Zülfü Livaneli Edebiyat Mutluluktur kitabında Rönesans yaratıcılığını, “insanların birden fazla disiplinle meşgul olması ve birçok dalda eser vermesi” olarak tanımlar. Bu terim, özellikle Leonardo Da Vinci, Michelangelo ve Raphael gibi Rönesans dönemi sanatçılarının çeşitli alanlarda eserler vermesiyle doğmuştur. Fakat bu kavram sadece Rönesans’la sınırlı kalmadı. Aristoteles’ten Goethe’ye, Ömer Hayyam’dan Charlie Chaplin’e, Leonard Cohen’den Abidin Dino’ya kadar çeşitli dönemlerden birçok sanatçı farklı disiplinlerle aynı anda ilgilenip başarılı eserler ortaya koydu.Bu yazıda Rönesans yaratıcılığının, yani merak ve öğrenme iştahıyla dünyaya bakmanın, disiplinleri bir araya getirerek yeni düşünceler ortaya koymanın günümüz liderleri için neden önemli olduğunu ve bu yaklaşımı nasıl kullanabileceğimizi inceleyeceğiz.Rönesans Yaratıcılığına Sahip LiderlerAslında Rönesans yaratıcılığı günümüzün bazı başarılı liderlerinde somut bir şekilde görülüyor. Örneğin LinkedIn’in Kurucusu Reid Hoffman Stanford Üniversitesi’nde sembolik sistemler okuduktan sonra Oxford Üniversitesi’nde felsefe eğitimi aldı. Business Insider’ın “Nasıl Başarılı Oldum?” podcast’inde, başarısının anahtarının felsefe okumak ve yatırımlarını bu bakış açısıyla yapmak olduğunu söylüyor. En sevdiği filozofların Aristoteles, Friedrich Nietzsche ile Ludwig Wittgenstein olduğunu belirtiyor ve felsefe okurken öğrendiği analitik düşünme becerilerinin onu daha iyi bir yatırımcı ve girişimci yaptığını vurguluyor.Başka bir örnek de Alibaba’nın kurucusu Jack Ma. Ma tıpkı Hoffman gibi ticareti eğitimci bir perspektiften yeniden tanımlıyor. İngilizce öğretmeni olarak başladığı kariyerinde, bu mesleğin yalnızca bilgisini değil aynı zamanda dünya görüşünü de derinlemesine etkileyen dönüştürücü bir deneyim olduğunu vurguluyor. Liderlik anlayışının temel taşlarının öğretmenlik yıllarında şekillendiğini belirten Ma, bu dönemde dayanıklılığı, yoğun çalışmayı ve büyük hayaller kurmayı öğrendiğini ifade ediyor. SpaceX ve Tesla’nın CEO’su Elon Musk, Rönesans yaratıcılığının delilikle dahilik arasındaki ince çizgisinde dolaşırken, roket bilimine dair uzmanlığının kökenini merak edenlere kendine özgü ironik bir yanıt sunuyor: “Kitap okudum.” Fizik ve ekonomi eğitimi almış olan Musk, bu bilgileri mühendislik ve girişimcilikle harmanlayarak, farklı sektörlerde şirketler kuruyor, yatırımlar yapıyor ve stratejiler geliştiriyor. Tıpkı Rönesans düşünürlerinin çok çeşitli alanlarda eserler vermesi gibi.Rönesans Yaratıcılığını Nasıl Benimseyebiliriz?Uluslararası konuşmacı ve liderlik danışmanı Jean Marie DiGiovanna, başlığı Türkçeye “Liderliğin Geleceği Rönesans Liderliğindedir” şeklinde çevrilebilecek yazısında bu soruya beş temel ilkeyle yanıt veriyor. Bu ilkeleri günümüz liderlerinin Rönesans liderlerine dönüşmek için kullanacağı bir yol haritası olarak açıklıyor:Yeni Sorular Sormak: Rönesans liderleri güçlü ve merak uyandıran sorular sorar. Bu sorular yeni fikirler üretir ve öğrenmeyi teşvik eder.Çeşitliliğe Değer Vermek: Çeşitliliğe değer veren Rönesans liderleri farklı fikir ve perspektiflere açıktır. Yeni Bağlantılar Kurmak: Yeni fikirler ve çözümler arar, bunun için de farklı alanlardan insanlarla bağlantı kurarlar.Sorumlulukla Hareket Etmek: Rönesans liderleri sorumluluk almanın önemini bilir ve başkalarına sorumluluk verir. Başarısızlık durumunda sorumluluğu kendisi alır ve bu başarısızlığı ortadan kaldırmak için ekibiyle birlikte çözüm yolları bulmaya çalışır.Etkiyi Büyütmek: Harika fikirleri hayata geçirmek çok önemli zira etkili bir şekilde paylaşılmadığı takdirde çoğu zaman en iyi fikirler dahi yok olup gidiyor. İşte burada hikâyeleştirmenin gücü devreye giriyor. Ne yaptığınızdan öte onu nasıl anlattığınız sizin liderliğinizin de belirleyici bir gücü oluyor.Sonuç olarak Jean Marie DiGiovanna’nın sık sık belirttiği gibi, yeni bir Rönesans yani Yeniden Doğuş dönemindeyiz. Yapay zekâ alanında yaşanan baş döndürücü gelişmeler, bilginin ve bilgeliğin hızla el değiştirmesi, bildiğimiz bütün öğrenme, öğretme ve liderlik modellerinin alt üst olmaya başlaması, dünyanın yeni bir Rönesans’ın eşiğinde olduğunu gösteriyor. Bu dönemde liderlerin de geleceğe kalabilmesi için aynı Rönesans yaratıcılığına sahip olması ve farklı disiplinlerle kendilerini yeniden inşa etmesi önemli. Albert Einstein’ın yaratıcılık üzerine söylediği söz belki de bugün liderler için geçerli: “Liderlik herkesin gördüğünü görmek ama kimsenin düşünmediğini düşünmektir.”Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.Çok daha fazlası için Inc. Türkiye bültenlerine kaydolun.