İş hayatı kimi zaman yol gösterenlerin izinden gidilen, kimi zaman yeni yollar denemeye cesaret ederek ilerleyen bir serüven. Dalgalanan kurlar, bitmeyen toplantılar, ertelenen projeler, kolları sıvayıp girişilen işler, eğitimler, başarılar, ulaşılan hedefler, yeni işler, babadan kalma dükkanlar, devirler, yeni başlangıçlar ve kazanılan tecrübeler…Tüm dünyada iş çevrelerinin saygısını kazanmış, “aydınlanma ufkuna” yaklaşmış ünlü yatırımcı ve iş insanı Warren Buffett geçtiğimiz Ağustos’ta 93’üncü yaşını kutladı. Yarım yüzyılı aşan iş deneyimi ve sayısız tecrübesiyle Buffett, iş ve özel hayatta mutluluk ve başarıyı yakalamanın cesaretle mümkün olduğunu savunanlardan.Başarıyı neyle ölçeriz, matematiksel olarak kâr marjı veya pazar payıyla elbette. Buffett’a göre o iş öyle değil: Başarı, başkalarının hayatlarında yarattığınız anlamla ölçülür. Başta hayattaki duruşunuz olmak üzere; ekibiniz, sektörünüz ve dünya üzerinde bırakmak istediğiniz etkinin ne olduğuna karar verin. Bu amaç, cesaret göstererek alacağınız bütün karar ve atacağınız adımlarda size yol gösteren bir fener olacaktır.Buffett, cana yakın insanların en belirgin karakter özelliği olan empatinin başarıyı kucaklayacak liderler için hayati olduğunu her fırsatta vurguluyor. Ekibine güvenme cesaretini gösteren yöneticiler, onların ihtiyaçlarını, duygu ve bakış açılarını anlamada da başarılı oluyor. Bu da elbette müşteri memnuniyeti, çalışan bağlılığı, güçlü işbirlikleri ve uzun vadeli sadakat konularında iyileşme yaratıyor.Liderlerin cesaret göstermesi gereken bir diğer başlığın değer inşa etmek ve bunu sürdürülebilir kılmak olduğunu belirtiyor Buffett. Ona göre değerler, şirketin misyon bildirgesinde yer alan alelade kelimeler olarak kalmamalı. İyi bir lider, verdiği her karar ve attığı her adımın belirleyicisi olan değerlerine bağlı olmalı. Bu doğrultuda hayatta karşılık bulan değerlerin, zamanla kendilerini yansıtan bir kültür oluşturacağını savunuyor.Buffett’a göre iyi bir liderin temel motivasyonu başkalarına faydalı olmak. Buffett, “Bugün gölgede oturabiliyorsak bizden öncekiler bir ağaç diktiği içindir.” derken, bizden sonraki kuşakları da düşünerek hareket etmenin önemini vurguluyor elbette. Ama esas söylediği, bugünü kazanma hırsına yenik düşerek yarını inşa etme cesaretini gösteremeyenlerin gerçek başarıya ulaşamayacağı olsa gerek. Çünkü Buffett, başkalarına faydalı olmanın aslında kişinin kendi yararına olduğunu dile getiriyor. Dikkatini bencillikten arındırak başkasına veren ve onun sorunlarına ışık tutma niyetiyle dinleyen liderler Buffett’a göre, çalışanlarını ve dolaylı olarak da işletmelerini zirveye taşır. Hatta daha önemlisi, bu sayede kalıcı bir miras inşa etmiş ve yolculuk boyunca felaketlerden kaçınmış olurlar.Dünyanın en ünlü yatırımcısı Warren Buffett dendiğinde akla ilk gelen şeylerden biri de meşhur okuma alışkanlığı. O, gününün neredeyse yüzde 80’ini okuyarak geçiren iflah olmaz bir kitap kurdu. Kendisini örnek alanlara da verdiği tavsiye, günde 500 sayfa okumak. Dijitalleşmenin de etkisiyle dikkat süremizin giderek azaldığı günümüzde bu tavsiyeye uymanın pek de kolay olmadığı bir gerçek. Fakat, iyi bir lider bu konuda da cesaret göstermeli. Yeni ufuklara yelken açmanın, farklı bakış açıları ve içgörüleri edinmenin en konforlu yolu olan okumak, yalnızca bilgi edinmeyi değil aynı zamanda olaylara bakış açımızı genişletmeyi de sağlar. Buffett, “Okuyorum ve düşünüyorum. Yani iş dünyasındaki çoğu insandan daha fazla okuyorum, düşünüyorum ve daha az ani kararlar veriyorum.” diyor. Buffett’ın da işaret ettiği gibi okumak ve olaylar üzerine düşünmek, ani ve nihayetinde yanlış kararlara imza atmayı engelleyeceği için liderlerin aksatmaması gereken bir eylem.Fevri hareket etmenin bir liderin kendisine vurabileceği en yıkıcı darbe olduğunu hemen her gün iş dünyasında gördüğümüz örneklerden biliyoruz. Buffett da bu konuya hayli önem verenlerden. “Amerikan iş dünyasında nadir görülse de ben düşünmeye hemen her gün vakit ayrılması konusunda ısrarcıyım.” diyor Buffett. Bu konuda hakkını teslim etmek gerekir. Yapay zekânın güç kazandığı şu günlerde kendimizi akıllı cihazların uyaranlarla dolu dünyasına ve bildirimlerine öylesine kaptırdık ki en ufak bir sessizlik ya da durağanlık bizde bir şeyleri kaçırdığımız hissi uyandırıyor. Dolayısıyla dijital bağımlılıklarımızdan kopmak da biraz cesaret gerektiriyor. Buffett’ın liderlik biçimini ele aldığımızda sanal dünyaya ara verip düşünmeye ve okumaya vakit ayırmak nihai olarak faydamıza olacak gibi görünüyor.Buffett, iyi bir yönetici. Bir ekibi yönetmenin ne kadar çok zorluk barındırdığını iyi bilen biri. Her şeyin acil olduğu iş dünyasında koşturmacayla geçen günlerin sonunda tükenmişlik tehlikesiyle karşılaşılacağının farkında. Burada kritik olanın, iş ve özel hayat arasındaki o muazzam dengeyi gözetmek olduğunu söylüyor. Aileye ayrılan zamanın kişiyi hem iş hayatında hem de zihinsel sağlık bakımından olumlu etkilediğini her fırsatta vurguluyor.Son olarak Buffett’ın, başarılı denilecek bir hayatın ölçütünü maddi kazançla eş tutan iş dünyasına tabiri caizse sağ kroşe niteliğinde bir uyarısı var. “Eğer benim yaşıma geldiğinizde etrafınız sizi seven birileriyle çevrili değilse banka cüzdanınızdaki miktar ne kadar büyük olursa olsun hayatınızın değeri sıfır demektir.” diyor Buffett. Yalnızca para kazanmaya odaklı, insan emeğini ve üretilen değeri hiçe sayan bir yöneticinin Buffett’a göre son demlerine yaklaştığı sırada cüzdanı ne kadar kabarık olursa olsun koca bir “0” olacaktır.Başarıyı insana değer veren bir üretim anlayışı, merkeze insanı alan bir çalışma prensibi ve nihai amaç olarak birlikte büyüme hedefiyle mümkün kılan değerler seti, emek veren tüm liderler için vazgeçilmez olmalı.Bu yazı, Inc. Türkiye Mart 2024 sayısında yayınlanmıştır. Abonelere özel çok daha fazla içerik için şimdi size özel tekliflerimizi inceleyin!