İlk kez startup kuran ve seri startup kuran herkese verebileceğim tek bir tavsiye olsaydı, “Zorunda kalana kadar başarısız olma.” derdim.Startup kültürüyle ilgili en sevmediğim şeylerden biri de, tıpkı ruhsuz şirketlerin anlamsız misyon bildirgelerine ve şirket değerlerine bel bağlaması gibi, startup kültürünün de anlamsız sloganlara ve motivasyonel basmakalıp sözlere bel bağlamasıdır. Bu tür sözlerin bir ağırlığı olması gerekir ama yoktur, çünkü genellikle refleks olarak ortaya atılırlar.Bu nedenle, kuruculara başarılı olmak için başarısız olmaları, erkenden ve sık sık başarısız olmaları gerektiği, başarısızlığın normal olduğu, çünkü bunun sürecin bir parçası olduğu söylenir. Bu bilgece görünen tavsiyeyi veren insanlara hep şunu sorarım:"Siz bir işte başarısız oldunuz mu? Yani gerçekten, felaketle sonuçlanan bir şekilde başarısız oldunuz mu?"Bilin bakalım cevapları genellikle ne oluyor.Dikkat spoiler içerir: Cevap hayır.Ünlüler Nasıl Ünlenir?Birkaç hafta önce çocuklarımla birlikte şu ünlü kongrelerinden birine katıldım. Çocuklarım tüm YouTube ve anime yıldızlarıyla, hatta bazı film ve televizyon ünlüleriyle tanışmaya bayılıyorlar. Bu yıl ben de ağ kurma becerilerimi kullanarak Kids in the Hall'dan Dave Foley ile 10 dakikalık plansız bir sohbet gerçekleştirdim. Bu yüzden buralarda takılmak her daim değerli.Bu yılki kongre, yazarlar ve Amerikan Televizyon ve Radyo Sanatçıları Federasyonu SAG-AFTRA grevlerinin sakin seyrettiğibir dönemde gerçekleşti. Yani ünlüler yaptıkları, yapmakta oldukları ya da yapacakları hiçbir şey hakkında konuşamadılar.Evet, tüm konuşmalar neden orada olduklarından bahsetmeden neden orada olduklarını anlatmaya çalıştıkları bir sözel dans haline geldi. Bu da beklenmedik bir kalıbın belirmesine yol açtı.Beklenmedik kalıpları severim, genellikle para buradadır.Kısıtlamalar nedeniyle, izleyicilerin soruları ünlülerin en sevdiği şeyler ya da hobileri gibi zararsız konulara indirgenmişti. Ancak her soru-cevap oturumunda birisi "Bunu nasıl başardınız?" sorusunun bir versiyonunu soruyordu.Ve cevap her daim en bariz olanıydı."Başka hiçbir şeyde iyi değilim. Bu yüzden başarmaktan başka seçeneğim yoktu."Bunu sık sık aktörlerden, müzisyenlerden, sporculardan, hatta girişimcilerden duymuşuzdur.Ancak başarısızlık hakkında size vermek istediğim tavsiye bu değil, çünkü tek başına bu da anlamsız. Sizden düşünmenizi istediğim şey kontrollü başarısızlık.Kontrollü Başarısızlık vs. Rastgele SıkmakPokerde bilerek kaybetmeye başlama fikri aklıma gelene kadar kontrollü başarısızlık üzerine hiç düşünmemiştim.Çoğu insan gibi benim de belirli şeylerde anında iyi görünmemi sağlayan bir dizi fiziksel ve zihinsel özelliğim var. Bu "şeylerin" herkesin kendine özgü fiziksel ve zihinsel yapısına bağlı olarak farklı olduğuna inanıyorum. Bu da herkesin düştüğü bir tuzaktır. Golf sopasını ilk kez elime aldığımda 200 yardalık bir vuruş yapmıştım. İlk kez parasına poker oynadığımda bir dünya para kazandım.Kazanma serisi bir süre daha devam etti, hatta hayatımın geri kalanında yapmak istediğim şeyin bu olduğuna karar vermeme yetecek kadar uzun sürdü.Sonra kaybetmeye başladım.Kaybetmek başlarda belirgin bir işaret değildi, ormana doğru başıboş bir golf atışı, Las Vegas'ta bir poker masasında utanç verici ve biraz da maliyetli bir tükenmişlik... Ama sonra kayıplar sadece birikmeye başlamakla kalmadı, daha da kötüleşti. 10 yard bile gitmeyen golf atışlarım oldu. Hem de iki kere üst üste. Zaferimden emin bir şekilde ‘all in’ (elindeki tüm parayı bahse koymak) girdiğim poker ellerinde ise kartlar çevrilip kaybettiğimi anladığımda “kötü bir deneme" olduğuna inanıyordum.Kötü bir deneme değildi. Sorun ne yaptığımı bilmememdeydi. Zaten "iyiydim" ve yapmaya çalıştığım şeyi o kadar çok seviyordum ki rastgele sıkıyordum. Bir şeyler ters giderse, bir değişiklik yapıyordum, bu da işlerin yeni ve daha da sinir bozucu bir şekilde ters gitmesine neden oluyordu.Böylece temel bilgileri öğrenmeye başladım ve düşük bahisli poker oyunlarına girmeye başladım. Ve bilerek kaybetmeye başladım. İşte buna kontrollü başarısızlık denir. Ucuz bir kumarhanede veya düşük seviye bir golf sahasında dikkat çekmez.İş dünyasında bunu yapmak çok daha “pahalıdır” ama yine de rastgele sıkmaktan çok daha “ucuzdur.”Başarısızlık Her Daim Bir SeçenektirKendinize başarısızlığın bir seçenek olmadığını söylemek, buna inansanız bile tek başına başarısızlığı engellemeye yetmez. Kanıt olarak, başarısızlık onlar için bir seçenek olmadığı halde yine de başarısız olan tüm aktörlere, müzisyenlere, sporculara ve girişimcilere bakın.Kabul edelim ki, bir şirket kurup yönetecek yeteneğe sahipseniz, işler ters gittiğinde başvurabileceğiniz pek çok beceriniz de vardır.Bu yüzden yanlışlar yapmaya başlayın ve nasıl geri çekileceğinizi bulun. Başarısızlık sadece bir seçenek olmakla kalmamalı. Aynı zamanda başarısızlığı beklemeli ve bunun için plan yapmalısınız.Çünkü dünyadaki tüm dersleri de alsanız, tüm pratikleri de yapsanız bu sizi tek başına yaptığınız işte en iyi yapmayacaktır. Sadece “iyi” olduğunuz bir şeyi iş olarak üstlenmeye karar vererek yola çıkarsanız, kendi düşüşünüzü hazırlarsınız. Bu düşüş genellikle büyük bir şeyin ters gitmesi meselesi değildir. Genellikle mikro ve makro, iç ve dış, mesleki ve şahsi birçok etkenin bir kombinasyonudur. Talihsiz olayların bir araya gelerek sizi, stratejinizi rastgele ve etkili olmayan bir şekilde değiştirmeye zorlamasını beklemeyin. Şimdiden kontrollü başarısızlık için plan yapın, pratik yapın ve bundan nasıl kurtulacağınızı bulun.Orijinal yayın tarihi: 17 Ağustos 2023Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.