Günümüzde, hızla gelişen yapay zekâ (AI) teknolojileri, yaşamımın birçok alanında kendine yer buluyor. Yapay zekânın hayatımıza bu denli nüfus edişi muazzam fırsatlar sunuyor. Fakat diğer yandan gizlilik ihlalleri, etik meseleler, işgücündeki dönüşümler ve güvenlik riskleri gibi çeşitli zorlukları da beraberinde getiriyor. Bu durum, yapay zekâ teknolojilerinin kullanımıyla ilişkili potansiyel riskleri azaltmayı amaçlayan yasal düzenleme ve kısıtlamaların gerekliliğini gündeme getiriyor.Yapay zekâ teknolojisinin endüstriyel dönüşüme öncülük etme, verimliliği artırma ve karmaşık problemleri çözme gibi önemli katkıları olduğu yadsınamaz. Fakat algoritma hataları, yanıltıcı verilerle eğitilen yapay zekânın yanlış yönlendirmeleri ve kötüye kullanım riskleri gibi ciddi endişeler de göz ardı edilmemeli. Ayrıca, üretken yapay zekâ teknolojisinin, telif hakları gibi konularda neden olduğu tartışmalar etik değerlere uyan sorumlu bir yapay zekânın nasıl geliştirilebileceği sorusunu da beraberinde getirdi. Yapay zekâ teknolojilerinin etik ve güvenli bir şekilde geliştirilip kullanılmasını sağlamak için yasal düzenlemelere ihtiyaç var. Bu düzenlemeler, yapay zekâ sistemlerinin topladığı geniş veri setlerinin güvenliğinden karar alma süreçlerinin şeffaflığına, sorumluluk, yanlılık ve ayrımcılık risklerinin azaltılmasına kadar çeşitli alanları kapsamak zorunda. Peki yapay zekâ sistemlerinde neler olmalı? İlk önce kararların anlaşılır ve sorgulanabilir olması gerek. Ayrıca veri setleri ve yapay zekâ kararlarında karşımıza çıkabilecek önyargılara karşı kurallar, titiz testler ve etik standartlar ivedilikle belirlenmeli.Tabii ki bunları düşünüp bazı adımlar atanlar var. Mesela Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve OECD’nin öncülük ettiği düzenlemeler, yapay zekâ teknolojilerinin etik ve güvenli kullanımını teşvik eden önemli adımlar olarak öne çıkıyor.Avrupa Birliği Yapay Zekâ Yasası Avrupa Birliği Komisyonu tarafından hazırlanan bu yasa, yapay zekâ sistemlerini risk seviyelerine göre sınıflandırıp en yüksek riskteki uygulamalara yönelik düzenlemeler getiren kapsamlı bir çerçeve sunuyor. Bu yasa kapsamında önerilen bazı düzenlemeleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Örneğin yüz tanıma amaçlı veri tabanı oluşturan bütün sistemlerin ve biyometrik tanımlama biçimleriyle işyerlerinde ya da okullarda duygu tespit sistemlerinin kullanılması yasaklanıyor. Bu yasayla artık insanları davranışlarından dolayı ödüllendiren ya da cezalandıran vatandaş takip sistemlerine ya da insan davranışlarını manipüle etmeye çalışan yapay zekâ sistemlerine izin verilmiyor. Bana kalırsa bu yasanın getirdiği en önemli düzenlemelerden biri de sohbet robotları gibi yapay zekâ sistemlerini kullanırken kullanıcılara bir makineyle etkileşimde bulunduklarının açıkça belirtilmesidir. Avrupa Parlamentosu ve üye ülkeler tarafından 2023 yılında kabul edilen bu yasanın 2025’te yürürlüğe girmesi bekleniyor.Amerika Birleşik Devletleri Algoritmik Sorumluluk YasasıABD Kongresi’ne ilk defa 2019’da sunulan ve 2023’te tekrar gündeme getirilen bu tasarı, şirketlere bir dizi sorumluluk yüklüyor. Kullanmakta oldukları yapay zekâ sistemlerinin etki analizlerini yapmak, bu sistemlerin gizlilik, güvenlik, yanlılık gibi başlıklardaki performansını değerlendirmek şirketlerin yeni görevleri arasında. Bu yasa tasarısı, özellikle kişisel verilerin korunması ve dezenformasyon risklerinin azaltılması konusunda bir dizi önlem öneriyor. Ama bu tasarının yasalaşma süreci devam ettiğinden yürürlüğe giriş tarihi henüz netleşmedi.Çin’in Yeni Nesil Yapay Zekâ Geliştirme PlanıÇin, 2017’de yapay zekâ teknolojisinin etik ve güvenli kullanımını teşvik etmek amacıyla çeşitli ilke ve politikalar yayınladı. Aslında bu plan, daha çok Çin’in yapay zekâ yarışında nasıl rekabet edeceğinin çerçevesini çiziyor. Aynı zamanda da yapay zekânın daha adil, şeffaf ve güvenli kullanımını sağlamak için yasal düzenlemelerin belirlenmesine yönelik kararlar da içeriyor.OECD’nin Yapay Zekâ İlkeleri 2019’da yayınlanan OECD Yapay Zekâ İlkeleri, üye ülkeler tarafından desteklenen, yapay zekânın yenilikçi, güvenilir ve insan haklarına saygılı bir şekilde geliştirilmesi ve kullanılmasına yönelik değerler sunuyor. Bunlar arasında yapay zekâ sistemlerinin şeffaf ve açıklanabilir olması, insan odaklı değerlere ve eşitliğe saygı göstermesi, sosyal refahı ve çevresel iyileştirmeyi desteklemesi, güvenilir yapay zekâ için uluslararası işbirliği gibi etik kıstaslar sayılabilir. Bu düzenlemeler, yapay zekâ teknolojilerinin gelişim ve kullanımını şekillendirirken etik standartlar, güvenlik protokolleri ve insan haklarına saygı konularında önemli adımlar atılmasını da sağlıyor. Fakat teknolojinin hızlı ilerlemesi göz önünde bulundurulduğunda bu düzenlemelerin devamlı gözden geçirilmesi ve güncellenmesi de gerekiyor. Yapay zekâ teknolojilerinin gelişimi ve kullanımı sadece yasal düzenlemelerle sınırlı kalmamalı, aynı zamanda teknoloji geliştiricileri, kullanıcılar ve toplumun tüm kesimlerinin işbirliğiyle etik ve sorumlu bir yaklaşımı desteklemeli. Ancak bu şekilde yapay zekânın getirdiği fırsatlardan en iyi şekilde yararlanabilir, toplumsal değerlere zarar verme risklerini minimize edebiliriz. Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.Çok daha fazlası için Inc. Türkiye bültenlerine kaydolun.