Zor bir meseleyi partnerinize ya da ekip arkadaşınıza açmadan önce geriliyor ya da tüyo almak için internette dolanıyorsanız muhtemelen her yerde tıpatıp aynı ipucuyla karşılaşacaksınız. Çünkü terapistler de, danışmanlar da, akademisyenler de aynı tavsiyeyi veriyor: Lafa “Sen X yaptığın zaman ben Y hissediyorum.” kalıbıyla başlayın. Doktora yapmış bir psikolog bile şöyle diyor: “‘Sen [x] yaptığında [y] hissediyorum’ önermesini kullanarak kendinizi açıkça ifade edebilir ve karşıdakini suçlama sarmalına girmekten kaçınabilirsiniz.” Başka bir danışmana göre bu yaklaşımın altındaki fikir, hislerinizi odağa alıp savunmacı tavrı önlemek: “Kimse bir şey üzerine nasıl hissettiğiniz hakkında sizinle tartışamaz, tabii durum hislerinizle sınırlı kaldığı müddetçe.”“Sen X yaptığında…” kalıbı bende hiç işe yaramadıTüm bunlar kulağa gayet makul geliyor ama evliliğinin 15’inci yılına yaklaşan biri olarak konuşursam bu tavsiyenin gerçekte hiçbir işe yaramadığını söyleyebilirim. Özenle sarf edilen bu kelimelere rağmen altta yatan suçlayıcı ton hâlâ açıkça seçilebiliyor. Duygular yine de ateşleniyor ve konuşma raydan çıkıyor.Eşim ve ben bir şeyi yanlış mı yapıyoruz? Evliliğimiz düşündüğümüzden daha mı zayıf? Geçenlerde meselenin muhtemelen bizimle ilgili olmadığını öğrendiğimde biraz rahatladım. Hatta daha da iyisi, bu ibarenin temelde hatalı olduğunun haberi belki de ABD’deki en saygın çift terapistlerinden geldi, John ve Julie Gottman’dan. Üstelik zor konuşmaları başlatmak için daha iyi bir önerileri bile var. Bu taktiğin vadesi dolduHiç duymayanlar için biraz bahsedelim. Gottmanlar, uzunca bir süredir evliliğini sürdüren psikolog bir çift. Ayrıca çift terapisine, kanıta dayalı yöntemlerle yaklaşan bir araştırma kurumu olan Gottman Enstitüsü’nün kurucuları. John Gottman, boşanmaları yüzde 90 doğrulukla önceden sezebilmesiyle ünlü (mesela eşinizi hakir görmek kötüye işaret). Yazdıkları kitap da alanında bir klasik hâline geldi.Tüm bunları sayarak söylemeye çalıştığım şey aslında Gottmanlar’ın Amerika’nın en ünlü çift terapistleri olduğu. Daha başlığıyla içeriği hakkında fikir veren yeni kitapları da yolda: Doğru Kavga Edin. Kitabın tanıtımı için sık sık medyada boy gösteriyorlar. Geçenlerde Berkeley Üniversitesi’nin Toplum İyiliği Bilim Merkezi’nde bir röportaj verdiler ve kitabın ana fikirlerinden bazılarını paylaştılar. Bu başlıklardan özellikle biri içimi çok rahatlattı çünkü “Sen X yaptığında ben Y hissediyorum” kalıbının artık miadını doldurduğunu söylüyordu.Röportajda söylediğine göre, her fırsatta bu bilindik tavsiyeyi dillendirenlerin, bir tartışmada asıl önemli olan şeyin girizgâh olduğu iddiasına Gottman da katılıyor: “Tartışmanın seyrini yüzde 96 oranında belirleyen, ilk üç dakikasıdır.” Ancak açılış yöntemi konusundaki yaygın kanıda onlardan ayrışıyor.Şu şekilde açıklamış: “İnsanlar çoğu zaman, ‘Eğer iyi bir dinleyici olmak istiyorsanız söylemeniz gereken ‘Sen X yaptığında ben Y hissediyorum.’ gibi bir şey diyorlar. Ama bu oldukça kötü bir başlangıç çünkü ‘sen’ ile başlıyor. Eğer bu ifadeyle başlarsanız savunmacı bir tavırla karşılaşırsınız çünkü kimse böyle bir ifadeyi duymaya katlanamaz.”“Sen X yaptığında ben Y hissediyorum.” ibaresi, bir eleştiriyi kişisel analiz kılıfına sokmaya çalışmaktır. Ve çok az insan bu zırvaya kanar. Meğer bizde bir gariplik yokmuş.Güç konuları açmanın daha iyi bir yolu varDaha iyi bir çözüm var mı? Gottman, partnerinizin eksiklikleri yerine, sahici bir şekilde hislerinize ve somut olarak ne istediğinize odaklanmanızı tavsiye ediyor.“İnsanları, tartışma yaratabilecek konuları daha nazik bir üslupla açmaya teşvik ediyoruz. Partnerlerini tasvir edip ilişkideki problemin suçunu onlara atmaktansa öncelikle kendileri ve hissettikleri hakkında konuşarak ve ihtiyaçlarını dile getirerek başlamak gerektiğine inanıyoruz.” diye tavsiyeler veriyor. Bu söylediği, en sevdiğim iletişim yöntemlerinden biriyle örtüşüyor. Ne yazık ki nereden öğrendiğimi hatırlayamıyorum ama evde girdiğim binlerce tartışmada kendi kendime geliştirmiş bile olabilirim: “Şikayet etmek, dile getirilmemiş bir istektir.” Bir dahaki sefere eşinizden bir davranışını değiştirmesini istediğinizde bunun bir şikayet değil de istek olduğunu en başta belirtmeyi unutmayın.Bunun altında yatan fikre Gottman’ın da katılacağını söyleyebiliriz. İnsanların davranışından mutsuz olup duygusal bir savaşa girmek yerine, yapıcı bir diyalogla bu durumu düzeltmek istediğinizde o eski düsturları unutun. Kendi hisleriniz hakkında konuşup ne istediğinizi dile getirdiğinizde daha iyi sonuçlar elde edeceksiniz.Daha fazlasını mı öğrenmek istiyorsunuz? Röportajın ilgi çekici diğer kısımlarına göz atabilir ya da kitabı satın alabilirsiniz. Orijinal yayın tarihi: 30 Ocak 2024Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.Çok daha fazlası için Inc. Türkiye bültenlerine kaydolun.