İş süreçlerinizde üretken yapay zekânın kullanımını artırmak için yatırım yapmak şirketinizi daha iyi bir konuma getirir mi? Cevap ne kadar yatırım yaptığınıza ve bu aracın şirketinizin daha hızlı büyümesine yardımcı olup olmadığına bağlı olarak değişir.Haziran 2024’te piyasaya çıkan ve Türkçeye Beyin Fırtınası: Gerçek Dünyada Üretken Yapay Zekâya Nasıl Yatırım Yapılır ve Rekabet Edilir diye çevirebileceğimiz kitabım Brain Rush’ta da söylediğim gibi, üretken yapay zekâya yatırımlarını artırdığı için yükselişe geçen hiçbir şirket bilmiyorum. Kitapta yapay zekâ sohbet robotlarını kullanmayı denemiş birçok şirketi inceledim. Çoğu da bunun gibi olumlu sonuçlar elde etmeyi hedefleyen şirketler.Araştırma sürecinde gördüm ki üretken yapay zekâ uygulamalarını bir piramit olarak düşünebiliriz İşte keşfettiğim o piramidin üç katmanı.Çalışanlarınızın denemesine izin verin Piramidin en altındaki yani çoğu şirketin geliştirmek için tüm yatırımlarını akıttığı o bölümde çalışanların sohbet robotuna nasıl eriştiğini biliyor musunuz? Şirketin gizli bilgilerini sızdırmalarını ya da robotu yanlışlıkla şirketin itibarını tehlikeye atacak şekilde kullanmalarını önleyen tam teçhizatlı güvenlik önlemleri eşliğinde.Peki şirket çalışanları bu üretken yapay zekâyı hangi işlerinde kullanıyor? Genellikle e-posta yazarken, reklam metinlerini oluştururken veya sunum hazırlarken zorlandıklarında, yaratıcılıkları tıkandığında yardım almak için sohbet robotlarına başvuruyorlar. Üretken yapay zekâ uygulamalarının fayda sağladığı alanlara bakınca astarının yüzünü geçip geçmeyeceği muamma.Fonksiyonların verimliliğini artırın İş süreçlerimize eklemek istediğimiz üretken yapay zekâ uygulamalarının çok azının kod yazmak veya müşteri hizmetleri sunmak gibi iş fonksiyonlarını artırma vaadi var. Yaptığım araştırma kapsamında görüştüğüm şirketler, bu uygulamaların üretkenliği yalnızca yüzde 10’un üzerinde artırma potansiyeline sahip olduğunu söylüyor. Bu konuda net bir şey söylemem doğru olmaz. Hâliyle bu uygulamaları hayata geçirme ve kullanmanın maliyetine değip değmediğini de bilemem. Bildiğim tek şeyse hiçbir şeyin rakiplerinizin kendi uygulamalarını oluşturmasını engellemeyeceği. Yani bu uygulamalar şirketinize rekabet avantajı sağlamayabilir.Gelir artışına odaklanınAraştırmalarım aşamasında henüz çok az şirketin büyümeyi hızlandırmak için üretken yapay zekâdan faydalandığını gözlemledim. Şayet bu uygulamalarla şirketinizin daha hızlı büyümesi sağlanabiliyorsa, verdiğiniz her bir kuruşun karşılığını kat be kat alacaksınız demektir. Fakat işin kötü kısmı az sayıda olan üretken yapay zekâ uygulamalarının bu vaatle müşterileri daha fazla para ödemeye ikna edebilecek olması. Araştırmamda incelediğim şirketler arasından Bullhorn sınavı potansiyel olarak başarıyla geçebildiğini gördüğümüz tek örnek. Bullhorn geçici çalışan istihdam ajansları olan müşterilerine en iyi işe alım uygulamalarını kullanarak daha hızlı büyüme fırsatı sunuyor. Tavsiyem şayet şirketiniz müşterilerinizin daha hızlı büyümelerine yardımcı olacak bir uygulama geliştirebilirse asıl o zaman müşterileriniz para ödemeye daha istekli olur. Onların ödediği miktar arttıkça da üretken yapay zekâ yatırımından gelir elde etme olasılığınız da artar. Vcita’nın BizAI isimli ürünü küçük ölçekli işletmelerin daha fazla para kazanmasına yardımcı olmak için tasarlandı2011’den bu yana KOBİ’lere yönelik uygulamalar geliştiren Washington, Bellevue merkezli Vcita, en fazla 50 çalışanı olan şirketlere daha fazla gelir elde edebilmeleri için yapay zekâ uygulaması sunuyor. Her ne kadar müşterileri bu hizmetten memnun olsa da Vcita bu hizmet karşılığında hiçbir ücret almıyor. Şirketin kurucusu ve CEO’su Itzik Levy’le yaptığım son röportajda kurucu, vakti zamanında bir siber güvenlik şirketi kurduğunu ve onu Microsoft’a sattığını söyledi. Yaklaşık iki yıl çalıştıktan sonra da ayrılmış. PitchBook’un haberine göre, Vcita’nın şu an yaklaşık 200 çalışanı var ve $33 milyonun üzerinde fon toplamayı başardı. Levy Vcita’yı şu sözlerle anlatıyor: “Vcita’yı küçük ve orta ölçekli şirketlere yönelik uygulamalar geliştirmek amacıyla kurmuştum. Müşterilerimiz bir ila beş çalışanı olan KOBİ’lerden (30-50 çalışanı olan şirketleri büyük olarak kabul ediyoruz) oluşuyor. Yüzde 70’i Amerika merkezli olmak üzere toplamda 100 bin müşterimiz var.” Vcita aralarında avukat, doktor, berber, emlakçı ve psikologların da bulunduğu farklı sektörden birçok KOBİ’ye hizmet veriyor. Levy ilk günlerden şöyle bahsediyor: “İşe websiteleri için geliştirdiğimiz randevu planlama yazılımlarıyla başladık. O zamandan beri hizmetlerimizi finans, mevzuat uyumluluğu, pazarlama ve müşteri ilişkileri yönetimi gibi alanları da kapsayacak şekilde genişlettik.”Vcita yakın zamanda KOBİ’lerin daha fazla gelir elde etmesine katkıda bulunan (McKinsey benzeri) ücretsiz bir hizmet olan BizAI’ı piyasaya sürdü. Levy “Çalıştığımız şirketle ilgili 2 bin kelimeyi ChatGPT ya da Gemini’a yüklüyor, yapay zekâ destekli sohbet robotlarını onlar için çok daha faydalı hâle getirebiliyoruz” diyor ve ekliyor: “Örneğin müşterilerimizden biri DEHB’li hastaları tedavi eden bir çocuk psikoloğu. BizAI’a vereceği tedavi hizmeti için ne kadar ücret talep etmesi gerektiğini sordu. BizAI da standart bir aralığın üst sınırında, yani $150 ila 300 arasında ücret talep etmesi gerektiğini söyledi. Bunu belirtirken de 25 yıllık deneyime sahip olduğu ve oldukça yoğun talep gören bir alanda çalıştığından 45 dakikalık seans ücreti için bu aralığının makul olduğunu gerekçekleriyle açıkladı.”Sizce BizAI müşterileri aldığı bu hizmet karşılığında ödeme yapmalı mı? Eğer şirketiniz müşterilerinin daha fazla para kazanmasına yardımcı oluyorsa, onlar da tabii ki bu kazancı elde etmelerini sağlayan ekiple paylaşmayı düşünebilir. Bu durumda Vcita müşterileri ödeme yaptığında BizAI üretken yapay zekâ uygulamaları piramidinin zirvesine yerleşebilir.Orijinal yayın tarihi: 21 Mayıs 2024Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.Çok daha fazlası için Inc. Türkiye bültenlerine kaydolun.(*) Bu yazının çevirisinde Türk okura hitap etmek için birtakım değişiklikler yapılmıştır.