Yapay zekânın (YZ ya da İngilizce kısaltmasıyla AI) herhangi bir biçimini mevcut işinize entegre etmek hafife alınacak bir şey değil.Nedenini açıklamaya gerek yok. Sayısız distopik bilimkurgu hikâyesi, yanlış zamanda (mesela Terminatör serisi), yanlış ellere (mesela Matrix serisi) düşecek yapay zekânın başımıza neler açabileceğiyle ilgili kıssalar barındırıyor.Ve bugünlerde, yanlış entegre edilen yapay zekânın işleri nasıl mahvedebileceğiyle ilgili hiç de kurgu olmayan hakiki bilimsel hikâyelerden sahneler görmeye başladık. Ve görünen o ki bile isteye yapıyorlar.Ancak işin ciddi tarafına bakacak olursak daha yakın zamanda şirketinizin yapay zekâyla para kazanma trenine atlayıp atlamaması gerektiğiyle ilgili bir makale yazdım. Bu yazıda bir karar haritası hazırladım ki yapay zekâ size uyuyor mu uymuyor mu belirleyebilesiniz.Şimdi gelin uyduğu yerleri ve günümüzün gözde yapay zekâ türevi olan GPT’leri konuşalım.Ürün kodları yaratmak için GPT kullanmalı mısınız?I ıh, olmaz. Tezimi tek bi kelimeyle savunuyorum: istismar.Hackerlar.Vicdansızlar. Suistimal ediciler. Kripto dünyasına baksanıza. Komut dizinindeki en ufak bilgi sızıntısı bile binlerce insanın cebinden milyonlarca doları saniyeler içinde uçurabiliyor.Hilekârlıksa sebeplerimin başında yer alıyor. Daha yüzlercesini sayabilirim ama o zaman liste yapmam gerekir ve ben o işlere bulaşmıyorum. Her neyse, tüm bu nedenlerden vardığımız sonuç şu ki ister insan elinden çıkma ister makine tarafından yazılma olsun kırılma noktasında dayanıklılık göstermeye gelince tüm kodlar çuvallıyor.Bu kırılma noktası genellikle uç değerlerden birinde, yani programcının koda ne yapıp ne yapmaması gerektiğini girerken göz önünde bulundurduğu bir dizi “eğer” satırında bulunuyor. Söz konusu kırılma noktalarının hiçbiri yazılım geliştirilirken bilinmiyor ve çoğunlukla ancak “aptalın biri kim bilir hangi nedenle o saçma sapan şeyi yaptığında” görünür oluyor.Bu ifade kodlamada gerçekten de kullanılıyor.Ancak…Kodlamanızı kolaylaştırmak için GPT’lerden yardım almalı mısınız?Elbette.Ben de eskiden yazılım geliştiricisiydim ve düşük seviyeli otomasyonu entegre etmek için mantıklı bir insan arayüzüne sahip kod parçaları içeren, kod yazmayı hiç gerektirmeyen ya da çok az gerektiren platformların büyük destekçisiydim.Bu işlemi en sade hâline indirgemek, yani kodlama sürecinde GPT’lerden yardım almak kodlama yapanlar açısından sürücüsüz araba kullanmak gibi bir şey. Ellerinizi direksiyondan çekip bir süre makinenin kontrolü almasına müsaade edebilirsiniz.Fakat makinenin ne kadar süreliğine ve hangi koşullarda direksiyonda kalacağına bir sınır koymalısınız. Çünkü koşullar ciddileştikçe direksiyonda bir insan olması ihtiyacı artar.Bu karar size ait. Bir demo ya da maket ciddi midir? Muhtemelen hayır. Müşterinin karşısına çıkan bir şey ciddi midir? Peki ya, mahremiyet ve güvenlik? Ya da para alışverişi gerçekleştirilen herhangi bir işlem? Bunlar epey ciddi. İsterseniz kriptoyla ilgili kısma geri dönüp bir bakın.Kod barındırmayan ya da çok az barındıran entegrasyonlarda da aynı soruyu soruyorum. Ama kaçınılmaz olarak ortaya çıkacak boşlukları tespit etme konusunda GPT’lere insanlardan daha çok alan açma eğilimindeyim.Kıymetli bir varlık yaratmak için GPT kullanmalı mıyım?Peki ya kod olmayan ve aslında sizin değer önermenizin bir parçası olarak müşteriye satılmak üzere yaratılmış varlıklar ne olacak?Bana kalırsa, söz konusu varlık hiçbir koşulda fikrî mülkiyete konu olmayacaksa ve değeri düşük olacaksa tercih edin.Bu görüş biraz tartışmalı olabilir, hatta makinelerin derebeyliklerini ilan etmek üzere olduğu bir çağda beni geri kalmış da gösterebilir. Ama hemen hemen 15 yıldır üretken yapay zekâyla uğraşıyorum ve herhangi bir değer önermesini yaratırken makinelere ne kadar bel bağlarsanız nihayetinde hapı o kadar hızlı yutacağınızı düşünmeden edemiyorum.Nedeniyse şöyle…Unutmayın ki GPT’nin ürettiği her şey bir başkasının özgün içeriğine dayanıyor. Evet. Bilgisayarlar üretemez, ödünç alır ve harmanlar. Yani aslında GPT kullanırken, onu programlayan yazılımcının özgün içerikle, üretilen içerik arasındaki farkı perdeleme becerisine güvenmiş oluyorsunuz. Bu açıdan perdelemek pek olumlu bir anlam çağrıştırmıyor. Nahoş bir şey yapmayı ifade ediyor, bir başkasının özgün fikrini çalıp kâra çevirmek gibi.GPT’leri müşteri destek hizmetleri için kullanmalı mısınız?Evet, muhtemelen. Başlamak için en pratik yol gibi görünüyor.Ara sıra kimi müşterileri huzursuz edebilirsiniz ama birkaç istisnai durum dışında otomatik müşteri destek hizmeti yaygın olarak kabul görüyor. Bana kalırsa müşteri odaklılık kavramının çok daha ayırt edici bir güce ulaşacağı bir döneme giriyoruz.Eğer güvenli sularda yüzmek istiyorsanız, destek sisteminizin yüzde 80’ini otomatize edip yüzde 20’sini insanlarla yürütün (Geçen makalemdeki 80/20 kuralını hatırladınız mı?). Yani müşteriye bir insanla iletişim kurmak için her zaman bir fırsat tanıyın. Bunun bir maliyeti olacak ama nihayetinde destek ekibinizin tamamının insan olması kadar ya da berbat bir sohbet veya e-posta desteği kadar maliyetli olmayacak.GPT’leri pazarlama için kullanmalı mısınız?Değişir. HubSpot ya da Mailchimp, hatta Hootsuite gibi pazarlama araçlarını kullanıyorsanız yapay zekâyı işe dahil etmeye çoktan başlamışsınız demektir.Buradaki asıl soru içerik pazarlamasına odaklanıyor. Tavsiyem ihtiyatlı davranmanız olur. Aklınıza geleni biliyorum ama hemen söyleyeyim, bunun benim bir içerik üreticisi olmamla alakası yok.Pazarlama, insanların dikkatini çekip ayartmakla ilgilidir. Yapay zekânın öncelikli hedefinin bilgiyi olabildiğince etkili şekilde sunmak olduğunu düşünürsek, az önce bahsettiğim şeyi bu yolla başarmak oldukça zor görünüyor.Hemen hayatın içinden bir örnekle açıklayayım.Associated Press (AP), kamuya açık şirketlerin çeyrek dönemlik kazançlarıyla ilgili bir rapor hazırlamak için bizim Automated Insights için geliştirdiğimiz NLG (doğal dil üretimi) platformunu kullanıyordu. Bahsettiğim 80/20 makine/insan kuralını küçük şirketler için kullanan AP herhangi bir analiz elde etmeksizin yalnızca bol bilgi almaya odaklanıyordu. Apple ya da Walmart gibi büyük şirketler içinse bizim sunduğumuz verilerle işe başlayıp gerçek kişilerin elinden çıkma analiz ve alıntılar ekleyerek raporu genişletiyordu. AP bu sayede her çeyrekte binlerce rapor üretebiliyor. Oysa eskiden yüz tanecik ürettiğinde bile büyük iş başarmış oluyordu.GPT’leri içerik pazarlaması için kullanacaksam bu yolu tercih ederim. Verileri elde edin, üstüne markanızın sesini, yani kendi sesinizi ekleyerek son hâline getirin.GPT’leri satış için kullanmalı mısınız?Tabii ki evet! (Satışçı arkadaşlar kusura bakmasın). Ama sadece bir yerden sonra.Her yeni şirket ve ürün için satış, bir bilimden ziyade bir sanat gibi görülmeli. Zaten startup ve inovasyonun kısa vadede başarıya ulaşamamasının ardında yatan sebeplerinden biri de bu. Bilim insanlarının resim yapmaya çalışması gibi düşünün.Ama satış çarkı bir kere dönmeye başlayınca GPT’ler yalnızca işlemlerin teknik kısımlarını otomatize etmekle kalmıyor, müşteriyle ilk temastan satışın kapanmasına kadar geçen süreçte ihtiyaç duyulan desteği ve kısmi insani dokunuşu bile sağlayabiliyor.GPT’leri eğitim materyali üretmekte kullanmalı mısınız?Hayır derdim ama…Belki de basit eğitimler için, ve özellikle de ücretsiz verdiğiniz eğitimler için olabilir.Tıp ya da uçak bakımı gibi ciddi bir konuda eğitim vermiyorsanız, yanlış yapma maliyetinin, otomasyonun faydasından yüksek olduğu prensibine göre karar veririm.Eğitim materyaliniz ücretliyse, birkaç paragraf üstte geçen prensibi dikkate alabilirsiniz: GPT’lerin özgün fikirleri alıp harmanlaması ile birileriyle davalık olmanız arasındaki o hassas denge.Bununla beraber genellikle gördüğümüz, en iyi ve zengin eğitimin etkileşim içeren olduğu. GPT’ler bilgiyi alıp bir cevap üretmede son derece iyiler. Bu açından bakınca öğrenme süreci, her bireyin ihtiyaçlarına göre özel olarak tasarlanıp sınıf ya da webinar eğitiminden çok daha kullanıcı dostu bir hâle getirilebilir.Bu makaleyi yazarken yapay zekâ formu olarak aklımda yalnızca ChatGPT vardı. Elbette yüzlerce türevi var ama hepsinin nihayetinde geldiği yer, tahmine dayalı karar verme oluyor.İşte bu nedenle, yapay zekâyı şirketinizin hangi ayağına entegre edeceğinizi belirlerken şahsi (insani) karar matriksiniz, 80/20 kuralını baz aldığınız bir fayda-maliyet dengesine dayanmalı.Orijinal yayın tarihi: 4 Ağustos 2023Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.