Güvenli suya erişim bir öncelik olmaya devam ediyor. Her gün 2 ila 4 milyar insan içilemez, tehlikeli ve hatta ölümcül su tüketiyor. 1,8 milyar insan kirlenmiş su kullanıyor ve 2,5 milyar insan hâlâ temiz içme suyuna ulaşamıyor.Temiz su ve sıhhi koşulların yokluğunda ortaya çıkan hastalıklar dünya genelinde artarken, kirli sular ve hijyen eksikliği nedeniyle maalesef her gün beş yaşından küçük 800ʼden fazla çocuğu kaybediyoruz. Dünya genelinde her yıl ishal kaynaklı hastalıkların 2 milyon insanın hayatını kaybettiği ve temiz olmayan su kaynaklı ölümlerin yüzde 90ʼını çocukların oluşturduğu belirtiliyor.Suyun sürdürülebilirliği nedir?Suyun sürdürülebilirliği tüketim, tarımsal süreçler ve biyolojik çeşitlilik için gelecek nesillere yakıt sağlamaya devam edebilecek temiz suyun sağlanması ve gelecek nesillere taşınması anlamına geliyor. Günümüzde enerji, tarım, sanayi sektörleri başta olmak üzere yanlış veya gereksiz kullanım ve kirlilik sebebiyle su kaynakları tehlikeye giriyor. Su, en büyük doğal kaynağımız olsa da yalnızca yüzde 3'ü tatlı su. Günümüzde 2 milyardan fazla insanın ana su kaynağının yeraltı tatlı su depoları olduğunu da düşünürsek, küresel su talebinin son 100 yılda yüzde 600 artması çok da şaşırtıcı olmasa gerek. Küresel tatlı su tüketimindeki buna benzer bir artış, dünyanın en büyük yer altı sularının yarısından fazlasının tükenmesine yol açtı. Daha da kötüsü, bu gelecekte de mevcut tatlı su rezervlerinin yüzde 40 azalması bekleniyor. Sanayi ve Otomotiv İçin SuSanayi ve enerji birlikte su talebinin yüzde 20'sini oluşturuyor. Otomotiv endüstrisi için su tüketimi önemliyken, bir araba üretmek için 150 bin litreden fazla su kullanılıyor. Otomobil üretiminin neredeyse her aşamasında su kullanılıyor ve son 10 yılda su kullanımını azaltmak için otomotiv üreticileri yoğun şekilde çalışıyor.Üreticiler sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için su kullanımındaki verimsizlikleri sistematik olarak ele alıyor. Suyun üretimde geri kazanılması ve yeniden kullanılması gibi projelere kadar adımlar atılırken, kapalı devre su sistemlerine geçiş, yağmur tanklarının kurulması, atık suyun yeniden kullanım için arıtılması ve hatta yağmur suyunun toplanması da bu adımlar arasında yer alıyor. Otomotivde Sürdürülebilirlik İçin Atık Su Arıtımı Su bazlı kaynak yönetimini optimize etmedeki en karmaşık süreç adımlarından biri atık su arıtma. Çok çeşitli üretim adımlarından gelen süreç akışları, yasal sınırlarla otomotiv üretim süreçlerinde ön arıtmaya tabi tutulan su, yüksek seviyelerde kimyasal içeren otomotiv nedeniyle kapsamlı fiziksel ve kimyasal arıtma gerektirir.Kimyasal kullanımıyla en iyi sonuçları elde edebilen ve arıtılmış atık su için yüksek yasal gereklilikleri karşılayabilen atık su arıtma ürünleri için özel olarak tasarlanmış teknolojileri, ağır metal ve florür limitlerine ilişkin yüksek gereksinimleri güvenli bir şekilde karşılamak gerekir. Atık su uygulamalarında yüksek teknoloji çamursuzlaştırmayı ve atık oluşumunu, gereken insan gücünü ve işletme maliyetlerini önemli ölçüde azaltır. Atık su arıtma proseslerini optimize etmek ve ürün dozajını en aza indirmek için yüksek teknolojiye başvurmak, böylece le maliyetleri, enerjiyi ve bakımı azaltıp karbon ayak izini optimize etmek mümkünEnerji ve Su, Tavuk ve YumurtaTemiz ve güvenli su temini enerji olmadan gerçekleştirilemez. Enerji, birçok su altyapısının kontrol edilebilir en büyük maliyetini temsil ediyor. Yeraltı suyunun çıkarılması, taşınması, toplama, atık su yönetimi ve arıtımı da dahil olmak üzere su döngüsü boyunca enerjiye ihtiyaç duyulur. Yüzey suyu pompalama için enerji gereksinimleri genellikle yeraltı suyu pompalamaya göre yüzde 30 daha düşük. Birçok bölgede su seviyesi düştükçe yeraltı suyunun giderek daha fazla enerji yoğun hâle gelmesi bekleniyor.Enerjinin su için önemi kadar su da enerji sektörü için hayati öneme sahip. Dünya çapında her yıl enerji üretimi için yaklaşık 580 milyar metreküp tatlı su çekiliyor. Bu dünyadaki toplam su çekiminin yüzde 15'ini oluşturuyor. 2035’e gelindiğinde enerji amaçlı su kullanımı yüzde 35’e yükseleceği ve bunun sonucunda enerji sektöründeki su tüketiminin de yüzde 85 artacağı öngörülüyor. Ülkeler geliştikçe ve nüfuslar arttıkça, küresel su talebinin (çekimler açısından) 2050’ye kadar yüzde 55 oranında artacağı öngörülüyor. Mevcut tüketim devam ederse, 2025’e kadar dünya nüfusunun üçte ikisi su sıkıntısı çeken ülkelerde yaşayacak. Yetersiz su ve temiz suya yetersiz ulaşımdan kaynaklanan ekonomik kaybın, Dünya Sağlık Örgütü'nün Binyıl Kalkınma Hedefleri'ni karşılamaya yönelik çalışmasına dahil olan ülkelerin gayri safi yurtiçi hasılalarının yüzde 1,5'i kadar olduğu tahmin ediliyor.Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.Çok daha fazlası için Inc. Türkiye bültenlerine kaydolun.