Teknoloji şirketi Clone Robotics yakın zamanda Protoclone adını verdiği bir android robotun görüntülerini yayınladı. Açıkçası yavaş yavaş da olsa insan hareketlerini taklit etmeyi öğrenen (aşırı gerçekçi) bir insansı robotu izlemek her ne kadar benim için küçük bir adımsa da yapay zekâ için tedirgin edici denebilecek kadar büyük bir sıçrama. X’te paylaşılan videoda “dünyanın kas-iskelet sistemine sahip ilk iki ayaklı androidinin” bir nevi ay yürüyüşü yapmaya çalıştığını izliyoruz.Şirketin websitesinde Clone’un iskelet sisteminde insan vücudundaki 206 kemiğin tamamının bulunduğu yazıyor. Tüm eklemler yapay bağlarla ve suni bağ dokusuyla birleştirilmiş. Tıpkı Adonis’te olduğu gibi, Clone’da da, şirketin “myofiber” adını verdiği bin yapay kas var.Polonya merkezli Clone Robotics “insanoğlunun gündelik sorunlarını çözmek üzere ürettiği zeki androidler” için şimdiden 279 önsipariş almış bile.Hayaletvari diyebileceğimiz silüetleriyle bu robotlar herhangi bir isme ya da surete sahip olmaksızın hitmet edecek birer uşak olmak üzere tasarlanmış. Piyasaya çıktığında el sıkmak, sandviç hazırlamak, şakacı sohbetler etmek ve hatta içki servis etmek gibi işlerin altından kalkabiliyor olacak. Uşağa da bakın siz! Ama ne zaman servis vermeye başlayacağı ve elbette nasıl kokteyller hazırlayabileceği sorusunun henüz net bir cevabı yok. Üstelik Clone Robotics ileri robot teknolojisiyle uğraşan tek şirket de değil.Live Science’ta çıkan habere göre Kaliforniya merkezli Figure de bu yıl piyasaya çıkarma hazırlandığı insansı robotları 2024’te BMW fabrikasında test etmeye başlamıştı. Diğer yandan Teksas merkezli Apptronik de Apollo ismini verdiği insansı robotu Mercedes-Benz fabrikalarında bu yıl üretmeye başlıyor. Boston Dynamics’se insanoğlunun can dostu cisminde eğittiği Spot isimli köpeksi robot üzerine 2015’ten bu yana çalışıyor.Dünya Ekonomik Forumu (WEF) fiziksel otonom sistemlerin, yani yapay zekâyla destekli robotların önümüzdeki birkaç yıl içinde hız kazanacağı ve “yapılandırılmamış herhangi bir ortamda meydana gelen karmaşık problemleri çözmek üzere dijital âlemden fiziksele transfer olan yapay zekânın, teknolojinin en ileri cephesi olacağı” öngörüsünde bulunuyor. WEF’in bir diğer tezi de “Birleşmiş Milletler’in kalkınma hedeflerini hayata geçirme konusunda otonom sistemlerin kilit araçlardan biri olacağı ve gerek üretkenliğin gerekse büyümenin limitlerini yeniden hayal ettirecek güçte bir itici güç olduğu” yönünde.Orijinal makalenin yayın tarihi: 27 Şubat 2025Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.Çok daha fazlası için Inc. Türkiye bültenlerine kaydolun.(*) Bu yazının çevirisinde Türk okura hitap etmek için birtakım değişiklikler yapılmıştır.