İçgüdüler önemli. Fakat DNA’nın matematiğinin bile çözüldüğü son 10 yıla baktığımızda, matematik ve verinin ışığından çok fazla sapmamak gerek.Yüksek lisans eğitimi için gittiği ABD’de finans kariyerine başlayan Yiğit Arslan Brook Ventures olmak üzere İş Yatırım, Rhea Portföy, Azimut Portföy ve İstanbul Portföy’de büyüklüğü $50 milyon ila $1 milyar arasında değişen birçok yatırım fonu yönetmiş. 2015’te ilk çocuğunu kucağına alınca Arslan için işin de anlamı değişmiş. “Yürüttüğüm işin katma değer üretme amacından uzaklaştığını fark ettim.” diyen yatırımcı çocuğu için geleceği hazırlayacak, onu manevi anlamda da tatmin edecek bir arayışa girişmiş. Yatırım fonu yönetme konusunda işin ehli olan finansçı, verinin ışığından uzaklaşmayan ama kalbine de dokunan girişimlere yatırım yapmaya karar vermiş ve yolu TechOne’la kesişmiş. Temmuz 2020’de faaliyete başlayan TechOne’ı kuruluşundan beri yöneten Arslan şimdilerde 36 girişimi destekliyor.Arslan yatırım yapacağı girişimleri seçerken “Tabii ki ilk başta kurucu ekip, pazar büyüklüğü ve problem-çözüm uyumuna bakıyorum.” diyor. Fakat onun için erken aşama girişimlerde en önemli şey büyük bir sorunu çözmeye çalışan iyi bir ekip. Arslan’a göre kurucular eksik yanlarını kapatacak, kendinden daha donanımlı insanlarla çalışmalı.VC cephesinden kurucudan beklentilerini net çizen Arslan, girişimcinin de belli beklentileri olacağının farkında. İki tarafın ilişkisini yol arkadaşlığına benzetiyor. Henüz hizmet ya da ürün tam hazır olmadan başlayan ve girişim exit aşamasına gelene kadar ortalama dört ila yedi yıl süren yolun arkadaşlığına… “Kurucu bu süreçte bin bir belaya batar çıkar. Bu zorluklar teknik bilgi gerektiren hukuk, finansal yönetim, strateji gibi farklı alanlarda ortaya çıkabilir.” diyen Arslan girişimcilerin dert ortağı olup ihtiyaçlarını karşılayabilmek için platform VC modeliyle hareket ettiklerini söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Uluslararası pazarları hedefleyen girişimcilere, sektöründe uzman operasyonel ortaklarla çalışma desteği gibi imkânlar sunarak yüklerini hafifletiyoruz. Ayrıca girişimlerimizden biri inatla savunduğumuz SaaS modelinden klasikleşmiş lisans+bakım modeline geçtikten sonra satışları altı ay gibi kısa bir sürede iki katına çıktı. Ardından aynı modelin küresel arenada çalışmayacağını düşündük. Fakat yanılmışız. Satışlar tüm dünyada bu şekilde başladı.” Veri odaklı ve önyargılardan uzak bir yatırım süreci yürütmeye özen gösterdiklerini belirten Arslan zaman zaman içgüdülerin devreye girdiğini eklemeden geçmiyor: “Bazen ekibi çok sevseniz de yaptıkları işe tereddütle yaklaşabiliyorsunuz. Üretim tedarik sürecini dijitalleştiren Tridi’yle de öyle olmuştu. Ekip iyi olmasına rağmen işin zorlukları epey büyük görünüyordu. İçgüdülerimize dayanarak karar verdik. Sonuç başarılı bir exit oldu.” Bu tereddüt anlarında yatırımdan vazgeçtikleri de olmuş tabii. Arslan’a göre girişimcilerin en büyük hatası bardağın dolu tarafına fazla odaklanmaları. Yatırımcı “Yapılan işi süslemek ve potansiyelini anlatmakla, olmayanı varmış gibi göstermek arasında fark var. Bir şirketi incelerken bunu fark ettiğimiz an yatırım yapmaktan vazgeçiyoruz.” diyor.Yatırımcı sunumu nasıl olmalı?Problemi ve çözümü yalın ama kapsamlı şekilde anlatabilen sunumlar öne çıkıyor. Bunun için de yaratıcılık gerek. Bazen sunumun dışına çıkıp kısa bir demo göstermek çok kompleks bir işi anlatmanın en hızlı yolu olabilir.2025 Odağıİnsanın, kurumların ve Dünya’nın sürdürülebilirliğine katkı sağlayan girişimlerİnsan: Yapay zekâ aplikasyonları. Kurum: Siber güvenlik. Dünya: İklim değişikliği. Bu yazı, Inc. Türkiye Ekim 2024 sayısında yayınlanmıştır. Abonelere özel çok daha fazla içerik için şimdi size özel tekliflerimizi inceleyin!