Sam Altman’ın OpenAI’dan bumerang gibi ayrılıp geri dönmesiyle, yapay zekâ aşağı yapay zekâ yukarı; başka bir şey konuşmuyoruz. Şimdiden söyleyeyim, yapay zekâ hakkında yazdığım bu yazıyı hazırlarken yapay zekâdan asla yararlanmadım. Neden mi? Tabii ki 19. yüzyılda İngiltere’de işlerini kaybetme korkusuyla makineleri kıran tekstil işçilerinden değilim. Üstelik ChatGPT veya eski adıyla Bard, yeni adıyla Gemini gibi yapay zekâ programlarına da param yetiyor. Ya da Inc. gibi yayınların yazarlardan yapay zekâ kullanmamalarını istedikleri için değil. Peki cevap “Nedir, nedir, nedir?” dediğinizi duyuyorum. Çünkü şimdiye kadar yapay zekâya yazdırılmış yazıların hepsi kelimenin tam anlamıyla sı-kı-cı. Yapay zekâyla üretilen yazılar dilbilgisi bakımından mükemmelken size ilham verecek hiçbir duygu kırıntısı barındırmıyor. Tamam tamam henüz değil. Yapay zekâ kesin orayı da ele geçirir. Ama şimdilik bir lise öğrencisinin yazacağı kadar yüzeysel, kelime tekrarları yapan kalıplaşmış bir akış sunuyor. Üstelik yapay zekâ motorunda farklı kelime seçenekleri sekmesine bassanız bile…Yapay zekâyı ne kadar yerden yere vursam da iş dünyasında kullanılmasını teşvik edenlerden olduğumu söylemeliyim. Sizler de görüyorsunuz. Her geçen gün daha fazla işletme yapay zekâyı işlerine entegre ediyor. Dünyanın en büyük bilişim şirketlerinden Amerika merkezli IBM’in geçen yılki raporuna göre şirketlerin yüzde 35’i işlerinde yapay zekâyı kullanıyor.Yapay zekâ uzmanı Adam Cheyer her on yılda bir neler olacağına dair öngörüde bulunuyor. Kim bu adam da sözüne riayet edelim derseniz diye söylüyorum, kendisi Siri ve Viv gibi akıllı asistanların geliştiricisi. Onlarca yılını yapay zekânın mutfağında geçiren Cheyer işte, evde ve yaptığımız neredeyse her şeyde bize yardımcı olan yapay zekânın asıl marifetlerini henüz görmediğimizi söylüyor. OpenAI’ın pazara girişten sorumlu bölümünün eski başkanı ve yapay zekâ fütüristi Zack Kass da yapay zekânın insanlar için sadece ticari fayda değil çok daha fazlasını sağlayacağına inanıyor. Bizlere daha fazla zaman kazandırıp insani yönlerimizi geliştirmemize fırsat sunacağına; vizyon, bilgelik, cesaret, merak ve empati gibi insani özelliklerimizi daha da değerli kılacağına inanıyor.Canı gönülden katılıyorum.Şirketim yaklaşık iki yıldır CRM, web sitesi, müşteri deneyimi ve içerik oluşturmada yapay zekâ teknolojisini kullanıyor. Bu sayede daha küçük bir ekiple daha üretken ve resmen daha insani hâle geldi. Artık aramızdaki bağı derinleştirmeye, eğlenmeye ve kendimizi geliştirmeye daha çok vakit ayırabiliyoruz. Derinleşen BağlarYapay zekâ teknolojisi sayesinde hem müşterilerimizle hem de ekip içindeki bağlarımızı geliştirmeye daha çok zamanımız kalıyor. Hızlı bir e-posta ya da taslak oluşturmak gerektiğinde hemen yapay zekâya başvuruyoruz. Bu küçük dönüşüm sayesinde insanlarla konuşmak ve onları anlamak için daha fazla zamanınız oluyor. Bir de benimki gibi etkinlik ve eğlence işleriyle uğraşan, müşteriyle iletişim kurduğunuz bir işletmeniz olduğunu düşünün…Artan EğlenceYapay zekâ sayesinde şirkette tekrar eden angarya işlerden kurtulduk. Mesela, sık sorulan soruları yanıtlayacak sohbet robotunuz veya teklif hazırlayacak bir içerik üreticiniz varsa, yalnızca insanlar tarafından yapılan faaliyetlere harcayacak daha fazla zamanınız oluyor. Böylece beyin fırtınası yapmak, yeni fikirler ve stratejiler geliştirmek gibi işin yaratıcı kısımları için daha fazla vakit kalıyor.Kişisel GelişimYapay zekânın iş bitiriciliği artıp geliştikçe şirket içinde kişisel gelişime odaklanmak için de daha fazla fırsat oluyor. Arta kalan zamanın bir kısmını duygusal zekâmızı geliştirme, stresle başa çıkma ve iletişim konularında ders alarak geçiriyoruz. Yapay zekâ, liderlerimizin ve çalışanlarımızın insani yönlerini geliştirip hayattan istediklerini almalarına da yardımcı oluyor.Pek tabii diğer işletmeler de bunu yapabilir. Sonuçta Zack Kass boşuna “sosyal becerilerimizi geliştirmek için daha fazla zamanımızın olacağı, boş zamanlarımızı işimizden daha fazla tatmin olabilmek için daha iyi kullanacağımız, insanları önemsemeye çalışacağımız” bir gelecek öngörüyor.Ben de aynı Zack gibi bu işe olumlu bakıyorum. Dürüst olmak gerekirse, ortaya çıkan bu ekstra zamanı insanlara odaklanmak için kullanma konusunda bilinçli olmadıkları sürece tüm şirketlerin yapay zekâdan nemalanıp nemalanmayacağını da bilemem.Yapay zekânın etinden sütünden yararlanmak isteyen işletmeler, sürekli tekrar edip külfet hâline gelen işlerden kurtulmak için bilinçli bir şekilde bu teknolojiye entegre olmalı. Böylece liderlerin ve çalışanların merak, empati ve yaratıcılık gibi insani niteliklerini geliştirmeleri için alan yaratılmış olacak. Şirketler bu bakış açısıyla yaklaştıklarında, yapay zekânın insani yönlerimizi nasıl iyileştirebileceğini de görecek.Orijinal yayın tarihi: 7 Aralık 2023Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.Çok daha fazlası için Inc. Türkiye bültenlerine kaydolun.