8 Ocak Çarşamba, Los Angeles’ın batı yakasındaki Culver City’nin üzerinde alevlerin yükselişini izledim. Palisades Yangı’nın dumanları göğü kapladı ve dört bir yanımız zift gibi bir pusla kaplandı. Los Angeles’ın yaklaşık 40 km doğusundaki Altadena’da çıkan Eaton Yangını evleri yerle bir etti ve sokaklar küle döndü.8 Ocak resmen milat oldu. Her sabah gördüğümüz masmavi gökyüzünden eser kalmadı. İçimizi ısıtan güneş birkaç saat içinde resmen balçıkla kaplanmış bir ateş topuna dönüştü.Yıkımın hızı korkunçtu. Ateş resmen medeniyeti ansızın esir aldı. Yangının yarattığı tahribatın büyüklüğüne gelecek olursak Los Angeles ilçesi genelinde 40 bin dönümden fazla alan tarumar oldu. Yaklaşık 12 bin bina küle döndü. On binlerce kişi evsiz yurtsuz kaldı. Şu ana kadar 24 kişinin öldüğü bildiriliyor. Siz bu satırları okurken bu sayı artmış bile olabilir.Peki bu felaketi neden yaşıyoruz? Bu yıl rüzgârlar hiç olmadığı kadar hızlı esmeye başladı. Bu yüzden ilk akla gelen sebep çölden gelen Santa Ana sıcak rüzgârları. Üstüne sekiz aydır mustarip olunan kuraklık eklenince bol otlaklı Los Angeles cehenneme döndü. Palisades Yangını’nın yayıldığı bölgenin yalnızca yüzde 14’ü kontrol altına alınabildi. Deniz kıyısındaki yerleşim yerinin büyük bir kısmı enkaz altında. “Dibinizde Pasifik Okyanusu yok mu? Neden okyanus suyunu kullanmıyorsunuz?” diye düşünüyor olabilirsiniz. Fakat o işler öyle olmuyor. Çocukken Altadena’da sık sık gittiğim o mahalleler artık yok. Tanıdığım insanların çoğunun başını sokacak bir çatısı kalmadı. Instagram’a girmeye korkuyorum. Hesabım bağış toplama platformu GoFundMe üzerinden yeniden hayata tutunmaya çalışan insanların yardım çığlıklarıyla yankılanıyor. Şehrin hayat damarlarından biri olan küçük işletmelere kıran girdi desek yeridir. Evini barkını, işini gücünü kaybeden bu insanlar şimdi ne yapmayı planlıyor? Hâliyle geçim kaynağını kaybeden bu insanların dünyanın her yerinde olduğu gibi yıllarca ödeme yaptıkları sigorta şirketlerinin kapısını çalmasını beklersiniz. Fakat Kaliforniya’da malınızı mülkünüzü veya işinizi sigortalatmak dünyanın en zor şeylerinden biri. Neden mi? Çünkü bölgenin iklim ve doğal afet riski çok yüksek. Hâliyle sigorta şirketlerinin artan doğa felaketlerinde büyük sorumluluklar alması gerekiyor. Bu topa girmek istemeyen şirketler de bölge sakinlerinin çoğunu sigorta kapsamından çıkardı. Mesela geçtiğimiz yıl ABD’nin büyük sigorta şirketlerinden State Farm’ın Kaliforniya’da gerek evini gerekse işini sigortalatmak isteyenlerin poliçe başvurularını, hızla artan felaket riskini bahane ederek kabul etmedi.Sigortacıların hepsi ağız birliği yapmış, bize aynı şeyi söylüyor: “Enerji politikaları değişmezse iklim krizi daha da kötüye gidecek”. Hâliyle bugün yaşadığımız felaketler de artacak. Yani bunlar daha iyi günlerimiz demeye getiriyorlar. Onlar da kendi açısından haklı. Böylesi riskli bir yerde poliçe oluşturmak yerine iklim krizinin ayak seslerinin henüz duyulmadığı yerlerde kârlı anlaşmalara imza atabilirler. Allstate ve Progressive de dahil olmak üzere birçok büyük sigorta şirketi geçen yıl rekor kârlar açıkladı. Progressive’in kârı $100 milyarlık piyasa değerini aştı. Los Angeles’ta işini sigortalatabilmiş şanslı işletmecilerden biri de Gamze Özcan. Yedi ay önce Türk ürünleri satmak üzere açtığı Minik Market Eaton Yangını’yla kül oldu. Bu dükkânın kuruluş hikâyesi Özcan’ın doğup büyüdüğü Türkiye’nin toplumsal değerlerine ve çocukluğuna dair nostaljiye dayanıyor. Inc.’e verdiği röportajda Özcan “Çocukken tüm esnafı tanırdım, hepsi konumuz komşumuzdu. Esnaf kültürünü Amerika’da da yaşatmak için yola çıktık. Buradaki müşterilerimiz de sadece alışveriş değil sohbet etmek için de uğrayacakları bir yerleri olmasından memnun.” diyor. Yangın hâlâ devam ederken küçük işletmelerin yaralarının sarılmasını beklemek pek gerçekçi değil. Fakat Özcan’ın belirttiğine göre her şeyini kaybeden işletme sahiplerinin toparlanması için gerekli yardımların da esamesi okunmuyor. Özcan “İki komşumuz dışında mahallede ne ev kaldı ne dükkân.” diyor. Varı yoğu kül olan bu insanların yardım beklemekten başka ne çaresi kaldı? Minik Market de diğerleri gibi GoFundMe sayfası açmış ve yeniden toparlanabilmesi hayırseverlerin insafına kalmış. Los Angeles’ın mağdur sakinleri için kamu kaynakları pek de parlak değil. Kaliforniya’daki ev sigortası sistemi Fair Access to Insurance Requirements’ın (FAIR) 2024 bütçesi yalnızca $2,5 milyar. Bir adım geriden gelelim ve bu FAIR Planı’nın ne zaman ve neden ortaya çıktığına bakalım. 1968 yılında Kaliforniya’da muhtelif sebeplerle standart ev sigortası yaptıramayan kişileri kapsamak için oluşturulmuş.İklim krizinin getirdiği orman yangınlarının artması ticari sigorta şirketlerinin eyaletten çekilmesine neden olunca da Kaliforniya halkı için FAIR Planı sığınacakları tek liman olmuş. Konumuza geri dönecek olursak büyük bankaların tahminlerine göreyse yaşanan bu krizin maliyeti $20 milyar ila $60 milyar arasında olacak. Johns Hopkins Carey İşletme Okulu’nda muhasebe profesörü olan Ge Bai Inc.’e verdiği röportajında bakın neler söylemiş: “FAIR sigortalama sistemi sanıldığı kadar kapsamlı değil. Diğer bir deyişle hasarınız olsa bile fazla bir şey alamazsınız.” Çünkü sigorta hane başı ödemeleri $3 milyonla sınırlamış. Los Angeles’ta insanlar, hayvanlar ve evlerimiz cayır cayır yanarken bile afet yardımları çoktan siyasete ve komplo teorilerine kurban gitti. Amerika Küçük İşletmeler İdaresi (SBA) sınırlı afet yardımı sunuyor. Neyse ki ABD Kongresi afet ödeneklerini yangının 11’inci saatinde yenilendi. Fakat federal yardıma dair şüpheler henüz dinmedi. Kafalardaki asıl soru müstakbel başkanın federal yardımları iktidar meşruiyetinin bir aparatı olarak kullanıp kullanmayacağı meselesi. ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump çoktan yangınlarla ilgili komplo teorileri yayarak suçu Kaliforniya valisi Gavin Newsom ve Demokrat Parti’nin üzerine attı bile. Demokrat Parti de Trump’ın dillendirdiği suçlamaya karşı kendini aklamak ve halkın doğru bilgiye ulaşabilmesi için bir platform kurdu.Maalesef gerçeklerin çarpıtılması felaket haberlerinin olmazsa olmazı artık. Geçtiğimiz ekimde Kuzey Karolina’yı vuran Helene Kasırgası sonrası yaşananları hatırlıyalım. Trump ve Elon Musk’ın başı çektiği Cumhuriyetçi figürler, Appalachia halkına yardım etmeye çalışan Federal Acil Durum Yönetim Dairesi (FEMA) hakkında komplo teorileri yaydı. Akıllarda, Trump’a oy vermeyen felaketzedeler için yardımlara ulaşmak ve hayata yeniden başlamak nasıl olacak sorusu var.Gamze yangın kontrol altına alınır alınmaz yaraların sarılmaya başlamasıyla maddi yardımın gerçekleşeceğinden umutlu olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Dükkânımı yeniden açmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırım. Fakat artık hizmet vereceğimiz mahalle sakinleri olacak mı bilmiyorum. Düştüğümüz gibi kalkmasını da biliriz ama satış yapacak kimsemiz kalmadı.”Geçtiğimiz çarşamba Los Angeles’tan ayrılırken büyüdüğüm şehrin nasıl bir günde yok olduğunu düşündüm. Uçağım binlerce insanın hayatını bir günde mahveden dumanların arasında süzülürken Los Angeles’a dair hiçbir şey bilmeyen insanların doğduğum topraklar ve beraber büyüdüğüm insanlar hakkındaki önyargılarını düşündüm. Bir kere herkes size Angeleno diye seslenir. Bu Los Angeles’ta doğup büyüyenler için kullanılan bir sıfattır. Klasik bir Angeleno’nun sosyal medya fenomenleriyle çevrili bir ortamda büyüdüğü, ünlülerin çocuklarıyla okula gittiği ve sörf tutkunu olduğu varsayılır. Fakat felaketler ne sizin ırkınıza bakar ne de cebinizdeki paraya. Geriye çakılı bir çivi kalmayana kadar her şey yok olur. Los Angeles’a dair bir kıvılcımla yanıp kül olacak tüm o süslü şeyleri çıkardığınızda geriye sadece halkı kalıyor. Los Angeles materyalist bir dünya görüşü ve Hollywood’dan ibaret değil. Yardım çalışmaları yürüten tüm yerel işletmelere bakarsanız gerçek Los Angeles halkını görebilirsiniz.Los Angeles hâlâ cayır cayır yanıyor. Tam olarak ne zaman ve ne şekilde toparlanacağıysa muamma. Tek bildiğim doğup büyüdüğüm bu toprakların ihya olabilmesi için elimden ne geliyorsa yapacağım.Orijinal yayın tarihi: 13 Ocak 2024 Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.Çok daha fazlası için Inc. Türkiye bültenlerine kaydolun.(*) Bu yazının çevirisinde Türk okura hitap etmek için birtakım değişiklikler yapılmıştır.