Günümüzde teknolojinin hızla yayılmasıyla ekran başında geçirdiğimiz süre giderek artıyor. Çocukların tablet, telefon ve bilgisayar gibi cihazlarla geçirdikleri zamanın artması ebeveyn ve eğitimcileri endişelendiriyor. Ben de dört yaşında bir kız babası olarak bu konuları detaylıca araştırıyor ve değerlendiriyorum. Bu yazıda çocukların ekran süresinin kısıtlanmasına yönelik bilimsel araştırmaların sonuçlarını, psikologların yorumlarını ve teknoloji perspektifini ele alacağım. Ayrıca küçük çocuklar için teknolojiyle etkileşim ve ekran süresi yönetimi hakkında bazı ipuçları da paylaşacağım.Ekran Tüketiminin Ardındaki Bilimsel GerçeklikBirçok bilimsel çalışma çocukların ekran başında geçirdikleri sürenin olumsuz etkilerine dikkat çekiyor. Amerikan Pediatri Akademisi (AAP) tarafından yapılan bir araştırmaya göre iki yaşın altındaki çocukların ekran sürelerinin tamamen kısıtlanması ve iki ila- beş yaş arası çocukların günlük ekran sürelerinin bir saatle sınırlandırılması öneriliyor. Bu önerilerin ardındaki temel motivasyon erken çocukluk döneminde hızla gelişen beynin ekran başında uzun süre geçirilmesi durumunda olumsuz etkilenebilmesi. Bir diğer araştırma uzun süre ekran başında vakit geçiren çocukların uyku düzenlerinin de bozulduğunu ortaya koyuyor. Harvard Tıp Okulu’nda yapılan bir çalışmaya göre ekran başında fazla zaman geçiren çocuklar, uykuya dalmada zorlanıyor. Üstelik yetersiz uyku süresi gibi sorunlarla da karşı karşıya kalıyorlar. Bu durum çocukların fiziksel ve zihinsel sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabiliyor.Psikologlarsa çocukların ekran başında geçirdikleri sürenin duygusal ve sosyal gelişimlerini negatif yönde etkileyebileceğini belirtiyor. San Diego Eyalet Üniversitesi'nden psikolog Jean Twenge tarafından yapılan bir araştırma uzun süre ekran başında zaman geçiren çocukların yüz yüze iletişim kurma ve empati yapma konusunda zorluk yaşadığını gösteriyor. Bu araştırma çocukların sosyal etkileşimler yoluyla duygusal zekâlarını geliştirdiklerini ve ekran başında geçirilen zaman arttığındaysa duygusal gelişimlerinde eksiklikler yaşanabileceğini ortaya koyuyor.Ekran başında geçirilen sürenin artması fiziksel aktivitelerin de azalması demek. Psikologlar fiziksel aktivitenin çocukların stres seviyelerini düşürdüğünü ve genel ruh hâllerini iyileştirdiğini belirtiyor. Bu nedenle ekran süresinin kısıtlanması, çocukların daha fazla fiziksel aktivite yapmalarını teşvik edebilir ve bu da genel sağlıkları üzerinde olumlu etkiler yaratabilir.Dijital Okuryazarlığın GerekliliğiTeknolojinin çocukların hayatında kaçınılmaz bir şekilde yer aldığı bir gerçek. Bilinçli ve kontrollü kullanıldığında çocukların gelecekte başarılı olmaları için de gerekli. Erken yaşlarda kazanılacak teknoloji kullanım yetkinlikleri çocuklarımızın gelecekte iş hayatında çok ihtiyaçları olacak dijital dönüşüm çağının yeni iş yapış biçimlerine çok daha önceden hazır olmalarına ve yenilikçi düşünebilmelerini de destekler. Bu beceriler geleceğin iş dünyasında liderlik yapacak bireyler için kritik öneme sahip.Teknoloji kullanımını düzenlemek için bazı stratejiler takip edilebilir. Bunlardan biri çocukların ekran başında geçirdiği süreyi belirli saatlerle sınırlamak. Örneğin hafta içi günlük en fazla bir saat, hafta sonlarıysa iki saat gibi belirli sınırlamalar getirilebilir. Ayrıca çocukların ekran başında geçirdiği sürenin eğitim amaçlı kullanımının desteklenmesi ve eğlence amaçlı kullanımının sınırlandırılması da önemli bir strateji olabilir. Buradaki dengenin ne olması gerektiği konusunda farklı öneriler olmakla birlikte çok kesin bilimsel bir yanıt maalesef yok. Kendi çocuklarımızı gözlemleyerek, ekran dışı aktivitelere ne kadar kaliteli zaman ayırdıklarına göre bu sınırı çizmek en doğrusu gibi gözüküyor.Ekran süresini kısıtlamak kadar çocukların bu süreyi verimli ve sağlıklı bir şekilde değerlendirmelerini sağlamak da önemli. Bu nedenle, çocuklara ekran dışında alternatif aktiviteler sunmak gerek. Kitap okumak, spor yapmak, yaratıcı oyunlar oynamak ve müzik, resim gibi uğraşılar çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimlerine katkıda bulunabilir.Liderlik ve İnsan İlişkilerinin ÖnemiEkrandan uzak geçirilen zaman çocukların empati, iletişim ve sosyal becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Yüz yüze iletişim ve sosyal etkileşimler çocukların empati becerilerini geliştirmeleri açısından kritik. Empati bir liderin takımındaki bireyleri anlaması ve onlarla etkili bir şekilde iletişim kurabilmesi için gerekli. Ekran başında geçirilen süreyi sınırlandırarak, çocukların daha fazla sosyal etkileşimde bulunmaları sağlanabilir. Örneğin arkadaşlarıyla oyun oynamak, aile içi etkinliklere katılmak ve topluluk etkinliklerinde yer almak, çocukların empati kurma yeteneklerini geliştirmelerine katkı da bulunur.Ayrıca ekran dışı aktiviteler çocukların problem çözme ve yaratıcı düşünme becerilerini de geliştirir. Örneğin, fiziksel aktiviteler ve spor, çocukların takım çalışması, stratejik düşünme ve liderlik becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Takım sporlarına katılan çocuklar, takım içinde farklı roller üstlenerek liderlik deneyimi kazanırlar ve bu da ileride iş hayatında takım yönetiminde başarı sağlar.Sanat ve el işi aktiviteleri çocukların yaratıcılıklarını ve problem çözme yeteneklerini geliştirir. Bu tür etkinlikler çocukların farklı bakış açıları geliştirmelerine ve yenilikçi düşünmelerine yardımcı olur. İş hayatında karşılaşılan zorlukları aşmak için yenilikçi çözümler üretebilen liderler, kurumları için büyük değer taşır.Kitap okumak da çocukların zihinsel gelişimi ve liderlik becerileri üzerinde olumlu etkiler yaratır. Kitaplar çocukların kelime dağarcığını genişletir, eleştirel düşünme becerilerini geliştirir ve farklı perspektifler kazanmalarını sağlar. Okuma alışkanlığı olan bireyler, bilgiye daha hızlı erişebilir ve daha bilinçli kararlar alabilirler ki bu da liderlik için önemli bir yetkinliktir.Son olarak aile içinde geçirilen kaliteli zaman, çocukların duygusal zekalarının gelişmesine katkı sağlar. Aile üyeleriyle birlikte yapılan etkinlikler çocukların sevgi, güven ve aidiyet duygularını pekiştirir. Güçlü duygusal zekâ liderlerin hem kendilerini hem de başkalarını daha iyi anlamalarına ve yönetmelerine yardımcı olur.Teknoloji Çağının Ebeveynlerine ÖnerilerBu bilgiler ışığında dijital çağın ebeveynlerine şu önerilerde bulunabilirim:1) Ekran süresini sınırlayın: AAP’nin önerilerine göre iki yaşın altındaki çocukları ekranlardan uzak tutun. İki ila beş yaş arası çocuklar için günlük bir saat sınırını koruyun.2) Kaliteli içerik seçin: Çocukların izlediği veya oynadığı içeriklerin eğitici ve yaşlarına uygun olduğundan emin olun. Eğitici uygulamalar ve programlar, çocukların öğrenme deneyimlerini zenginleştirebilir.3) Birlikte izleyin ve etkileşimde bulunun: Çocuklarınızla birlikte ekran başında zaman geçirin. Onlarla izledikleriniz veya oynadığınız oyunlar hakkında konuşun, sorular sorun ve etkileşimde bulunun. Bu öğrenme sürecini destekler ve ekran karşısında geçirilen süreyi daha anlamlı hâle getirir.4) Ekran zamanı rutini oluşturun: Ekran süresi için belirli bir rutin oluşturun. Örneğin yemek zamanlarında veya yatmadan önce ekran kullanımını sınırlayın. Bu çocukların ekran kullanımını daha düzenli ve kontrollü hâle getirebilir.5) Alternatif aktiviteler sunun: Çocuklara ekran dışında yapabilecekleri çeşitli aktiviteler sunun. Kitap okumak, resim yapmak, açık hava oyunları oynamak ve yaratıcı etkinlikler gibi aktiviteler, çocukların ekran dışında da eğlenmelerini ve öğrenmelerini sağlar.6) Dijital detoks zamanları belirleyin: Haftalık veya günlük dijital detoks zamanları belirleyin. Bu zamanlarda tüm aile üyeleri ekranlardan uzak durarak birlikte kaliteli zaman geçirebilir.7) Dijital okuryazarlıklarını geliştirin: Çocuklarınızın teknoloji çağına adaptasyonunu güçlendirmek ve onların bu yeni dünyada başarılı olmalarına zemin hazırlamak için teknolojiyi doğru kullanmaları için onları desteklemek ve eğitmek de gerekli. Bu alanda yaşlarına uygun ders ve eğitim programlarına yönlendirin.8) Empati ve iletişim becerilerini destekleyin: Çocuklarınızın yüz yüze iletişim ve sosyal etkileşimlerini artıracak aktiviteler planlayın. Aile içi oyunlar, sosyal etkinlikler ve grup çalışmaları, çocukların empati ve iletişim becerilerini geliştirir.Özetle çocukların ekran başında geçirdiği süreyi dengeli bir şekilde yönetmek, onların fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimleri için kritik öneme sahip. Bilinçli teknoloji kullanımı, dijital okuryazarlığa paralel empati, iletişim, problem çözme gibi becerilerin de gelişimi, gelecekte başarılı ve etkili liderler olmalarını sağlar. Ebeveynlerin ve eğitimcilerin bu dengeyi sağlaması çocukların sağlıklı ve dengeli bireyler olarak yetişmelerine katkıda bulunur.Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.Çok daha fazlası için Inc. Türkiye bültenlerine kaydolun.