Prensip olarak, abone olduğunuz her streaming platformu neredeyse her yıl fiyatlarını artırıyor. Hatta bazıları çok daha sık zam yapıyor. Kampanya yapılan bazı kategoriler haricinde en son ne zaman bir yayın platformu fiyatlarını düşürdü, hatırlamıyorum bile.Streaming platformlarında hâl böyleyken bilin bakalım Spotify ne yaptı? Yani, kısmen…Teknik olarak, bir ay önce ABD’de premium bireysel aboneliğin fiyatını $1, premium aile aboneliğininse $3 artırdı. Şimdiyse ABD’deki kullanıcılarına premium abonelikten $1 daha ucuz ve bir ay önceki tarifeyle aynı fiyatta yeni temel bireysel abonelik seçeneğini kullanıma sunduğunu açıkladı. Bu iki plan arasındaki tek fark, yeni planda sesli kitapların yer almaması. Spotify geçtiğimiz yıl fiyatlarını yükseltmiş ve neredeyse hiç kimsenin umursamadığı bir özellik olan 15 saatlik sesli kitap dinleme özelliğini eklemişti. Hatırlarsanız bu uygulama oldukça tartışma yaratmıştı. Hâliyle sesli kitapların eklenmesi, Spotify’ın sunduğu paketlerin daha düşük telif oranlarına tabi olması anlamına geliyor. Yani Spotify artık müzisyenlere aynı sayıda dinlenme için daha az para ödeyecek. Sanatçılar ve müzik yayıncıları bu durumdan pek hoşnut değil ve bu kararın telif haklarında $150 milyonluk bir kesintiye yol açacağı görüşünde.Ayrıca, sesli kitap dinlemiyorsanız ilgilenmediğiniz bir şey için daha fazla para ödemek pek de hoşunuza gitmemiştir. Neyseki artık bu zorunluluktan kurtuluyorsunuz. Abonelik sistemine dayalı bir iş modeliniz varsa, gelirinizi artırmak için sadece üç yolunuz var. Abone sayınızı artırmak, zam yapmak ya da maliyetlerinizi düşürmek.Bu stratejiler üzerinden bakınca Spotify’ın ne kadar açgözlü davrandığı ortada. Sadece mevcut müşterilerinin fiyatlarını yükseltmekle kalmadı, aynı zamanda sesli kitap eklemesiyle eskisinden daha düşük bir telif oranı ödemeye başladı. Kısacası hem fiyatları yükseltti hem de sanatçılara ödediği ücretleri düşürdü. Bu işi elinize yüzünüze bulaştırmadan başarırsanız güzel para kazanırsınız. Fakat tahmin edebileceğiniz üzere kullanıcılarınızı ve içerik üreticilerini kızdırma ihtimaliniz de her zaman mevcut. Tüketiciler artan fiyatlardan mutlu değil. Kim daha fazla para ödemek ister ki? Hem de asla kullanmayacağı bir özellik için. Sanatçılar da tabii aynı emeği verip daha az para kazanmak istemez. Aslında Spotify yeni bir şey yapmıyor. Bir yıl önce hayata geçirdiği politikaya geri dönüyor. “Daha düşük fiyata reklamlı versiyonu tercih edebilirsiniz.” gibi bir seçenek sunmuyor. Sonuçta Spotify hizmetlerine bir kuruş para harcamadan da erişebilirsiniz, tabii sevdiğiniz şarkıyı dinlerken ansızın giren reklamlara tahammül etmeye hazırsanız. Diğer tüm yayın platformlarının daha düşük fiyata reklamlı abonelik seçeneği sunduğunu düşünürsek, bu hizmeti bedava sunduğu için Spotify’ın hakkını vermemiz gerek. Sanırım bu durumdan en çok mutlu olacak kesim, yayın platformlarına çok fazla para harcamaktan yakınan Y kuşağı. Buna şaşırmamak lazım çünkü yalnız değiller. Herkes yayın platformlarına çok fazla para verdiğinden mustarip. Fakat, Spotify’ın 350 milyon kullanıcısının önemli bir bölümü Y kuşağından oluşuyor.Fiyatları yükseltmenin ardındaki ticari kaygıları anlayabiliyorum. Özellikle çok fazla abonesi olan Spotify için söz konusu büyüme olduğunda çıtayı yükseltmek epey zor. En nihayetinde, size ayda $11 ya da $12 vermek isteyen herkes aboneniz oluyor. Ama şu da bir gerçek: Büyümenin tek yolu bu müşterilerden daha fazla para almak. Yanlış anlaşılmasın, Spotify’ın bu hareketini aklamaya çalışmıyorum. Fakat kullanıcılara sesli kitaplar için ekstra para ödemek isteyip istemediğine dair seçim hakkı vermek gayet mantıklı. Nitekim bir şirket olarak, size daha fazla para kazandıracağı ya da (bu durumda) daha az maliyetli olacağı için herhangi bir özelliği direkt plana dahil etmek yerine insanlara seçenekler sunmak daha yerinde olabilir.Son olarak, Spotify temel planı yalnızca mevcut premium abonelerine sunuyor, yani bu seçenek yeni aboneler için geçerli değil.Spotify’ın daha düşük telif ücretleri ödediği bir tarife için kullanıcılarından daha fazla para istemesi sürpriz değildi. En azından artık müşterilerine bir seçenek sunuyor. Hiç yoktan iyidir. Orijinal yayın tarihi: 23 Haziran 2024Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.Çok daha fazlası için Inc. Türkiye bültenlerine kaydolun.(*) Bu yazının çevirisinde Türk okura hitap etmek için birtakım değişiklikler yapılmıştır.