Jeff Bezos’un uzay şirketi Blue Origin henüz dünyanın yörüngesine girebilecek bir roket fırlatmamış olsa da iki eski çalışanı, kendi gizli ticari uzay girişimlerine devam ediyor. Neyi hedefliyorlar dersiniz? Tabii ki aydan topladıkları materyalleri dünyada satmayı. Bu plan hayal mi yoksa gerçek mi diye merak ediyorsanız, şirketin yakın zamanda $15 milyonluk finansman aldığını söylemiş olayım. Bu arada ABD merkezli bir başka küçük şirket de beş yıl içinde Uluslararası Uzay İstasyonu’nun yaklaşık yarısı büyüklüğünde özel bir uzay istasyonunu piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Hayır, şaka yapmıyorum, gayet ciddiyim. Abartmıyorum da. Hem de milyarlarca dolara mal olan, yapımı on yıldan fazla sürecek, futbol sahası büyüklüğündeki uluslararası bir uzay istasyonundan bahsediyoruz.Her ne kadar Interlune yaklaşık üç yıllık küçük bir girişim olsa da TechCrunch’a göre, pek çok planını açıklamamış oldukça gizemli bir şirket. Üstelik şirketin web sitesine bakarsanız göreceğiniz tek şey “Bize ulaşın” ana sayfası olacaktır. Yakın zamanda $15,5 milyonluk yatırım alan Interlune, $2 milyon değerinde yeni bir finansman arayışındaymış. Ardındaki motivasyon gizemini korusa da bu meblağın şirketin planlarını hayata geçirmeye yaklaştıracak önemli bir kaynak olduğu ortada. Bu planlar hakkında bildiklerimin sizin de ilginizi çekeceğini düşünüyorum. Şiketin teknolojiden sorumlu başkanı Gary Lai, Interlune’un hedeflerini geçtiğimiz yıl bir konuşmasında açıklamış, aydan topladıkları “doğal kaynakları” dünyada kullanacak ilk şirket olmayı amaçladıklarını söylemişti. Aynı zamanda şirketin “bu kaynakları verimli, düşük maliyetli ve aynı zamanda sorumlu bir şekilde çıkarmak için tamamen yeni bir yaklaşım geliştirdiğini” de ekledi. Lai’nin konuşmasına dikkat kesildiğinizde, akla hayale sığmayacak teknolojileri ima ettiğini fark edersiniz. Öncelikle şirket ayın yüzeyine bir yolculuk düzenlemeli. Daha sonra, ay regolitini (bir nevi ayın kayalık, tozlu toprağı) kazmak için bir tür ay madenciliği ekipmanının test edilmesi ve konuşlandırılması gerekiyor. Ardından Interlune’un bu malzemeyi işlemesi, paketlemesi ve dünyaya geri göndermesi… Uzay aracının tasarımı ve işleyişinde daha yenilikçi ve akıllı çözümler zorunluluk olacak. Alternatif olarak işlenmiş ay malzemeleri, planlanan ay üslerinin bir parçası olarak Ay’da daha kalıcı yapıların inşa edilmesini de sağlayabilir.Son zamanlarda diğer ticari uzay girişimleri ve hükümetlerin de desteklediği Ay’a iniş çabalarıyla ilişkili zorluklar düşünüldüğünde, Interlune’un hedefleri biraz iddialı gelebilir. Fakat Lai bu iş için biçilmiş kaftan. Blue Origin’de çalıştığı 20 yıl boyunca şirketin aya iniş planları da dahil olmak üzere uzay taşıma sistemlerinden sorumluydu. Ayrıca, Interlune’un lideri Rob Meyerson, 15 yıl boyunca Blue Origin’de başkanlık yapmış, başarılı bir melek yatırımcı.Öte yandan, benzer büyük hedeflere sahip bir başka küçük uzay şirketi de Colorado, Denver merkezli Voyager Space de dikkatleri üzerine çekiyor. Uzay endüstrisinde halihazırda öncü konumda bulunan bu şirketin başarısı, büyük ölçüde alt kuruluşu Nanoracks’ten geliyor. Nanoracks, özellikle diğer şirketler için minik “cubesat”ları yani kısa süreliğine kullanılan minyatür test uydularını fırlatma konusunda uzman.Şimdilerde Voyager Space büyük bir hedefe doğru koşuyor. Uçakların yanı sıra uzay donanımı da üreten Avrupa merkezli Airbus’la işbirliğine giderek 2028’e kadar devasa, tamamen yeni bir uzay istasyonu yapmayı planlıyor. Yeni Starlab, Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan (ISS) çok daha basit bir yapıda olacak. ISS, birçok farklı ülke tarafından yapılan modüllerin uzayda birleştirilmesiyle oluşturulmuş ve tahmini maliyeti $100 milyarı aşan karmaşık bir istasyon. Starlab ise ISS’nin yaklaşık yarısı büyüklüğünde iç hacme sahip olacak ve çok daha düşük maliyetle inşa edilecek. Starlab’in yaklaşık 8 metre genişliğe sahip tek basınçlı modülden oluşması planlanıyor. Bu büyüklükteki bir yük modülünü taşıyabilecek çok fazla roket yok. Bu sebeple Voyager ve Airbus, 9 metre genişliğindeki SpaceX’in yeni Starship roketiyle Starlab’i uzaya gönderecek.Yeni istasyon bileşenlerinin tek seferde fırlatılması, geliştirme maliyetlerini azaltması ve astronotlar tarafından neredeyse anında kullanılabilecek bir uzay istasyonu sunması bakımından umut verici. ArsTechnica, Starlab’in 2030’da kullanımdan kaldırılması planlanan ISS tesislerinin yerini alacak çalışmalardan biri olduğunu ve Voyager’ın projeyi finanse etmek için NASA’dan başlangıç fonu aldığını açıklıyor.Uzay sektöründe bir işletme sahibi olmasanız da bu haber sizin için de heyecan verici olmalı. Yepyeni bir endüstri hayata geçtiğinde neler olabileceğine ve küçük operasyonların uzun vadede nasıl büyük bir etki yaratabileceğine dair fikir veriyor. Ayrıca, eğer doğru sektöre odaklanır ve uygun ortaklar bulursanız teknolojik gelişmeler sayesinde daha önce büyük ekipleri ve dev sermayeleri olan çok uluslu şirketlerin hâkim olduğu bir alanda gelir kanalları yaratarak başarı elde edebilirsiniz.Orijinal yayın tarihi: 5 Şubat 2024Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.Çok daha fazlası için Inc. Türkiye bültenlerine kaydolun.(*) Bu yazının çevirisinde Türk okura hitap etmek için birtakım değişiklikler yapılmıştır.