Yeni yıl kararları alanlar genellikle bu kararlara sadık kalmaz. Hatta yüzde 91’i, çoğu zaman şubat ayını bile görmeden başarısız olur. Fakat bu, karar almanın kötü bir fikir olduğu anlamına gelmez. Sadece zamanlamayı yeniden gözden geçirmek gerekebilir.Doktorasını sosyal psikoloji alanında yapan ve Londra Bayes İşletme Okulu pazarlama bölümü doçentlerinden Janina Steinmetz’in önerisi bu yönde. Psychology Today için geçtiğimiz günlerde yazdığı bir makalede, yaz aylarında alınan kararların çok daha etkili olabileceğine dair merak uyandıran bir argüman sunuyor.Bu, uzun zamandır duyduğum en iyi fikir. Şimdi size neden yazın karar almanın (ki hemen şimdi yapabilirsiniz) yeni yıla nazaran çok daha etkili olabileceğini açıklayacağım.1. Yazın alınan kararların ömrü sınırlıdır. Yazı birkaç farklı şekilde tanımlayabiliriz. Resmi olarak yaz gündönümüyle sonbahar ekinoksu arasındaki dönem olan 21 Haziran’dan 23 Eylül’e kadar devam eder. Veya birçok kişinin yaptığı gibi siz de haziran, temmuz ve ağustos ayları olarak düşünebilirsiniz. Ne şekilde tanımlarsanız tanımlayın, yaz yaklaşık üç ay sürer.Dolayısıyla, tüm yıl sürmesi beklenen bir yeni yıl kararına kıyasla, yazın alınacak bir kararın yaklaşık üç aylık bir süresi vardır. Örneğin her akşam evde yemek yapmayı ya da haftada üç kez spor salonuna gitmeyi 90 günde gerçekleştirmeye çalışmak, 365 gün boyunca sürdürmekten çok daha az göz korkutucudur. 90 günün sonunda durup bir değerlendirme yaparak yeni alışkanlığınıza nasıl devam edeceğinizi, bırakıp bırakmayacağınızı ya da bazı değişiklikler yapmanız gerekip gerekmediğini gözden geçirme fırsatınız olur.2. Yazın kendinize verdiğiniz sözü tutmak daha kolaydır.Güneşli ve sıcak yaz günlerinde her türlü sağlıklı alışkanlığı sürdürmek nispeten daha mümkün. Diyelim haftada birkaç kez koşmaya veya bisiklete binme kararı aldınız. Yerlerde herhangi bir buzlanma ya da kar yağışı olmadığında bunu yapmak çok daha kolay ve çekici hâle gelir. (Eğer yazın büyük bir bölümünde insanların kapalı alanlarda yaşadığı bir yerdeyseniz, bu sizin için geçerli olmayabilir.)Ya da diyelim ki daha sağlıklı beslenmeye karar verdiniz. Yazları her yerde meyve ve sebze bolluğu olur. Ayrıca düzenli olarak kurulan semt pazarları bu kararınıza sadık kalmanızı kolaylaştırır.Kararınız işle ilgiliyse, müşterilerinizin veya diğer bağlantılarınızın çoğunun cuma günleri izinli veya tatilde olabileceği yaz mevsimi, dikkatinizi dağıtacak daha az şeyle uğraşmak ve yeni projeler veya metinler üzerinde çalışmak için mükemmel bir zaman olabilir. Hatta laptop’unuzu alıp güzel bir açık hava mekânına giderek aynı zamanda güneşlenebilirsiniz bile.3. Yaz kararları sizi daha mutlu edebilir. Yine söylüyorum, eğer yazın kapalı mekânlarda olmanızı gerektirecek bir yerde yaşıyorsanız, bunlar sizin için geçerli olmayabilir. Fakat ılıman iklimlerde yaşayan bizler için yaz dışarıda vakit geçirdiğimiz, evlerimizin bahçesinde partiler verdiğimiz, açık hava festivallerine gittiğimiz, doğayla iç içe olduğumuz ve çoğunlukla eğlendiğimiz zamanlar anlamına gelir. Bu durumun özellikle benim yaşadığım yerde, insanların kasvetli ve yağmurlu kış aylarında dişlerini sıkarak güneşli yaz günleri geçirdiği Kuzeybatı Pasifik için geçerli olduğunu söyleyebilirim. Tüm bu açık hava eğlencesini yazları artan gün ışığıyla birleştirdiğinizde, bu mevsimin bizi neden bu kadar mutlu ettiğini anlayabilirsiniz.Kararları uygulamak ya da yeni alışkanlıklar edinmeye çalışmak söz konusu olduğunda mutluluk büyük bir avantaj sağlar. Daha mutlu olduğumuzda yeni bir alışkanlığı sürdürmek ya da yeni bir proje üzerinde çalışmaya devam etmek daha kolay olur. Ve eğer bu alışkanlığı yaz ayları boyunca sürdürebilirsek, zihnimizde mutlulukla ilişkilendirilebilir ve böylece yaz bittikten sonra bile devam ettirebiliriz.Tüm bu avantajları düşündüğümüzde, yazın karar almak yeni yılda almaktan çok daha etkili bir yaklaşım olabilir. Bir şans vermeye ne dersiniz?Orijinal yayın tarihi: 7 Haziran 2024Köşe yazarları tarafından burada paylaşılan görüşler, incturkiye.com’a değil, yazara aittir.Çok daha fazlası için Inc. Türkiye bültenlerine kaydolun.(*) Bu yazının çevirisinde Türk okura hitap etmek için birtakım değişiklikler yapılmıştır.