Geçtiğimiz günlerde Twitter akışıma düşen bir paylaşım sayesinde dünya siyasetinin işleyişinde ilginç değişim potansiyeli taşıyacak bir gelişmeden haberdar oldum. İngiltere’de Bitcoin sayesinde tanıştığımız blokzincir teknolojisinin aracısız ve şeffaf işleyişini politik ajandalarına alan Öteki Parti’nin kuruluş çalışmaları başlamış. Sosyal medyada gördüm ki kurucuları arasında birkaç teknoloji meraklısı var. Diğerleri muhtemelen anonim kalmayı tercih ediyor. Yeni partinin kurucu kadrosunun geleneksel siyasetle hiçbir bağı yok gibi görünüyor. Kurucu kadronun en öne çıkan ismi Dominic Ryder, genç bir web3 oyun şirketinin sahibi ve blokzincir geliştiricisi. Partinin websitesi ve sosyal medya platformlarından yapılan paylaşımlara bakılırsa Öteki Parti’nin devrim niteliğinde hedefleri var. İlk hedef, ülkenin yönetiminden dijitalleşen dünyanın zeitgeist’ına uygun olarak devleti çıkarmak ve yerine toplum temelli yönetişimi koymak… Manifestosunda iki partili hükümet sisteminin, İngiltere’yi yozlaştırdığını belirterek siyasetçileri bu yozlaşmanın müsebbibi ilan ediyor. Temel vaadi ise, devlet-toplum ilişkisindeki aracıları, yani siyasetçileri büyük resimden çıkarıp ülkenin blokzincir üzerinden doğrudan demokrasiyle yönetilmesini sağlamak. Bu bağlamda kullandıkları “Powered by Blockchain” (Blokzincir ile güçlendirilmiştir) sloganı da dikkat çekici.Kuşkusuz, Öteki Parti’nin daha alacağı çok yol var. Kısa ya da orta vadede İngiliz siyasetinde bir ağırlığının olacağı da öngörülmüyor. Zaten bu durum, sadece İngiltere için değil tüm dünya için geçerli. Mevcut siyasette devletin içiçe geçmiş çarkları arasında sıkışan ve hareket imkânı bulamayan seçmen, öğrenilmiş çaresizlik içinde. Ayrıca, 21’inci yüzyılda internet çağına doğanların kültürünün getirdiği nimetleri toplumun büyük bir çoğunluğu henüz idrak edemedi. İnternetin hayatımızı etkisi altına alışından bu yana geçen 30 yılı aşkın sürede bu kültür siyasete yeni bir soluk getirmiş olsa da kök salamadı ve kısa ilginin ardından saman alevi gibi parlayıp söndü. Ancak Öteki Parti’yle başlayan sürecin öncekilerden farklı bir yanı var: Blokzincir işleyişiyle birlikte gelen aracısızlık (doğrudanlık), kamusal şeffaflık, bireysel mahremiyet ve teknolojik güvenlik özelliklerinin mevcut siyaset ve devlet işleyişindeki kimi sorunlu noktalara merhem olabilmesi. Blokzincirin çok merkezli yapısı sayesinde dijitalleştirilen kamusal kayıt ve belgelerin kişisel çıkarlarla tahrif veya manipüle edilmesi engellenerek toplumsal yozlaşma ve rüşvetin önüne geçilebilir. Devlet ve siyaset işleyişinde şeffaflık ve kamusal denetim sağlanabilir. Vatandaşların seçme ve seçilme süreçlerinde kişisel mahremiyetleri garanti altına alınabilir. Fakat bu göz kamaştırıcı vaatlere rağmen Öteki Parti gibi yapılar, kendilerini kısa vadede iktidara gelmelerini sağlayacak kitleleri harekete geçirme gücünü henüz taşımıyor. Yine de bu gibi siyasi oluşumları besleyecek yeniliklerin giderek yozlaşan, şeffaflık ve denetimden uzaklaşarak keyfileşen, devlet ve siyaset kurumlarını frenlemede önemli bir etkisi olacak. Sonrası ise, yeni kuşağın söz konusu karakteristiği ne kadar benimseyip benimsemeyeceğiyle ilgili… Aslında bunun sinyalini önceden verebilecek bir gösterge de mevcut: Blokzincir karakteristiğini bağrından çıkartan Bitcoin’in benimsenme oranı.Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.