Paris 2024 Yaz Olimpiyatları açılış töreniyle konuşulmaya devam ediyor. Yüzmeden boksa, okçuluktan judoya kadar birçok dalda başarılı kadın ve erkek sporcularımız ülkemizi çok iyi temsil ediyor. Fakat içlerinden biri var ki gümüş madalya almasına rağmen tüm dünyada adından söz ettirmeyi başardı: Yusuf Dikeç. Peki Dikeç’in bu popülaritesi Türkiye’nin marka değerine ne katar? Yabancı ülkelerdeki insanların gözünde Türkiye’nin imajına dair nasıl etki bırakır? Küresel arenada bir bayrak taşıyıcısı olan Türk markaları ne gibi stratejik yatırımlar yaparak bu etkiyi bir adım öteye taşır? Gelin bu soruların hepsini birlikte masaya yatıralım.Mete Gazoz 2020 Japonya Yaz Olimpiyatları, 2023 Dünya Okçuluk Şampiyonası ve 2024 Avrupa Okçuluk Şampiyonası’nda altın madalya kazanan tek okçu olarak turnuvaya çıktı. Fakat Paris 2024 Olimpiyat oyunlarına, erkekler bireysel çeyrek finalde Güney Koreli Kim Woojin’e 6-4 kaybederek veda etti. Hatırlayacağınız üzere Mete, önceki şampiyonalarda birinci olduktan sonra yaptığı o ikonik zafer hareketiyle akıllara kazınmıştı. Trendyol gibi birçok markanın reklamlarında oynayarak yıldız hâline geldi. Fakat şöhreti yalnızca Türkiye’yle sınırlı kaldı.Daha önce de bahsettiğim üzere, büyük kitlelerce sevilen Arda Güler gibi isimler imajıyla veya gol sevinci gibi yaptığı bir hareketle milyonlarca insan tarafından taklit ediliyor. Fakat Yusuf Dikeç olayında durum daha farklı. Burada, tanınmayan ama tek hareketiyle milyonları etkileyen, karizması ve duruşuyla adından söz ettiren bir sporcudan bahsediyoruz. Takım arkadaşı Şevval İlayda Tarhan ile birlikte 2024 Paris Olimpiyat Oyunları'nda 10 metre havalı tabanca atışlarında gümüş madalya kazanan Dikeç pazarlama dünyasına dair de birçok şey düşündürttü üstelik. Günümüzde pazarlamanın içine işlemiş “Büyük etki istiyorsan büyük bütçe ayıracaksın.” söylemine bir de bu açıdan bakalım.Dikeç’i uzun yıllardır kendi alanında uzman, belli bir standardı koruyan, ürününe ve hizmetine gözü kapalı güvenen, pazarlama bütçesi kısıtlı olup küresele açılmak isteyen Kahramanmaraşlı yerel marka olarak düşünelim. Aslında Dikeç bize istersek neleri başarabileceğimizi göstermiş oldu. Tek bir duruş, hareket ve yılların getirdiği deneyimin beslediği özgüvenle altın madalya almasa da tüm dünyanın konuştuğu, adına Lego’nun ve animasyonların yapıldığı, karikatürlerin çizildiği bir kahraman hâline geldi. Uluslararası tüm sosyal medya mecralarında günlerdir konuşulan, Elon Musk’ın dahi X hesabından videosunu paylaştığı Dikeç ülkemizi çok güzel temsil etti. Türkiye baskılı tişörtüyle Yusuf Dikeç, sadece Musk’ın hesabında 165 milyon izlendi. LinkedIn gibi daha çok iş dünyasının yer aldığı sosyal mecralarda dahi adına caps’ler yapılan Dikeç günlerdir gündemden düşmüyor. Belki de ülkemize milyarlarca dolarlık reklam değeri katkısı oldu. Türk malı ve Türkiye algısını yukarıya taşıdığı tartışılmaz. Bana kalırsa Dikeç’in bu popülaritesi özellikle Uzakdoğu’dan turist patlamasını da beraberinde getirecek.Dijital ortamda kişiler veya markalar nasıl viral olur?Daha teknik konuşacak olursak bir markanın dijital ortamda nasıl viral olacağından kısaca bahsedelim.Eğitİlham verEğlendirBu üç ana unsurdan birine sahip içerikler üretirseniz izlenir. Fakat ikisine ya da üçüne sahip içerikler üretirseniz viral olursunuz. Sosyal medya mecralarının algoritmaları özellikle pandemiden sonra eğlenceye odaklandı. İster yemek ve makyaj ister eğitici bir video olsun, ne yapıp edip eğlenceli hâle getirmelisiniz. Bakın TikTok’tan sonra YouTube bile eğlenceli videoların daha çok izlenmesi için algoritmasını değiştirdi. Bildiğiniz üzere YouTube shorts özelliğini de başlattı. Tabii Instagram da daha eğlenceli videolar paylaşılması için Reels uygulamasını başlattı ve algoritmasını statik içeriklerden daha fazla gösterim almaya yönelik değiştirdi. Bazı markalar yüksek bütçeli reklam filmleri yerine düşük bütçeli video üretimi konusunda ciddi yatırımlar yapıyor. Bu videolar daha amatör kameralarla veya bir telefonla stüdyo ya da ev/ofis ortamında çekilebilen sosyal medya dinamiklerine uygun oluyor. İleriki dönemde daha samimi ve doğal olan “Low Cost” videoların daha çok marka tarafından yatırım yapacağını öngörüyorum. Belki de daha çok Türk markamız bu yöntemle kendi influencer’larını çıkarır ve küresel ölçekte etki bırakabilir.Türk markalarının yurtdışında bilinirliğinin artması için tek bir hareket yeterli. Zamanında Nusret’in tek bir hareketle tüm dünyada en çok tanınan Türk markalarından biri olması gibi… Neden başka markalarımız da viral olup tüm dünyada marka değerimizi Yusuf Dikeç gibi duyurmasın?Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.