak sağlıklı bir nakit akışına sahip olabilir ve hatta işletmelerinin değerini koruyabilirler.Temel Mali Tabloları Analiz Edip Geliştirmeye Açık Alanları BelirleyinŞirketinizin performansını gözlem altında tutmak istiyorsanız mali tablolarınızı düzenli olarak gözden geçirmelisiniz. Diyelim ki satışlarınız düzenli görünüyor, peki müşteriler ödemeleri zamanında yapıyor mu? Ya da yeterli nakite sahipsiniz, peki performansınızı yükseltebiliyor musunuz? Başarılı bir işletmenin geliri zamanla artış göstermelidir.Nakit akışı analizi yapın. İşletmenize belirli bir zaman dilimi içinde ne kadar nakit girdiğini ve çıktığını gösteren nakit akış tablosunu hazırlamakla işe başlayın.İşletme faaliyetlerine ilişkin nakit akışını gözden geçirin. Buna ticari alacaklar, tedarikçilere ödenen paralar, maaşlar, yaptığınız yatırımların dışında kalan vergiler ve işletme varlıklarındaki amortismanı dahil. Mali faaliyetlere ilişkin nakit akışını gözden geçirin. Buna işletme kredilerini ödemekte kullanılan kaynaklar, hissedarlara ihraç edilen hisse senetleri ve diğer zorunlu ödemeler dahil.Yatırım faaliyetlerine ilişkin nakit akışını gözden geçirin. Bunaysa işletme ekipmanı, makineler ya da gayrimenkul gibi, işletmenin olağan faaliyetleri dışındaki varlık alımlarına veya satışlarına harcanan para dahil.Nakit Akışını Artırma Tüyoları:Ticari alacakları optimize edin. Ödenmemiş faturaların peşini bırakmayın. Geç ödeme yapan müşterileriniz için bir ödeme planı oluşturun. Zamanında ödeme yapanlar için teşvikler, geciktirenler içinse cezalar belirleyin.Vadesi gelen ticari borçlarınız için size tanınmış mühletler olup olmadığını kontrol edin. Ödeme ve süre şartlarınızı gözden geçirin.Harcamalarınızı azaltın. Gereksiz harcamalarınızı kısmanın yollarını arayın. Hizmet ve ürün aldığınız tedarikçilerinizle fiyat pazarlığına oturun ya da daha ucuz alternatiflere yönelin.Envanter ihtiyaçlarını yeniden değerlendirin. Stokladığınız ürünleri daha az sayıda alın ya da daha uygun toptan fiyat araştırması yapın.Fiyatlarınızı gözden geçirin. Marjlarınızı artırabileceğiniz alanları araştırın veya yüksek talep gören uzmanlık hizmetleri arasında yalnızca sizin sağlayabileceklerinizin ücretini artırın. İlaveten, fiyat ve ücretlerinizi rakiplerinkilerle kıyaslayın.Tedarikçilerinizi çeşitlendirerek tedarik zinciri risklerini düşürün. Öte yandan alternatif alıcılar daha iyi fiyat ve uygunluk açısından seçeneklerinizi artıracaktır.Nakit akışınızı korumak için küçük işletmelere özel kredilerden faydalanmayı düşünün.Kâr-Zarar Analizi Yapın. Kâr ve zarar tablonuz, yani gelir tablonuz belirli bir dönem içinde oluşan gelir, maliyet ve giderlerinizi gösterir. Şirketiniz planladığınız kadar kâr ediyor mu? Yoksa ilave satış fırsatını kaçırdığınız alanlar mı var?Zaman zaman satışlara göz gezdirin. Farklı alanlarda da uygulayabileceğiniz herhangi bir artış trendi ya da davranış kalıbı olup olmadığını inceleyin. Belki de eski bir pazarlama kampanyası, müşteri başına düşen gelirinizi artırmada size faydalı olmuştur.Gelir kaynaklarını gözden geçirin. Kârlı ve genişletmeye değer kaynakların yanı sıra daha düşük marj getiren ve kaynak ya da zaman ayrılmayı hak etmeyen alanları belirleyin.Mevsimsel davranış kalıplarını gözden geçirin. Talebin yükseldiği ya da düştüğü dönemleri tespit etmek fiyat, üretim, envanter ve hatta istihdam stratejinizi belirlemenize yardımcı olabilir.Satılan malların maliyetini gözden geçirin. Normalde, mallarınızın maliyeti yükseldikçe gelirinizin de yükselmesi gerekir. Bu gerçekleşmiyorsa bir sorundan şüphelenebilirsiniz.Net gelir ve kâr marjınızı gözden geçirin. Net gelir oranınız, yani kâr marjınız şirketinizin farklı dönem performansınızı ve sektörel rakipler karşısındaki durumunuzu karşılaştırmanız için bir referans noktası olabilir. Kâr marjınızı hesaplamak için net cironuzu net gelirinize bölüp 100’le çarpın.Şirketinizin Değerini Tahminleyin ve Bir Çıkış Planı TasarlayınŞirketinizin değerini korumanın yolu işletmenizin ederinin ne kadar olduğunu bilmekten geçer. Şirket değerlemesi yalnızca uzun vadeli planlamalar ya da şirketinizin satışı açısından değil aynı zamanda büyüme stratejileri, finansman edinme, yatırımcı çekme gibi daha pek çok başlık açısından önemlidir.Enflasyon, hâla büyük bir kısmı pandeminin etkilerinden arınmaya çalışan küçük işletmeler açısından sorun teşkil etmeyi sürdürürken, şirketinin değerini öğrenmek isteyenlerin sayısı gitgide artıyor. Bu mesele özellikle şirketini hemen satıp emekli olmakla enflasyonun düşüp satışların toparlanmasını beklemek arasında gidip gelenler için geçerli. Şirket satışlarına aracılık edenler, işletme değerlemesi taleplerinde bir artış izlediklerinden bahsediyorlar.United Business Brokers Group’tan Robert Flynn “İşletme değerlemesi taleplerinde gördüğümüz artışı işletmecilerin şirketlerini satma niyeti olarak okumak mümkün.” diyor ve ekliyor: “Öte yandan, Covid durgunluğunu henüz atlatan çoğu işletmeci, düşük buldukları bir değerden şirket satmak istemiyorlar. Aksine, seçeneklerini doğru belirleyebilmek için bu değerlemeleri talep ediyorlar.”Konu resmi bir işletme değerlemesi elde etmek olduğunda şirket değerleme firmalarıyla çalışılmalı. Bu kişi çoğu zaman şirket alım satımlarına aracılık eden bir broker olur ve işletmenize dair genel bir değerlendirme de yapar. Tahmini bir değer belirlerken gelir çarpanları ya da benzer şirketlerin değerleme rasyoları üzerinden karşılaştırma yöntemi de tercih edilebilir.Enflasyonun Yok Olup Gitmesini Beklemek Yerine Yaratıcı ve İnovatif OlunSon TÜFE verilerine göre enflasyondaki yükseliş tavan sınıra dayanmış gibi görünse de bu iş burada bitmeyecek gibi. Zira tedarik zincirindeki sorunların yanı sıra Ukrayna’da süregelen savaşın enerji ve gıda fiyatları üzerinde yarattığı baskı, enflasyonun yüksek seviyesini koruyacağının işaretini veriyor. Bununla beraber, mali tablolarınızı gözden geçirmek ve şirketinizin değerlemesini yaptırmak, ilerleyen dönem için bir oyun planı kurgulamanıza yardımcı olacaktır. Altın gibi iş fırsatlarını kaçırmamak için bunları ihmal etmeyin.Orijinal yayın tarihi: 23 Ağustos 2022Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.