Liderliği otoriteyle, karmaşık stratejilerle ya da yüksek sesle bağırarak kurulan iletişimle ilişkilendirenler yok değil. Ama bir an durup Orhan Veli’nin dizelerine baktığımızda, liderlik belki de sade bir yaşamı, insana dokunan kelimeleri ve cesurca yenilikler yapmayı gerektirir.Peki Orhan Veli’nin hayat felsefesine sahip bir lider olmak, bu özellikleri liderlik yaklaşımına hemhâl etmek anlamına gelebilir mi?Orhan Veli karmaşık kavramları basit ve etkili bir dille ifade eder. Hayatın içindeki küçük ve sıradan anları derinlikle ele alır. Orhan Veli geleneksel şiir anlayışını yıkarak modern Türk şiirine yeni bir soluk getirmekle dimağımıza kazanınmışsa da en önemli özelliği insanı merkeze alması, insanın duygu ve düşüncelerini şiirlerinde işlemisidir. Tüm bu kavramlar, liderlikte de açık iletişim kurmayı, insanların gerçekliklerini anlamayı, yeni ve yaratıcı çözümler bulmayı, insanları anlayarak, onların ihtiyaçlarına duyarlı olmayı çağrıştırmıyor mu?Hadi bu sorunun cevabını, Orhan Veli’nin en sevilen şiirlerinden biri olan Anlatamıyorum’da bulmaya çalışalım.ANLATAMIYORUMAğlasam sesimi duyar mısınız,Mısralarımda;Dokunabilir misiniz,Gözyaşlarıma, ellerinizle?Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,Kelimelerinse kifayetsiz olduğunuBu derde düşmeden önce.Bir yer var, bilyorum;Her i söylemek mümkün;Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;Anlatamıyorum.Orhan Veli’nin bu şiirindeki gibi, liderlik bazen insanın en derin duygu ve düşüncelerini anlatmaya çalıştığı bir yolculuğa dönüşebilir. Fakat tıpkı Veli’nin dizelerinde olduğu gibi, her kelime her zaman bir durum ya da duyguya karşılık gelmez.“Ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda?” dizelerinde, insanın anlaşılma arayışı nasıl da güzel dile geliyor değil mi? Liderlikte de bir liderin duyguları, düşünceleri ve vizyonu her zaman çevresi tarafından anlaşılmaz. Lider bazen içsel bir mücadele verir. Hem kendini ifade etme hem de başkalarına ulaşma çabası içinde kalır.“Dokunabilir misiniz gözyaşlarıma ellerinizle?” dizeleriyse liderliğin empati boyutunu anlamak için bir çağrı gibidir. Bir lider, insanlara yalnızca fikirleriyle değil, duygularıyla da dokunabilmelidir. Orhan Veli’nin başı çektiği 1940’ların meşhur edebiyat akımı Garip’in neferlerinin başına gelenler gibi, özgün liderlik de genellikle başlangıçta dirençle karşılanır. “Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel. Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu. Bu derde düşmeden önce.” dizeleri, bazı önyargıları ve liderin anlaşılma çabasını anlatır. Fakat özgünlüğün asıl gücü, zamanla bir dönüşüm yaratması ve belli başlı bir anlama sığınmasıdır.“Bir yer var biliyorum, her şeyi söylemek mümkün. Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum. Anlatamıyorum.” dizeleriyse liderlerin sıklıkla karşılaştığı bir gerçeği yansıtır: Her şeyi ifade etmek istersiniz, ama bazen kelimeler yetmez. Liderliğin zorluğu burada başlar. Söyleyemediklerinizi hissettirmek, anlatamadıklarınızı davranışlarınızla göstermek zorunda olduğunuz anlar vardır.Ve şiir gibi liderlik, günümüz kuşağının anlam bulma çabasına en büyük ilhamdır…Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.