Mayısın başında Amerikalıların yarısından fazlasının yeterince uyumadığını gösteren yeni Gallup anketini haber yaptıktan sonra, bu uyku yetersizliği salgınının başımıza neler açmış olabileceğine dair araştırma yapmaya başladım.Pek çok çalışmaya göre yetersiz uyku sizi huysuz, kaba, berbat bir yöneticiye dönüştürüyor. Dolayısıyla işyerinde başarısızlık kaçınılmaz hâle geliyor. Açıkçası bu şaşırtıcı bir tablo değil. Az uykuyla yoğun bir işte çalışmayı deneyen insanların başarıdan başarıya koştuğuna şahit olmazsınız. Aynı zamanda vücudumuzun uykuyu beynimizde depolanan toksik proteinleri temizlemek için kullandığını gösteren başka bir araştırmaya daha rastladım. Daha fazla uyumak için oldukça ikna edici bir neden gibi görünüyor, değil mi? Yine de, bu sadece bir çalışma. Endişeye mahal yok.Fakat görünen o ki bir başka araştırma bu çıktıyı destekliyor. Nature’da yayınlanan yeni bir makaleye göre vücudumuz beynimizdeki “çöpleri” temizlemek için yeterli uykuya ihtiyaç duyuyor ve yeterince uyumamak uzun vadede beyin sağlığınız için ciddi bir risk yaratabiliyor.Uyku beyninizin bulaşık makinesidirSt. Louis’deki Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi’den bir ekibin yürüttüğü çalışmayaysa Emily Oster’in bülteni sayesinde denk geldim. Brown Üniversitesi’nde ekonomist olan Oster, kariyerini karmaşık bilimsel bulguları sade bir dille İngilizceye çevirme üzerine inşa etmiş. Böylece her kesimden aile için uygulanabilir içgörüler elde etmiş. Oster’ın Türkçeye “Daha İyisini Beklemek” olarak çevirebileceğimiz “Expecting Better” kitabı hamileyken akıl sağlığımı kurtarmıştı. Bu nedenle, konunun uzmanı olmayan okuyucular için de bilimsel bulguların mantıklı ve makul bir özetini hazırladığına eminim.Kendisi konuyu şöyle özetliyor: En basit şekliyle, uyku sırasında beyin aktivitesi metabolik atıkları etkili bir şekilde dışarı taşıyabilecek güçlü dalgalar üretir. Araştırmacıların burada gösterebildikleri ilk şey bu. Ayrıca farelere uykudayken beyin dalgalarını düzleştirmek için müdahale ettiklerinde, beyin omurilik sıvısının beynin etrafında daha az dolaştığını fark ettiklerini söylüyorlar. Çalışmanın baş yazarı Li-Feng Jiang-Xie, ekibin araştırmasını anlatırken daha da basit bir şekilde ifade ediyor: “Beyin temizleme sürecinin bulaşık yıkamaya benzediğini düşünüyoruz. Sadece uyurken sahip olduğumuz belirli bir beyin dalgası formu, beynin süngeri görevini görüyor ve uyanıkken beynimizde biriken çerçöpü temizliyor.” Peki beynimizin temizlemeye çalıştığı bu kalıntılar tam olarak ne? Jiang-Xie, Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıklarla bağlantılı parçalanmış protein kalıntıları ve diğer atıkların beyinde birikerek nörodejenerasyona yol açtığını belirtiyor.Daha fazla araştırmaya ihtiyaç var Bu konu üzerine daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunun altını çizmekte fayda var. Hatta fareler üzerinde yapılan bazı araştırmalar, uykunun beyindeki atıkları temizlemede önceki çalışmalar kadar etkili olmayabileceğine işaret ediyor. Bilimde ilerlemenin yolu deney ve tartışmalardan geçiyor. Ama aynı zamanda, Oster’in de belirttiği gibi, “Bu çok ilginç bir makale.” Üstelik halihazırda uykunun sağlığımız için önemini ortaya koyan çalışmalarla da uyumlu. Gelecekteki araştırmaların sonuçları ne olursa olsun, beynimizin sağlıklı ve etkin bir şekilde işleyebilmesi için uykunun son derece kritik olduğu aşikâr. Görünüşe göre uyku ayrıca, beynin toksik kalıntılardan arınmasını ve sağlıklı yaşlanmasını da beraberinde getiriyor. Uykuya öncelik vermek için bundan daha iyi bir neden var mıdır, bilmiyorum. Orijinal yayın tarihi: 20 Mayıs 2024Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.Çok daha fazlası için Inc. Türkiye bültenlerine kaydolun.(*) Bu yazının çevirisinde Türk okura hitap etmek için birtakım değişiklikler yapılmıştır.